#smrgKİTABEVİ Anılar Kitabı - 2025
Editör:
Tuba Nur
Kapak Tasarım:
Hamdi Akçay
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
melisa Matbaacılık
Dizi Adı:
Roman
ISBN-10:
6253694487
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
696
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Çeviren:
Erdal Şalikoğlu
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
429,00
Havale/EFT ile:
416,13
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199243450
630691
https://www.simurgkitabevi.com/anilar-kitabi-2025
Anılar Kitabı - 2025 #smrgKİTABEVİ
429.00
Çağdaş Avrupa edebiyatının radikal isimlerinden Péter Nádas'ın ustalık eseri Anılar Kitabı, savaş sonrası Macar edebiyatında bir dönüm noktası. Doğu Berlin'de yaşayan, geçmişin ağırlığıyla mücadele eden isimsiz bir genç yazarın kendi içinde geçirdiği krizle açılır Anılar Kitabı.
Yazmaya başladığı romanda 19. yüzyılda yaşamış bir Alman estetini canlandırır. Kurmaca ile hafıza arasındaki sınırlar belirsizleşirken, bir de eski bir çocukluk arkadaşı söze karışarak geçmişi kendi bakışaçısından anlatmaya başlar. Aynı hayat, üç farklı bilinçten, üç ayrı yoldan geçerek yeniden kurulur.
Nádas, üç farklı anlatıcının sesiyle şekillenen hikâyeyle birlikte zamanı da büküyor. Doğu Berlin'in gri sokaklarından Budapeşte'nin sarı ışıklı çocuk odalarına, Belle Époque'un pastel tonlarından totaliter hükümetin gözetim karanlığına uzanan bu labirentte üç zihin iç içe geçiyor. Anlatılar birbirine karışıyor, anlatıcılar yer değiştiriyor, geçmişle şimdiki zaman birbirini dönüştürüyor. Anılar Kitabı, hatırlamanın ötesinde hatırlamanın nasıl bir şey olduğunu sorgulayan bir anıt roman!
Derinlik uğulduyordu, ne denizin uğultusuydu bu ne de karanın, ne tehlikeliydi ne de kayıtsız, söyleyeceğim pek bir romantik gelse de derim ki bu, sonsuzluğun derinlerden gelen yeknesak uğultusuydu, başka türlü hiçbir sesi ve hiçbir şeyi anımsatmayan, sadece derinliği çağrıştıran bir ses ama bu derinliğin nerede ve neyin derinliği olduğuna karar vermek hepten imkânsızdı, ses her yerdeydi, suyun yüzünde olduğu kadar havada ya da suyun dibindeydi, sanki her şeyi dolduruyor, her şeye hükmediyordu, ta ki çok uzaklarda harekete geçen pis bir yığıntı olağanüstü bir gayretle ağır ağır yükselmiş gibi o uğultuyu da görünür hale getirene dek…
Yazmaya başladığı romanda 19. yüzyılda yaşamış bir Alman estetini canlandırır. Kurmaca ile hafıza arasındaki sınırlar belirsizleşirken, bir de eski bir çocukluk arkadaşı söze karışarak geçmişi kendi bakışaçısından anlatmaya başlar. Aynı hayat, üç farklı bilinçten, üç ayrı yoldan geçerek yeniden kurulur.
Nádas, üç farklı anlatıcının sesiyle şekillenen hikâyeyle birlikte zamanı da büküyor. Doğu Berlin'in gri sokaklarından Budapeşte'nin sarı ışıklı çocuk odalarına, Belle Époque'un pastel tonlarından totaliter hükümetin gözetim karanlığına uzanan bu labirentte üç zihin iç içe geçiyor. Anlatılar birbirine karışıyor, anlatıcılar yer değiştiriyor, geçmişle şimdiki zaman birbirini dönüştürüyor. Anılar Kitabı, hatırlamanın ötesinde hatırlamanın nasıl bir şey olduğunu sorgulayan bir anıt roman!
Derinlik uğulduyordu, ne denizin uğultusuydu bu ne de karanın, ne tehlikeliydi ne de kayıtsız, söyleyeceğim pek bir romantik gelse de derim ki bu, sonsuzluğun derinlerden gelen yeknesak uğultusuydu, başka türlü hiçbir sesi ve hiçbir şeyi anımsatmayan, sadece derinliği çağrıştıran bir ses ama bu derinliğin nerede ve neyin derinliği olduğuna karar vermek hepten imkânsızdı, ses her yerdeydi, suyun yüzünde olduğu kadar havada ya da suyun dibindeydi, sanki her şeyi dolduruyor, her şeye hükmediyordu, ta ki çok uzaklarda harekete geçen pis bir yığıntı olağanüstü bir gayretle ağır ağır yükselmiş gibi o uğultuyu da görünür hale getirene dek…
Çağdaş Avrupa edebiyatının radikal isimlerinden Péter Nádas'ın ustalık eseri Anılar Kitabı, savaş sonrası Macar edebiyatında bir dönüm noktası. Doğu Berlin'de yaşayan, geçmişin ağırlığıyla mücadele eden isimsiz bir genç yazarın kendi içinde geçirdiği krizle açılır Anılar Kitabı.
Yazmaya başladığı romanda 19. yüzyılda yaşamış bir Alman estetini canlandırır. Kurmaca ile hafıza arasındaki sınırlar belirsizleşirken, bir de eski bir çocukluk arkadaşı söze karışarak geçmişi kendi bakışaçısından anlatmaya başlar. Aynı hayat, üç farklı bilinçten, üç ayrı yoldan geçerek yeniden kurulur.
Nádas, üç farklı anlatıcının sesiyle şekillenen hikâyeyle birlikte zamanı da büküyor. Doğu Berlin'in gri sokaklarından Budapeşte'nin sarı ışıklı çocuk odalarına, Belle Époque'un pastel tonlarından totaliter hükümetin gözetim karanlığına uzanan bu labirentte üç zihin iç içe geçiyor. Anlatılar birbirine karışıyor, anlatıcılar yer değiştiriyor, geçmişle şimdiki zaman birbirini dönüştürüyor. Anılar Kitabı, hatırlamanın ötesinde hatırlamanın nasıl bir şey olduğunu sorgulayan bir anıt roman!
Derinlik uğulduyordu, ne denizin uğultusuydu bu ne de karanın, ne tehlikeliydi ne de kayıtsız, söyleyeceğim pek bir romantik gelse de derim ki bu, sonsuzluğun derinlerden gelen yeknesak uğultusuydu, başka türlü hiçbir sesi ve hiçbir şeyi anımsatmayan, sadece derinliği çağrıştıran bir ses ama bu derinliğin nerede ve neyin derinliği olduğuna karar vermek hepten imkânsızdı, ses her yerdeydi, suyun yüzünde olduğu kadar havada ya da suyun dibindeydi, sanki her şeyi dolduruyor, her şeye hükmediyordu, ta ki çok uzaklarda harekete geçen pis bir yığıntı olağanüstü bir gayretle ağır ağır yükselmiş gibi o uğultuyu da görünür hale getirene dek…
Yazmaya başladığı romanda 19. yüzyılda yaşamış bir Alman estetini canlandırır. Kurmaca ile hafıza arasındaki sınırlar belirsizleşirken, bir de eski bir çocukluk arkadaşı söze karışarak geçmişi kendi bakışaçısından anlatmaya başlar. Aynı hayat, üç farklı bilinçten, üç ayrı yoldan geçerek yeniden kurulur.
Nádas, üç farklı anlatıcının sesiyle şekillenen hikâyeyle birlikte zamanı da büküyor. Doğu Berlin'in gri sokaklarından Budapeşte'nin sarı ışıklı çocuk odalarına, Belle Époque'un pastel tonlarından totaliter hükümetin gözetim karanlığına uzanan bu labirentte üç zihin iç içe geçiyor. Anlatılar birbirine karışıyor, anlatıcılar yer değiştiriyor, geçmişle şimdiki zaman birbirini dönüştürüyor. Anılar Kitabı, hatırlamanın ötesinde hatırlamanın nasıl bir şey olduğunu sorgulayan bir anıt roman!
Derinlik uğulduyordu, ne denizin uğultusuydu bu ne de karanın, ne tehlikeliydi ne de kayıtsız, söyleyeceğim pek bir romantik gelse de derim ki bu, sonsuzluğun derinlerden gelen yeknesak uğultusuydu, başka türlü hiçbir sesi ve hiçbir şeyi anımsatmayan, sadece derinliği çağrıştıran bir ses ama bu derinliğin nerede ve neyin derinliği olduğuna karar vermek hepten imkânsızdı, ses her yerdeydi, suyun yüzünde olduğu kadar havada ya da suyun dibindeydi, sanki her şeyi dolduruyor, her şeye hükmediyordu, ta ki çok uzaklarda harekete geçen pis bir yığıntı olağanüstü bir gayretle ağır ağır yükselmiş gibi o uğultuyu da görünür hale getirene dek…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.