#smrgKİTABEVİ Dış Politika ve Güvenlik : Türkiye'de Düzensiz Afgan Göçüne Stratejik Bakış Açısı Nasıl Olmalıdır - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Meday Holding
ISBN-10:
6259436166
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
200
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
252,00
Havale/EFT ile:
244,44
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199246065
633221
https://www.simurgkitabevi.com/dis-politika-ve-guvenlik-turkiyede-duzensiz-afgan-gocune-stratejik-bakis-acisi-nasil-olmalidir-2025
Dış Politika ve Güvenlik : Türkiye'de Düzensiz Afgan Göçüne Stratejik Bakış Açısı Nasıl Olmalıdır - 2025 #smrgKİTABEVİ
252.00
Vatanını En Çok Seven Görevini En İyi Yapandır ...
Hepimiz doğduğumuz ülkenin vatandaşı ve Anadolu coğrafyasının yurttaşıyız. Bir ve beraberiz. Bizlere düşen Türk Milleti olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bekasını, Türk Milletinin selametini ve yurt bütünlüğünde sınır güvenliğini temin ederek ulusal ve uluslararası bazda kamu yönetimini bağımsız, hür ve kendi iradesiyle devletimizin bütünlük içerisinde muhafaza etmesi için gayret etmek olmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Selçuklu ve Osmanlı mirasçısı olan kadim bir tarihe sahiptir. Bizlere düşen kadim emanetleri muhafaza etmektir. Bu kadim emanetlerin başında demografik yapımızın korunması, inanç esaslarımızın ve sosyal düzenimizin doğru bir şekilde muhafaza edilmesi ve askeri strateji olarak onluk sistemin yaşatılması gerçeğidir. Bu alanda gerekli tedbirlerle yol alındığında ulusal ve uluslararası ilişkiler ekseninde tehlike arz eden tüm sorunların üstesinden gelineceğini asla unutmamalıyız. Bu yüzden ülkemizi, milletimizi ve devletimizi korumakla mükellef olan idarecilerimizin, devlet büyüklerimizin, siyasi otoriteye yön verenlerin ve hükümet olgusunu güçlü bir şekilde ayakta tutan bürokratlarımızın asli vazifesini hiç unutmamaları gerekiyor. Bu vazifeyi üstlenenlerin vatanını en çok sevenler olduğu için görevlerini en iyi şekilde yapmak üzere çıktıkları bu kutlu yolda durmadan ilerlemek için gayret etmelidirler. Bunun için mutlak hakikatle eş değer olan ve olasılığı mümkün hale getiren stratejik analizlerden istifade etmekten geri kalmayarak daha sağlıklı ve doğru kararlarla adım atmaları önem teşkil etmektedir. Bizleri muasır medeniyete götürecek adım bir selenin habercisidir. Bu yüzden cesaret, feraset, azim ve kararlı adımlarla korkmadan karanlıkta yürüyerek aydınlığa, müreffeh yarınlara ulaşmak için çalışmalıyız.
Hepimiz doğduğumuz ülkenin vatandaşı ve Anadolu coğrafyasının yurttaşıyız. Bir ve beraberiz. Bizlere düşen Türk Milleti olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bekasını, Türk Milletinin selametini ve yurt bütünlüğünde sınır güvenliğini temin ederek ulusal ve uluslararası bazda kamu yönetimini bağımsız, hür ve kendi iradesiyle devletimizin bütünlük içerisinde muhafaza etmesi için gayret etmek olmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Selçuklu ve Osmanlı mirasçısı olan kadim bir tarihe sahiptir. Bizlere düşen kadim emanetleri muhafaza etmektir. Bu kadim emanetlerin başında demografik yapımızın korunması, inanç esaslarımızın ve sosyal düzenimizin doğru bir şekilde muhafaza edilmesi ve askeri strateji olarak onluk sistemin yaşatılması gerçeğidir. Bu alanda gerekli tedbirlerle yol alındığında ulusal ve uluslararası ilişkiler ekseninde tehlike arz eden tüm sorunların üstesinden gelineceğini asla unutmamalıyız. Bu yüzden ülkemizi, milletimizi ve devletimizi korumakla mükellef olan idarecilerimizin, devlet büyüklerimizin, siyasi otoriteye yön verenlerin ve hükümet olgusunu güçlü bir şekilde ayakta tutan bürokratlarımızın asli vazifesini hiç unutmamaları gerekiyor. Bu vazifeyi üstlenenlerin vatanını en çok sevenler olduğu için görevlerini en iyi şekilde yapmak üzere çıktıkları bu kutlu yolda durmadan ilerlemek için gayret etmelidirler. Bunun için mutlak hakikatle eş değer olan ve olasılığı mümkün hale getiren stratejik analizlerden istifade etmekten geri kalmayarak daha sağlıklı ve doğru kararlarla adım atmaları önem teşkil etmektedir. Bizleri muasır medeniyete götürecek adım bir selenin habercisidir. Bu yüzden cesaret, feraset, azim ve kararlı adımlarla korkmadan karanlıkta yürüyerek aydınlığa, müreffeh yarınlara ulaşmak için çalışmalıyız.
