#smrgSAHAF 12 Mart Cuntaları -

Basıldığı Matbaa:
Erkam Matbaası
Dizi Adı:
Siyaset
ISBN-10:
97860553141613
Stok Kodu:
1199150915
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
396 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199150915
537074
12 Mart Cuntaları -
12 Mart Cuntaları - #smrgSAHAF
0.00
Bence hiçbir darbenin hikâyesi bu kitapta bulacağınız gibi ayrıntılı bir şekilde anlatılmamıştır. El yazısı itiraflar, daha sonra Muhsin Batur ve Celil Gürkan ve Hasan Cemal'in kitaplarıyla da kısmen teyit edilmiş oldu. Ben bizzat, Muhsin Batur, Süleyman Demirel ve Madanoğlu cuntasını ortaya çıkaran MİT ajanı Mahir Kaynak'la görüşüp düşüncelerini aldım. Askerlerin gruplar halinde buluşmaları, memleket ahvalinden söz edip, birbirlerine çengel atmaları, kendilerini ülkenin sahibi sanıp, siyasi gidişata çeki düzen vermeyi görev addetmeleri...

Kitapta bu zihniyetin izlerini rahatça sürmek mümkün. Ayrıca kitabın son bölümünde, Doğan Avcıoğlu ve İlhan Selçuk'la birlikte, Devrim gazetesinde çalışan Hasan Cemal'in o günlere ait anılarının bir bölümünü bulacaksınız. Olayların tanığı Hasan Cemal'in anlattıkları, el yazısı itiraflardaki ifadelerin, hayali beyanlardan ibaret olmadığını gösteriyor.

Türkiye'de Cumhuriyet döneminde üç askeri müdahale gördük. Bunlardan 12 Mart, muhakkak ki en karışık ve içinden çıkılması en güç olanıydı. Çünkü 12 Mart'ta çeşitli cuntalar, iç içe bazen de birbirinden ayrı müstakil gruplar olarak çalışmıştı.

12 Mart öncesinde oluşan cuntalar, 27 Mayıs'ın devamı olan bir sarsıntıydı. 12 Mart öncesinden birçok eski Milli Birlik Komitesi üyesi sahnedeydi.

Türkiye gibi bir ülkede, ‘Ne var, ne yok... Ne olacak bu memleketin hali?' biçimindeki sohbetler, cunta oluşumlarının temelini atabiliyor. İyi niyetli arayışlar, ülkeyi koyu bir karanlığa gömen ilk adımlar olabiliyor.

Bu kitapta, çeşitli cuntalarla irtibatlı görünüp de tutuklananların Ziverbey'de el yazısı ile kaleme aldıkları itirafları yayınlıyoruz.

Bence hiçbir darbenin hikâyesi bu kitapta bulacağınız gibi ayrıntılı bir şekilde anlatılmamıştır. El yazısı itiraflar, daha sonra Muhsin Batur ve Celil Gürkan ve Hasan Cemal'in kitaplarıyla da kısmen teyit edilmiş oldu. Ben bizzat, Muhsin Batur, Süleyman Demirel ve Madanoğlu cuntasını ortaya çıkaran MİT ajanı Mahir Kaynak'la görüşüp düşüncelerini aldım. Askerlerin gruplar halinde buluşmaları, memleket ahvalinden söz edip, birbirlerine çengel atmaları, kendilerini ülkenin sahibi sanıp, siyasi gidişata çeki düzen vermeyi görev addetmeleri...

Kitapta bu zihniyetin izlerini rahatça sürmek mümkün. Ayrıca kitabın son bölümünde, Doğan Avcıoğlu ve İlhan Selçuk'la birlikte, Devrim gazetesinde çalışan Hasan Cemal'in o günlere ait anılarının bir bölümünü bulacaksınız. Olayların tanığı Hasan Cemal'in anlattıkları, el yazısı itiraflardaki ifadelerin, hayali beyanlardan ibaret olmadığını gösteriyor.

Türkiye'de Cumhuriyet döneminde üç askeri müdahale gördük. Bunlardan 12 Mart, muhakkak ki en karışık ve içinden çıkılması en güç olanıydı. Çünkü 12 Mart'ta çeşitli cuntalar, iç içe bazen de birbirinden ayrı müstakil gruplar olarak çalışmıştı.

12 Mart öncesinde oluşan cuntalar, 27 Mayıs'ın devamı olan bir sarsıntıydı. 12 Mart öncesinden birçok eski Milli Birlik Komitesi üyesi sahnedeydi.

Türkiye gibi bir ülkede, ‘Ne var, ne yok... Ne olacak bu memleketin hali?' biçimindeki sohbetler, cunta oluşumlarının temelini atabiliyor. İyi niyetli arayışlar, ülkeyi koyu bir karanlığa gömen ilk adımlar olabiliyor.

Bu kitapta, çeşitli cuntalarla irtibatlı görünüp de tutuklananların Ziverbey'de el yazısı ile kaleme aldıkları itirafları yayınlıyoruz.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat