#smrgKİTABEVİ Bir Osmanlı Aliminin Gözünden Tasavvuf : Akifzade Abdurrahim Efendi - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
6255576514
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
330
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
indirimli
236,80
Havale/EFT ile:
229,70
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199247320
634462
https://www.simurgkitabevi.com/bir-osmanli-aliminin-gozunden-tasavvuf-akifzade-abdurrahim-efendi-2025
Bir Osmanlı Aliminin Gözünden Tasavvuf : Akifzade Abdurrahim Efendi - 2025 #smrgKİTABEVİ
236.80
Osmanlı Devleti'nin ilim-irfan geleneğinde önemli bir yere sahip olan Âkifzâde Abdurrahim Efendi 18. yüzyılda şehzadeler şehri olarak bilinen Amasya'da dünyaya gelmiştir. III. Mustafa, I. Abdülhamid, III. Selim, IV. Mustafa ve II. Mahmud dönemlerinde yaşayan Âkifzâde, Hazreti
Fatıma ile Hazreti Ali'nin evladı Zeynelâbidin'e dayanan soyu ile köklü bir aileye mensuptur. Babası ve dedesi müftü, müderris olan Âkifzâde, ilmi birikimi yüksek bir ortamda yetişmiş, dönemin önde gelen âlimlerinden Kur'an-ı Kerim, tefsir, hadis, fıkıh, tasavvuf, kelâm, Arap ve Fars edebiyatının yanı sıra matematik, astronomi, tıp, geometri, mantık, gibi çeşitli ilimleri tahsil etmiştir. İlim tahsilini tamamladıktan sonra Amasya İstanbul, Mekke, Medine gibi dönemin önemli ilim-kültür merkezlerinde müderris, müftü, kadı ve müfettiş olarak görev yapmıştır.
Âkifzâde, bu vazifelerinin yanı sıra edebiyat, fıkıh, tasavvuf ve biyografi alanlarında pek çok eser kaleme almıştır. Türkçe, Arapça, Farsçayı çok iyi bilen bu dillerde eserler veren Âkifzâde, 54 yaşında vefat etmiştir. Âkifzâde'nin eserlerinde yalnızca teorik bir tasavvuf anlayışı değil, bizzat yaşanmış bir sûfî tecrübe de dikkat çekmektedir. Kur'an ve sünnet çizgisinde bir tasavvuf anlayışını benimseyen müellif, sûfî terbiyeyi ilmî bir temel etrafında eserlerinde aktarmıştır. Kitap onun hayatını, eserlerini, ilmî kişiliğini, tasavvufî görüşlerini detaylı bir şekilde ele almakta, özellikle bir Osmanlı âliminin Kur'ân ve Sünnet çizgisindeki tasavvufî anlayışını ortaya koymaktadır. Osmanlı ilmî, mânevî geleneğini yakından tanımak ve bir âlim sûfînin kaleminden tasavvufu anlamak isteyenler için bu eser kıymetli bir kaynak niteliğinde olup, okuyuculara insanın mânâ âleminin derinliklerine yolculuk yaptırmayı hedeflemektedir.
Fatıma ile Hazreti Ali'nin evladı Zeynelâbidin'e dayanan soyu ile köklü bir aileye mensuptur. Babası ve dedesi müftü, müderris olan Âkifzâde, ilmi birikimi yüksek bir ortamda yetişmiş, dönemin önde gelen âlimlerinden Kur'an-ı Kerim, tefsir, hadis, fıkıh, tasavvuf, kelâm, Arap ve Fars edebiyatının yanı sıra matematik, astronomi, tıp, geometri, mantık, gibi çeşitli ilimleri tahsil etmiştir. İlim tahsilini tamamladıktan sonra Amasya İstanbul, Mekke, Medine gibi dönemin önemli ilim-kültür merkezlerinde müderris, müftü, kadı ve müfettiş olarak görev yapmıştır.
Âkifzâde, bu vazifelerinin yanı sıra edebiyat, fıkıh, tasavvuf ve biyografi alanlarında pek çok eser kaleme almıştır. Türkçe, Arapça, Farsçayı çok iyi bilen bu dillerde eserler veren Âkifzâde, 54 yaşında vefat etmiştir. Âkifzâde'nin eserlerinde yalnızca teorik bir tasavvuf anlayışı değil, bizzat yaşanmış bir sûfî tecrübe de dikkat çekmektedir. Kur'an ve sünnet çizgisinde bir tasavvuf anlayışını benimseyen müellif, sûfî terbiyeyi ilmî bir temel etrafında eserlerinde aktarmıştır. Kitap onun hayatını, eserlerini, ilmî kişiliğini, tasavvufî görüşlerini detaylı bir şekilde ele almakta, özellikle bir Osmanlı âliminin Kur'ân ve Sünnet çizgisindeki tasavvufî anlayışını ortaya koymaktadır. Osmanlı ilmî, mânevî geleneğini yakından tanımak ve bir âlim sûfînin kaleminden tasavvufu anlamak isteyenler için bu eser kıymetli bir kaynak niteliğinde olup, okuyuculara insanın mânâ âleminin derinliklerine yolculuk yaptırmayı hedeflemektedir.
Osmanlı Devleti'nin ilim-irfan geleneğinde önemli bir yere sahip olan Âkifzâde Abdurrahim Efendi 18. yüzyılda şehzadeler şehri olarak bilinen Amasya'da dünyaya gelmiştir. III. Mustafa, I. Abdülhamid, III. Selim, IV. Mustafa ve II. Mahmud dönemlerinde yaşayan Âkifzâde, Hazreti
Fatıma ile Hazreti Ali'nin evladı Zeynelâbidin'e dayanan soyu ile köklü bir aileye mensuptur. Babası ve dedesi müftü, müderris olan Âkifzâde, ilmi birikimi yüksek bir ortamda yetişmiş, dönemin önde gelen âlimlerinden Kur'an-ı Kerim, tefsir, hadis, fıkıh, tasavvuf, kelâm, Arap ve Fars edebiyatının yanı sıra matematik, astronomi, tıp, geometri, mantık, gibi çeşitli ilimleri tahsil etmiştir. İlim tahsilini tamamladıktan sonra Amasya İstanbul, Mekke, Medine gibi dönemin önemli ilim-kültür merkezlerinde müderris, müftü, kadı ve müfettiş olarak görev yapmıştır.
Âkifzâde, bu vazifelerinin yanı sıra edebiyat, fıkıh, tasavvuf ve biyografi alanlarında pek çok eser kaleme almıştır. Türkçe, Arapça, Farsçayı çok iyi bilen bu dillerde eserler veren Âkifzâde, 54 yaşında vefat etmiştir. Âkifzâde'nin eserlerinde yalnızca teorik bir tasavvuf anlayışı değil, bizzat yaşanmış bir sûfî tecrübe de dikkat çekmektedir. Kur'an ve sünnet çizgisinde bir tasavvuf anlayışını benimseyen müellif, sûfî terbiyeyi ilmî bir temel etrafında eserlerinde aktarmıştır. Kitap onun hayatını, eserlerini, ilmî kişiliğini, tasavvufî görüşlerini detaylı bir şekilde ele almakta, özellikle bir Osmanlı âliminin Kur'ân ve Sünnet çizgisindeki tasavvufî anlayışını ortaya koymaktadır. Osmanlı ilmî, mânevî geleneğini yakından tanımak ve bir âlim sûfînin kaleminden tasavvufu anlamak isteyenler için bu eser kıymetli bir kaynak niteliğinde olup, okuyuculara insanın mânâ âleminin derinliklerine yolculuk yaptırmayı hedeflemektedir.
Fatıma ile Hazreti Ali'nin evladı Zeynelâbidin'e dayanan soyu ile köklü bir aileye mensuptur. Babası ve dedesi müftü, müderris olan Âkifzâde, ilmi birikimi yüksek bir ortamda yetişmiş, dönemin önde gelen âlimlerinden Kur'an-ı Kerim, tefsir, hadis, fıkıh, tasavvuf, kelâm, Arap ve Fars edebiyatının yanı sıra matematik, astronomi, tıp, geometri, mantık, gibi çeşitli ilimleri tahsil etmiştir. İlim tahsilini tamamladıktan sonra Amasya İstanbul, Mekke, Medine gibi dönemin önemli ilim-kültür merkezlerinde müderris, müftü, kadı ve müfettiş olarak görev yapmıştır.
Âkifzâde, bu vazifelerinin yanı sıra edebiyat, fıkıh, tasavvuf ve biyografi alanlarında pek çok eser kaleme almıştır. Türkçe, Arapça, Farsçayı çok iyi bilen bu dillerde eserler veren Âkifzâde, 54 yaşında vefat etmiştir. Âkifzâde'nin eserlerinde yalnızca teorik bir tasavvuf anlayışı değil, bizzat yaşanmış bir sûfî tecrübe de dikkat çekmektedir. Kur'an ve sünnet çizgisinde bir tasavvuf anlayışını benimseyen müellif, sûfî terbiyeyi ilmî bir temel etrafında eserlerinde aktarmıştır. Kitap onun hayatını, eserlerini, ilmî kişiliğini, tasavvufî görüşlerini detaylı bir şekilde ele almakta, özellikle bir Osmanlı âliminin Kur'ân ve Sünnet çizgisindeki tasavvufî anlayışını ortaya koymaktadır. Osmanlı ilmî, mânevî geleneğini yakından tanımak ve bir âlim sûfînin kaleminden tasavvufu anlamak isteyenler için bu eser kıymetli bir kaynak niteliğinde olup, okuyuculara insanın mânâ âleminin derinliklerine yolculuk yaptırmayı hedeflemektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.