Vatanını En Çok Seven Görevini En İyi Yapandır ...
Hepimiz doğduğumuz ülkenin vatandaşı ve Anadolu coğrafyasının yurttaşıyız. Bir ve beraberiz. Bizlere düşen Türk Milleti olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bekasını, Türk Milletinin selametini ve yurt bütünlüğünde sınır güvenliğini temin ederek ulusal ve uluslararası bazda kamu yönetimini bağımsız, hür ve kendi iradesiyle devletimizin bütünlük içerisinde muhafaza etmesi için gayret etmek olmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Selçuklu ve Osmanlı mirasçısı olan kadim bir tarihe sahiptir. Bizlere düşen kadim emanetleri muhafaza etmektir. Bu kadim emanetlerin başında demografik yapımızın korunması, inanç esaslarımızın ve sosyal düzenimizin doğru bir şekilde muhafaza edilmesi ve askeri strateji olarak onluk sistemin yaşatılması gerçeğidir. Bu alanda gerekli tedbirlerle yol alındığında ulusal ve uluslararası ilişkiler ekseninde tehlike arz eden tüm sorunların üstesinden gelineceğini asla unutmamalıyız. Bu yüzden ülkemizi, milletimizi ve devletimizi korumakla mükellef olan idarecilerimizin, devlet büyüklerimizin, siyasi otoriteye yön verenlerin ve hükümet olgusunu güçlü bir şekilde ayakta tutan bürokratlarımızın asli vazifesini hiç unutmamaları gerekiyor. Bu vazifeyi üstlenenlerin vatanını en çok sevenler olduğu için görevlerini en iyi şekilde yapmak üzere çıktıkları bu kutlu yolda durmadan ilerlemek için gayret etmelidirler. Bunun için mutlak hakikatle eş değer olan ve olasılığı mümkün hale getiren stratejik analizlerden istifade etmekten geri kalmayarak daha sağlıklı ve doğru kararlarla adım atmaları önem teşkil etmektedir. Bizleri muasır medeniyete götürecek adım bir selenin habercisidir. Bu yüzden cesaret, feraset, azim ve kararlı adımlarla korkmadan karanlıkta yürüyerek aydınlığa, müreffeh yarınlara ulaşmak için çalışmalıyız.
Hepimiz doğduğumuz ülkenin vatandaşı ve Anadolu coğrafyasının yurttaşıyız. Bir ve beraberiz. Bizlere düşen Türk Milleti olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bekasını, Türk Milletinin selametini ve yurt bütünlüğünde sınır güvenliğini temin ederek ulusal ve uluslararası bazda kamu yönetimini bağımsız, hür ve kendi iradesiyle devletimizin bütünlük içerisinde muhafaza etmesi için gayret etmek olmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Selçuklu ve Osmanlı mirasçısı olan kadim bir tarihe sahiptir. Bizlere düşen kadim emanetleri muhafaza etmektir. Bu kadim emanetlerin başında demografik yapımızın korunması, inanç esaslarımızın ve sosyal düzenimizin doğru bir şekilde muhafaza edilmesi ve askeri strateji olarak onluk sistemin yaşatılması gerçeğidir. Bu alanda gerekli tedbirlerle yol alındığında ulusal ve uluslararası ilişkiler ekseninde tehlike arz eden tüm sorunların üstesinden gelineceğini asla unutmamalıyız. Bu yüzden ülkemizi, milletimizi ve devletimizi korumakla mükellef olan idarecilerimizin, devlet büyüklerimizin, siyasi otoriteye yön verenlerin ve hükümet olgusunu güçlü bir şekilde ayakta tutan bürokratlarımızın asli vazifesini hiç unutmamaları gerekiyor. Bu vazifeyi üstlenenlerin vatanını en çok sevenler olduğu için görevlerini en iyi şekilde yapmak üzere çıktıkları bu kutlu yolda durmadan ilerlemek için gayret etmelidirler. Bunun için mutlak hakikatle eş değer olan ve olasılığı mümkün hale getiren stratejik analizlerden istifade etmekten geri kalmayarak daha sağlıklı ve doğru kararlarla adım atmaları önem teşkil etmektedir. Bizleri muasır medeniyete götürecek adım bir selenin habercisidir. Bu yüzden cesaret, feraset, azim ve kararlı adımlarla korkmadan karanlıkta yürüyerek aydınlığa, müreffeh yarınlara ulaşmak için çalışmalıyız.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.