#smrgSAHAF Antik Devirlerden Zamanımıza Kadar İlahiyat - Edebiyat - Tıp ve Sanat Tarihlerinde Serviler 1 - 2 - 1961
Amudi fıkarî (omurga) yi bir ağacın gövdesi ile, dimağ içindeki damarları ağacın dal ve yapraklariyle kıyaslandırmak suretiyle insanları da bir (Akıl ağacı) saymak mümkündür. Ağaçlar ışık severler, genel olarak yüzde üç topraktan, yüzde doksan yedi hava ve güneşten beslenirler. Böylelikle hem kendileri büyürler, hem de çevrelerine faydalı olurlar. (İnsan-Akıl ağaca) da iki kaynaktan gıdalanır: Mide ve bilgi... Biri belirli görevle bedeni işleten ocak... Diğeri Hayat ve Aydınlıklar âleminin tükenmez cevheri... İnsanlar da, hem kendileri ve hem de çevreleri yararına, hayatlarının çok kısmını bu (Cevher)e yöneltmelidirler. Ancak o zaman birer (İdeal insan) olurlar.
(İnsanlık ideali) ne ulaşmak yolunda dünya kurulalıdanberi nice savaşlar verilegelmekte, nice fikirler ileri sürülmektedir. Fakat insanların çoğu, yukardaki bir kaç misalde belirtildiği veçhile, bir ağaç kadar dahi faydalı olmaktan ve mânâ alemine girmekten kaçınmakta, hatta bazıları, ağaçların dile getirmek istedikleri çeşitli felsefe,yi görmiyerek ve duymıyarak onların hayatlarına bile kastetmektedirler.
Bitkiler alanından derlenen düşünceleri iç âlemimizin potasında işlerken özel nevi ve şekilde bir ağaç dikkatimizi diğerlerinden daha çok çekmektedir: sivri ucu ile göklere doğru yükselen, ince uzun boylu ve daimî ,yeşil renkli Servi.. İşte bu eserde (Serviler) in ruh eğitimi bakımından ilham ettiği mânâların ve ilâhiyat, edebiyat, tıp ve sanat tarihlerindeki yerlerinin belirtilmesine çalışılacaktır.
Ağaç kültü; insanlığın eski çağlarına ait bir inançtır. Yirminci ,yüzyılın ortasında, (Ağaçlar) ve Serviler) i ele alarak bunlardan ahlâk ve ideal düsturları çıkarmağa çalışmak bir az garip görünebilir; fakat yaşadığımız yüzyılda dahi insanların bu alanda, eski çağlara oranla, henüz pek fazla ileri gidememiş oldukları da meydandadır. Bundan ötürü bu konuda ne kadar çok yazılıp söylense yine de az gelmektedir. -Cevdet Çulpan, İstambul 1957 - 1960 (Önsözden)
Amudi fıkarî (omurga) yi bir ağacın gövdesi ile, dimağ içindeki damarları ağacın dal ve yapraklariyle kıyaslandırmak suretiyle insanları da bir (Akıl ağacı) saymak mümkündür. Ağaçlar ışık severler, genel olarak yüzde üç topraktan, yüzde doksan yedi hava ve güneşten beslenirler. Böylelikle hem kendileri büyürler, hem de çevrelerine faydalı olurlar. (İnsan-Akıl ağaca) da iki kaynaktan gıdalanır: Mide ve bilgi... Biri belirli görevle bedeni işleten ocak... Diğeri Hayat ve Aydınlıklar âleminin tükenmez cevheri... İnsanlar da, hem kendileri ve hem de çevreleri yararına, hayatlarının çok kısmını bu (Cevher)e yöneltmelidirler. Ancak o zaman birer (İdeal insan) olurlar.
(İnsanlık ideali) ne ulaşmak yolunda dünya kurulalıdanberi nice savaşlar verilegelmekte, nice fikirler ileri sürülmektedir. Fakat insanların çoğu, yukardaki bir kaç misalde belirtildiği veçhile, bir ağaç kadar dahi faydalı olmaktan ve mânâ alemine girmekten kaçınmakta, hatta bazıları, ağaçların dile getirmek istedikleri çeşitli felsefe,yi görmiyerek ve duymıyarak onların hayatlarına bile kastetmektedirler.
Bitkiler alanından derlenen düşünceleri iç âlemimizin potasında işlerken özel nevi ve şekilde bir ağaç dikkatimizi diğerlerinden daha çok çekmektedir: sivri ucu ile göklere doğru yükselen, ince uzun boylu ve daimî ,yeşil renkli Servi.. İşte bu eserde (Serviler) in ruh eğitimi bakımından ilham ettiği mânâların ve ilâhiyat, edebiyat, tıp ve sanat tarihlerindeki yerlerinin belirtilmesine çalışılacaktır.
Ağaç kültü; insanlığın eski çağlarına ait bir inançtır. Yirminci ,yüzyılın ortasında, (Ağaçlar) ve Serviler) i ele alarak bunlardan ahlâk ve ideal düsturları çıkarmağa çalışmak bir az garip görünebilir; fakat yaşadığımız yüzyılda dahi insanların bu alanda, eski çağlara oranla, henüz pek fazla ileri gidememiş oldukları da meydandadır. Bundan ötürü bu konuda ne kadar çok yazılıp söylense yine de az gelmektedir. -Cevdet Çulpan, İstambul 1957 - 1960 (Önsözden)