#smrgKİTABEVİ Biricik ve Mülkiyeti -

Kondisyon:
Yeni
ISBN-10:
9789757005353
Stok Kodu:
1199183677
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
453 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013
Çeviren:
Selma Türkis Noyan
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199183677
569741
Biricik ve Mülkiyeti -
Biricik ve Mülkiyeti - #smrgKİTABEVİ
0.00
Anarşistlerin geleceğe dair bir düş dünyasında yaşadıkları ve bugünün dünyasına gözlerini kapadıkları sık söylenen bir şeydir. Belki de, bugünün dünyasını fazlasıyla görüyoruz; gerçek renkleriyle hem de. Yakamızı bırakmayan bu otoriter gerçek renkleriyle hem de. Yakamızı bırakmayan bu otoriter önyargılar ormanında baltayla dolaşmamızın nedeni budur. Bizler ne hayal aleminde yaşıyoruz, ne de insanları olduklarından daha iyi hayal ediyoruz, onları oldukları gibi görüyoruz. Bu nedenle insanların en iyisini bile otoritenin uygulamalarıyla özde kötü kılındığını ileri sürüyoruz. İnsanın insanı yönetmesinden bu nedenle nefret ediyoruz.

Anarşizmin ünlü düşünürlerinden biri olan Kropotkin, anarşi, anarşizm ve anarşist komünizmin temellerini ve ilkelerini irdelediği bu çalışmasında, felsefesi ve idealleri üzerinde durduğu anarşi kavramını bütün boyutlarıyla ele alarak bilimsel bir temele oturtuyor. Anarşinin bir düş değil, insanın doğal bir davranışı olduğu ve toplum yaşamında kendiliğinden ortaya çıktığını ileri süren Kropotkin, uygar insanın, günün birinde yargıçsız, jandarmasız, gardiyansız kalıvermesi fikrinden korktuğunu söyler; ve bunu, eğitim yoluyla insanın kafasına yerleştirilen otoritenin vazgeçilmezliği zihniyetine bağlar: "Çocukluktan mezara tüm eğitimimiz yönetimin gerekliliğine ve yararlı etkilerine inançla beslenir. Felsefi sistemler bu bakış açısını desteklemek için oluşturulmuştur; tarih bu görüş noktasından yazılmıştır; hukuk teorileri aynı amaçla dolaşıma sokulmuş ve tasarlanmıştır. Tüm siyaset aynı ilkeye dayanır; yönetim gücünü ele geçirmek!"

Anarşistlerin geleceğe dair bir düş dünyasında yaşadıkları ve bugünün dünyasına gözlerini kapadıkları sık söylenen bir şeydir. Belki de, bugünün dünyasını fazlasıyla görüyoruz; gerçek renkleriyle hem de. Yakamızı bırakmayan bu otoriter gerçek renkleriyle hem de. Yakamızı bırakmayan bu otoriter önyargılar ormanında baltayla dolaşmamızın nedeni budur. Bizler ne hayal aleminde yaşıyoruz, ne de insanları olduklarından daha iyi hayal ediyoruz, onları oldukları gibi görüyoruz. Bu nedenle insanların en iyisini bile otoritenin uygulamalarıyla özde kötü kılındığını ileri sürüyoruz. İnsanın insanı yönetmesinden bu nedenle nefret ediyoruz.

Anarşizmin ünlü düşünürlerinden biri olan Kropotkin, anarşi, anarşizm ve anarşist komünizmin temellerini ve ilkelerini irdelediği bu çalışmasında, felsefesi ve idealleri üzerinde durduğu anarşi kavramını bütün boyutlarıyla ele alarak bilimsel bir temele oturtuyor. Anarşinin bir düş değil, insanın doğal bir davranışı olduğu ve toplum yaşamında kendiliğinden ortaya çıktığını ileri süren Kropotkin, uygar insanın, günün birinde yargıçsız, jandarmasız, gardiyansız kalıvermesi fikrinden korktuğunu söyler; ve bunu, eğitim yoluyla insanın kafasına yerleştirilen otoritenin vazgeçilmezliği zihniyetine bağlar: "Çocukluktan mezara tüm eğitimimiz yönetimin gerekliliğine ve yararlı etkilerine inançla beslenir. Felsefi sistemler bu bakış açısını desteklemek için oluşturulmuştur; tarih bu görüş noktasından yazılmıştır; hukuk teorileri aynı amaçla dolaşıma sokulmuş ve tasarlanmıştır. Tüm siyaset aynı ilkeye dayanır; yönetim gücünü ele geçirmek!"

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat