Eskiden basında bu kutsal payeye ulaşanlara "Şeyh ül muharririn" derlerdi. Böylelerine hürmet ededer, saygı göste- rirler, ararlar, sorarlar hakkında yazılar yazarlardı. Asaf hak- kında yazı yazmak, anmak şöyle dursun. Bizim Yokuşta adını bilenlerin sayısı üçü beşi geçmez. Hani Gazeteciler Cemiyeti olmasa 80 yaşamı çoktan geçen pirimiz, son günlerinde şurada burada el açmak zorunda kalacak.
Başka memleketlerde böyle mesleğine yarım asırdan ziyade ömür vakfetmiş büyükleri baş tacı ederler, son günlerini rahat ve huzur içinde geçirmesini sağlamak için ne lâzımsa yaparlar.
Asaf Konselitçi çok genç yaşında gazeteciliğe, bu işin alfabesi olan istihbarat kısmında çalışmak suretiyle başladı. 60 küsür yıl, basma emek verdi. Onun en büyük tarafı, arkadaşlık ettiği, beraber çalıştığı bir çok muharrir ve gazetecilerin hepsi - Ahmet Rasim müstesna - devlet memurluğu yaptıkları, sırada burada resmî vazifeler aldıkları halde hiçbir zaman devlet kapısında vazife almayışı memur olmayışıdır. (Önsözden)
Eskiden basında bu kutsal payeye ulaşanlara "Şeyh ül muharririn" derlerdi. Böylelerine hürmet ededer, saygı göste- rirler, ararlar, sorarlar hakkında yazılar yazarlardı. Asaf hak- kında yazı yazmak, anmak şöyle dursun. Bizim Yokuşta adını bilenlerin sayısı üçü beşi geçmez. Hani Gazeteciler Cemiyeti olmasa 80 yaşamı çoktan geçen pirimiz, son günlerinde şurada burada el açmak zorunda kalacak.
Başka memleketlerde böyle mesleğine yarım asırdan ziyade ömür vakfetmiş büyükleri baş tacı ederler, son günlerini rahat ve huzur içinde geçirmesini sağlamak için ne lâzımsa yaparlar.
Asaf Konselitçi çok genç yaşında gazeteciliğe, bu işin alfabesi olan istihbarat kısmında çalışmak suretiyle başladı. 60 küsür yıl, basma emek verdi. Onun en büyük tarafı, arkadaşlık ettiği, beraber çalıştığı bir çok muharrir ve gazetecilerin hepsi - Ahmet Rasim müstesna - devlet memurluğu yaptıkları, sırada burada resmî vazifeler aldıkları halde hiçbir zaman devlet kapısında vazife almayışı memur olmayışıdır. (Önsözden)
