#smrgKİTABEVİ Ashabü'l-Hadîsten Günümüze - Selefi Tefsir Geleneğinin Oluşumu - 2023

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
6257387781
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199244410
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
528
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
Din
indirimli
693,00
Havale/EFT ile: 672,21
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199244410
631653
Ashabü'l-Hadîsten Günümüze - Selefi Tefsir Geleneğinin Oluşumu -        2023
Ashabü'l-Hadîsten Günümüze - Selefi Tefsir Geleneğinin Oluşumu - 2023 #smrgKİTABEVİ
693.00
Tarihte ve günümüzde, Müslümanlar arasında ortaya çıkmış farklı mezhep ve ekoller, dile getirdiği düşünceyi temellendirmek ve savunmak için sıklıkla Kur'an'a başvurmuştur. Bu noktada selefî söylemin de diğer ekollerden farklı bir yol izlemediği söylenebilir. Zira Selefîler de savundukları fikrî-amelî tezi tahkim etmek için ekseriyetle Kur'an'a müracaat etmiş, bu çerçevede, savundukları fikri desteklediğini düşündükleri bazı ayetleri ön plana çıkarmış ve bu ayetler merkezinde bir söylem geliştirmişlerdir. Şüphesiz diğer ekollerle benzerlik arz eden bu tutum normal karşılanabilir. Fakat Selefîlik söz konusu olduğunda vahim olan şey, Kur'an'dan hareketle ürettikleri dilin ve söylemin etkisiyle düşünsel bir krizin yaşanıyor olmasıdır. Selefî akım sahip olduğu düşünce/inanç dışındaki diğer fikirleri en hafif tabirle bid'at, bu fikirleri dile getirenleri de bid'at ehli ilan ederek düşüncenin tek tipleşmesine sebep olmaktadır. Bu durum İslam toplumlarının yaşadığı teorik ve pratik sorunlara farklı zaviyelerden çözüm üretme çabalarına ket vurmakta, Müslümanları düşünsel ve kültürel bir çıkmaza sokmaktadır. Bu açıdan selefî söylemin, yaşadığımız düşünce ve kültür krizini kronikleştirdiği söylenebilir.
Tarihte ve günümüzde, Müslümanlar arasında ortaya çıkmış farklı mezhep ve ekoller, dile getirdiği düşünceyi temellendirmek ve savunmak için sıklıkla Kur'an'a başvurmuştur. Bu noktada selefî söylemin de diğer ekollerden farklı bir yol izlemediği söylenebilir. Zira Selefîler de savundukları fikrî-amelî tezi tahkim etmek için ekseriyetle Kur'an'a müracaat etmiş, bu çerçevede, savundukları fikri desteklediğini düşündükleri bazı ayetleri ön plana çıkarmış ve bu ayetler merkezinde bir söylem geliştirmişlerdir. Şüphesiz diğer ekollerle benzerlik arz eden bu tutum normal karşılanabilir. Fakat Selefîlik söz konusu olduğunda vahim olan şey, Kur'an'dan hareketle ürettikleri dilin ve söylemin etkisiyle düşünsel bir krizin yaşanıyor olmasıdır. Selefî akım sahip olduğu düşünce/inanç dışındaki diğer fikirleri en hafif tabirle bid'at, bu fikirleri dile getirenleri de bid'at ehli ilan ederek düşüncenin tek tipleşmesine sebep olmaktadır. Bu durum İslam toplumlarının yaşadığı teorik ve pratik sorunlara farklı zaviyelerden çözüm üretme çabalarına ket vurmakta, Müslümanları düşünsel ve kültürel bir çıkmaza sokmaktadır. Bu açıdan selefî söylemin, yaşadığımız düşünce ve kültür krizini kronikleştirdiği söylenebilir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat