#smrgKİTABEVİ Ceza Hukukunda İlgilinin Rızası CİLTLİ - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199254773
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
401
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
877,50
Havale/EFT ile: 859,95
1199254773
641956
Ceza Hukukunda İlgilinin Rızası CİLTLİ -        2025
Ceza Hukukunda İlgilinin Rızası CİLTLİ - 2025 #smrgKİTABEVİ
877.50
Öğretide üzerinde birçok monografi yazılmış olmasına rağmen, ilgilinin rızasının ceza hukukçusu için halen büyük önem arz eden ve güncelliğini koruyan bir konu olduğu belirtilmektedir. Gerçekten de yapılan bu önemli çalışmalara rağmen, rızaya ilişkin olarak bütünüyle çözümlenememiş birçok sorun vardır. Ancak mesele bununla kalmamakta, insan yaşamının gün geçtikçe daha karmaşık bir hale gelmesiyle rızaya ilişkin yeni sorunlar doğmaktadır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, diğer Kıta Avrupası ülkelerinin ceza kanunlarından farklı olarak rızayı hukuka uygunluk nedenleri arasında düzenlemesiyle İtalyan Ceza Kanunu ile ortaklaşmıştır. Bu itibarla ilgilinin rızasını açıkça hukuka uygunluk nedenleri arasında düzenlemeyi tercih eden Türk ve İtalyan hukuk sistemleri bakımından İtalyan ceza hukuku öğretisinden de yararlanılarak karşılaştırmalı ve en önemlisi bütünlük arz eden bir bilimsel çalışma yapmak gereklidir. Suç genel teorisi bağlamında ilgilinin rızasının sistematik olarak incelenmesine geçmeden önce, konunun felsefi temelleri üzerinde durmak bir zorunluluk arz etmektedir. Bu yüzden çalışmanın birinci bölümü pasif süjenin fiile rıza göstermesinin devletin cezalandırma yetkisinin bir sınırını oluşturup oluşturmayacağına ayrılmıştır. İkinci bölümde rızanın ceza hukukundaki görünüm biçimleri üzerinde durulmakta, tipiklik ile hukuka aykırılık arasındaki ilişki ve tipiklik ile ihlal edicilik arasındaki ilişki incelenerek bu hususlarda bir tercihte bulunulmaktadır. Yapılan bu ön açıklamalardan sonra rızanın suç genel teorisindeki yeri analiz edilmektedir. Üçüncü bölümde bireyin kendisine ait hukuki varlık ve menfaatler üzerinde sahip olduğu tasarruf yetkisi hem olan hem olması gereken hukuk bakımından değerlendirilmektedir. Dördüncü bölüm rızanın geçerlilik şartlarının incelenmesini konu edinmektedir. Bu bölümde özellikle varsayılan rıza, öğretide mahiyeti üzerine ileri sürülen farklı görüşler çerçevesinde incelenmekte; bu bağlamda ceza hukukunda böyle bir kavramın geliştirilmesine gerçekten ihtiyaç olup olmadığı sorgulanmaktadır. Çalışmanın son bölümünde ise Türk öğretisinde daha önce üzerinde hiç durulmadığı görülen taksirle işlenen fiillerde rıza konusu ele alınmaktadır.
Öğretide üzerinde birçok monografi yazılmış olmasına rağmen, ilgilinin rızasının ceza hukukçusu için halen büyük önem arz eden ve güncelliğini koruyan bir konu olduğu belirtilmektedir. Gerçekten de yapılan bu önemli çalışmalara rağmen, rızaya ilişkin olarak bütünüyle çözümlenememiş birçok sorun vardır. Ancak mesele bununla kalmamakta, insan yaşamının gün geçtikçe daha karmaşık bir hale gelmesiyle rızaya ilişkin yeni sorunlar doğmaktadır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, diğer Kıta Avrupası ülkelerinin ceza kanunlarından farklı olarak rızayı hukuka uygunluk nedenleri arasında düzenlemesiyle İtalyan Ceza Kanunu ile ortaklaşmıştır. Bu itibarla ilgilinin rızasını açıkça hukuka uygunluk nedenleri arasında düzenlemeyi tercih eden Türk ve İtalyan hukuk sistemleri bakımından İtalyan ceza hukuku öğretisinden de yararlanılarak karşılaştırmalı ve en önemlisi bütünlük arz eden bir bilimsel çalışma yapmak gereklidir. Suç genel teorisi bağlamında ilgilinin rızasının sistematik olarak incelenmesine geçmeden önce, konunun felsefi temelleri üzerinde durmak bir zorunluluk arz etmektedir. Bu yüzden çalışmanın birinci bölümü pasif süjenin fiile rıza göstermesinin devletin cezalandırma yetkisinin bir sınırını oluşturup oluşturmayacağına ayrılmıştır. İkinci bölümde rızanın ceza hukukundaki görünüm biçimleri üzerinde durulmakta, tipiklik ile hukuka aykırılık arasındaki ilişki ve tipiklik ile ihlal edicilik arasındaki ilişki incelenerek bu hususlarda bir tercihte bulunulmaktadır. Yapılan bu ön açıklamalardan sonra rızanın suç genel teorisindeki yeri analiz edilmektedir. Üçüncü bölümde bireyin kendisine ait hukuki varlık ve menfaatler üzerinde sahip olduğu tasarruf yetkisi hem olan hem olması gereken hukuk bakımından değerlendirilmektedir. Dördüncü bölüm rızanın geçerlilik şartlarının incelenmesini konu edinmektedir. Bu bölümde özellikle varsayılan rıza, öğretide mahiyeti üzerine ileri sürülen farklı görüşler çerçevesinde incelenmekte; bu bağlamda ceza hukukunda böyle bir kavramın geliştirilmesine gerçekten ihtiyaç olup olmadığı sorgulanmaktadır. Çalışmanın son bölümünde ise Türk öğretisinde daha önce üzerinde hiç durulmadığı görülen taksirle işlenen fiillerde rıza konusu ele alınmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat