#smrgKİTABEVİ Dili Yabana Sürmek: G. Deleuze ve F. Guattari'nin İzinde Latife Tekin'de Minör Edebiyat - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
6052604441
Kargoya Teslim Süresi:
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199243099
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
136
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
187,50
Havale/EFT ile: 181,88
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199243099
630340
Dili Yabana Sürmek: G. Deleuze ve F. Guattari'nin İzinde Latife Tekin'de Minör Edebiyat -        2025
Dili Yabana Sürmek: G. Deleuze ve F. Guattari'nin İzinde Latife Tekin'de Minör Edebiyat - 2025 #smrgKİTABEVİ
187.50
Bu kitap Gilles Deleuze ve Félix Guattari'nin görüşleriyle minör edebiyatın nasıl bir devrimci potansiyeli ve sınırsızlığı taşıdığını anlatmakla beraber yalnızca edebiyatseverlere değil, dil ve iktidar arasındaki ilişkiye merak duyanlara da hitap eder.

“Her yazarın dille bir meselesi olması gerektiğine inanıyorum” ya da “Yazabilmek için insanın evinden kopması gerekir” ifadeleriyle Latife Tekin, Deleuze'ün “ana diline yabancı gibi yazmak” sözlerine adeta karşılık vermiştir. “Edebiyatın sınıfsal niteliği” ifadesi ve geleneksel dil kurallarını, kolektif bir azınlık olan yoksulların dilsizlikleriyle bozma çabası; farklı temaları ve çoklukları bir araya getirerek dilsizlerin sesini duyurmaya yöneltmiştir. Bu süreçte, kullanılan dile karşı bir savaş açarak, temsili edebiyat biçimlerini tahrip etmiş böylece minör edebiyatın ortaya çıkmasına olanak sağlamıştır.

Latife Tekin; Ulus Baker, Proust ve Deleuze'ün üzerinde durduğu anadiline yabancı gibi yazma düşüncesini, “Gerçi yazabilmek için insanın evinin dilinden kopması gerekir. Dili dışarıdan seyredemeyen kişilerin yazabileceklerine pek inanmıyorum” söylemiyle yansıtmıştır.
Bu kitap Gilles Deleuze ve Félix Guattari'nin görüşleriyle minör edebiyatın nasıl bir devrimci potansiyeli ve sınırsızlığı taşıdığını anlatmakla beraber yalnızca edebiyatseverlere değil, dil ve iktidar arasındaki ilişkiye merak duyanlara da hitap eder.

“Her yazarın dille bir meselesi olması gerektiğine inanıyorum” ya da “Yazabilmek için insanın evinden kopması gerekir” ifadeleriyle Latife Tekin, Deleuze'ün “ana diline yabancı gibi yazmak” sözlerine adeta karşılık vermiştir. “Edebiyatın sınıfsal niteliği” ifadesi ve geleneksel dil kurallarını, kolektif bir azınlık olan yoksulların dilsizlikleriyle bozma çabası; farklı temaları ve çoklukları bir araya getirerek dilsizlerin sesini duyurmaya yöneltmiştir. Bu süreçte, kullanılan dile karşı bir savaş açarak, temsili edebiyat biçimlerini tahrip etmiş böylece minör edebiyatın ortaya çıkmasına olanak sağlamıştır.

Latife Tekin; Ulus Baker, Proust ve Deleuze'ün üzerinde durduğu anadiline yabancı gibi yazma düşüncesini, “Gerçi yazabilmek için insanın evinin dilinden kopması gerekir. Dili dışarıdan seyredemeyen kişilerin yazabileceklerine pek inanmıyorum” söylemiyle yansıtmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat