#smrgKİTABEVİ Düzenden Kaosa Zuhur: Gediz Akdeniz ile Söyleşi -

Stok Kodu:
1199102197
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
224 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
1199102197
487990
Düzenden Kaosa Zuhur: Gediz Akdeniz ile Söyleşi -
Düzenden Kaosa Zuhur: Gediz Akdeniz ile Söyleşi - #smrgKİTABEVİ
0.00
“Ey okur, bu teorik bir kitap değil, o yüzden bu kitapta teorik tutarlılık arama. Ama konusu teori olan bu söyleşiden sonra birkaç kitap daha okuma ihtiyacı hissedersen ne âlâ.

Biz bu kitapta kuantum bellek, kuantum duyarlılık, kelebek etkisi, kaos sırtı, garip çekiciler, simülasyon, hiper-gerçeklik, fraktal zaman, siborg, yapı bozum, modernite, İslam, tasavvuf, heterodoksi derken kabımızın aldığı kadar, Baudrillard'dan Foucault'ya, Nietzche'den Ahmet Hamdi Tanpınar'a daldan dala bir gezinti yaptık. Ve adına Doğu-Batı sorunsalı denilen gayya kuyusuna biz de düştük; tabii ki çıkamadık. Doğu nerede biter, nerede başlar, Batı'yı Batı yapan nedir? Batı'nın zalim olduğu kesindir de Doğu mazlum mudur? Bu ve benzeri sorunlar üzerinde çok da sistemli olmadan fikir yürüttük. ‘Ne olacak bu memleketin hali' sorusunu es geçtiğimizi de sanma. 68 hareketini, yeşil hareketi, anarşistleri, Bergama köylülerini, hatta Beşiktaş Çarşı grubunu dahi konuştuk. Ne ki, bütün bu konuları derinlemesine ele almamız beklenemezdi. Ve sevgili okur, ‘hayatın anlamı'nı ne yazık ki bu kitapta da bulamayacaksın.

Söz bu, değişir, uçar gider; yazsan da uçar gider. Baki kalan kubbede hoş bir seda sadece.” (Arka kapaktan)

“Ey okur, bu teorik bir kitap değil, o yüzden bu kitapta teorik tutarlılık arama. Ama konusu teori olan bu söyleşiden sonra birkaç kitap daha okuma ihtiyacı hissedersen ne âlâ.

Biz bu kitapta kuantum bellek, kuantum duyarlılık, kelebek etkisi, kaos sırtı, garip çekiciler, simülasyon, hiper-gerçeklik, fraktal zaman, siborg, yapı bozum, modernite, İslam, tasavvuf, heterodoksi derken kabımızın aldığı kadar, Baudrillard'dan Foucault'ya, Nietzche'den Ahmet Hamdi Tanpınar'a daldan dala bir gezinti yaptık. Ve adına Doğu-Batı sorunsalı denilen gayya kuyusuna biz de düştük; tabii ki çıkamadık. Doğu nerede biter, nerede başlar, Batı'yı Batı yapan nedir? Batı'nın zalim olduğu kesindir de Doğu mazlum mudur? Bu ve benzeri sorunlar üzerinde çok da sistemli olmadan fikir yürüttük. ‘Ne olacak bu memleketin hali' sorusunu es geçtiğimizi de sanma. 68 hareketini, yeşil hareketi, anarşistleri, Bergama köylülerini, hatta Beşiktaş Çarşı grubunu dahi konuştuk. Ne ki, bütün bu konuları derinlemesine ele almamız beklenemezdi. Ve sevgili okur, ‘hayatın anlamı'nı ne yazık ki bu kitapta da bulamayacaksın.

Söz bu, değişir, uçar gider; yazsan da uçar gider. Baki kalan kubbede hoş bir seda sadece.” (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat