#smrgKİTABEVİ Dönülmez Yolun Yolcuları - Yemen'e Giden Redif Taburları - 2024
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
6253963286
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
375
Basım Yeri:
Konya
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
323,00
Havale/EFT ile:
313,31
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199231839
618764
https://www.simurgkitabevi.com/donulmez-yolun-yolculari-yemene-giden-redif-taburlari-2024
Dönülmez Yolun Yolcuları - Yemen'e Giden Redif Taburları - 2024 #smrgKİTABEVİ
323.00
Yakın tarihimizde Yemen, çok sayıda ağıt, destan ve türkünün ortaya çıkmasının sebebi olmuştur. Yemen'le ilgili niçin bu kadar ağıt yakılmıştır?
Niçin Yemen adı geçtiğinde insanların gözleri yaşarmakta, niçin yürekleri sızlamaktadır?
Kimler gitti?
Kaç kişi gitti?
Orada neler oldu?
Niçin gidenler gelemedi?
Ateş düşmeyen yer yok ama en fazla nereye düştü?
Yemen'in Türk Milleti'nde açtığı maddî ve manevî hasarın boyutu nedir?
Yoksa bunun hesaba gelir tarafı yok mudur?
Yemen'i bilmeden Trablusgarp Savaşını, Balkan Savaşlarını, I. Dünya Harbini, Çanakkale'yi, hatta Millî Mücadele'yi tam olarak anlayabilir, çözebilir miyiz?
Sorular, sorular daha birçok cevapsız sorular...
Osmanlı hâkimiyeti boyunca Yemen her zaman problemli bir bölge olmakla beraber son dönemde burada cereyan eden olaylar üzerinde bilhassa durmak gerekir. Bu dönemin zaman aralığı 1870 - 1918'dir. Bu kırk sekiz yıllık dönem gerçekten çok önemli olaylarla doludur.
1891, 1898, 1904 - 1906 ve 1911 yılları Yemen'deki olayların kontrolden çıkıp umumî isyanlara dönüştüğü yıllardır. 1891 ve 1898 isyanlarının elebaşı İmam Hamidüddin, 1904-1906 isyanının Yemen tarafındaki elebaşı İmam Yahya, Asir tarafındaki elebaşı Muhammed bin Ayz'ın oğlu Şeyh Ali, 1911 isyanının Yemen tarafındaki elebaşı yine İmam Yahya ve Asir tarafındaki elebaşı da Seyyid İdris'tir.
Redifler askerliğini yapmış, olağanüstü durumlarda silah altına alınan yedek askerlerdir. Normal zamanlarda aileleriyle birlikte rutin günlük işleriyle meşguldürler. Rediflerin silah altına alınması, devletin ciddi bir olayla karşı karşıya olduğunun göstergesidir. Herhangi bir şehrin adını taşıyan redif taburu o şehrin rediflerinden oluşmaktaydı. Bir redif taburunun silah altına alınması için muhakkak padişahın iradesi gerekmekteydi.
Yemen'de redif taburları ilk olarak 1891 yılındaki isyan sebebiyle gönderilmiş olup bu isyan sırasında on iki redif taburu görevlendirilmiştir. 1898 isyanında on altı, 1903 Asir olayında üç, 1904-1906 isyanında elli altı ve 1911 isyanında on dokuz redif taburu isyanların bastırılmasında görev almışlardır. Dolayısıyla bazıları iki kere olmak üzere Yemen'e toplam yüz altı redif taburu sevkiyatı yapılmıştır.
Niçin Yemen adı geçtiğinde insanların gözleri yaşarmakta, niçin yürekleri sızlamaktadır?
Kimler gitti?
Kaç kişi gitti?
Orada neler oldu?
Niçin gidenler gelemedi?
Ateş düşmeyen yer yok ama en fazla nereye düştü?
Yemen'in Türk Milleti'nde açtığı maddî ve manevî hasarın boyutu nedir?
Yoksa bunun hesaba gelir tarafı yok mudur?
Yemen'i bilmeden Trablusgarp Savaşını, Balkan Savaşlarını, I. Dünya Harbini, Çanakkale'yi, hatta Millî Mücadele'yi tam olarak anlayabilir, çözebilir miyiz?
Sorular, sorular daha birçok cevapsız sorular...
Osmanlı hâkimiyeti boyunca Yemen her zaman problemli bir bölge olmakla beraber son dönemde burada cereyan eden olaylar üzerinde bilhassa durmak gerekir. Bu dönemin zaman aralığı 1870 - 1918'dir. Bu kırk sekiz yıllık dönem gerçekten çok önemli olaylarla doludur.
1891, 1898, 1904 - 1906 ve 1911 yılları Yemen'deki olayların kontrolden çıkıp umumî isyanlara dönüştüğü yıllardır. 1891 ve 1898 isyanlarının elebaşı İmam Hamidüddin, 1904-1906 isyanının Yemen tarafındaki elebaşı İmam Yahya, Asir tarafındaki elebaşı Muhammed bin Ayz'ın oğlu Şeyh Ali, 1911 isyanının Yemen tarafındaki elebaşı yine İmam Yahya ve Asir tarafındaki elebaşı da Seyyid İdris'tir.
Redifler askerliğini yapmış, olağanüstü durumlarda silah altına alınan yedek askerlerdir. Normal zamanlarda aileleriyle birlikte rutin günlük işleriyle meşguldürler. Rediflerin silah altına alınması, devletin ciddi bir olayla karşı karşıya olduğunun göstergesidir. Herhangi bir şehrin adını taşıyan redif taburu o şehrin rediflerinden oluşmaktaydı. Bir redif taburunun silah altına alınması için muhakkak padişahın iradesi gerekmekteydi.
Yemen'de redif taburları ilk olarak 1891 yılındaki isyan sebebiyle gönderilmiş olup bu isyan sırasında on iki redif taburu görevlendirilmiştir. 1898 isyanında on altı, 1903 Asir olayında üç, 1904-1906 isyanında elli altı ve 1911 isyanında on dokuz redif taburu isyanların bastırılmasında görev almışlardır. Dolayısıyla bazıları iki kere olmak üzere Yemen'e toplam yüz altı redif taburu sevkiyatı yapılmıştır.
Yakın tarihimizde Yemen, çok sayıda ağıt, destan ve türkünün ortaya çıkmasının sebebi olmuştur. Yemen'le ilgili niçin bu kadar ağıt yakılmıştır?
Niçin Yemen adı geçtiğinde insanların gözleri yaşarmakta, niçin yürekleri sızlamaktadır?
Kimler gitti?
Kaç kişi gitti?
Orada neler oldu?
Niçin gidenler gelemedi?
Ateş düşmeyen yer yok ama en fazla nereye düştü?
Yemen'in Türk Milleti'nde açtığı maddî ve manevî hasarın boyutu nedir?
Yoksa bunun hesaba gelir tarafı yok mudur?
Yemen'i bilmeden Trablusgarp Savaşını, Balkan Savaşlarını, I. Dünya Harbini, Çanakkale'yi, hatta Millî Mücadele'yi tam olarak anlayabilir, çözebilir miyiz?
Sorular, sorular daha birçok cevapsız sorular...
Osmanlı hâkimiyeti boyunca Yemen her zaman problemli bir bölge olmakla beraber son dönemde burada cereyan eden olaylar üzerinde bilhassa durmak gerekir. Bu dönemin zaman aralığı 1870 - 1918'dir. Bu kırk sekiz yıllık dönem gerçekten çok önemli olaylarla doludur.
1891, 1898, 1904 - 1906 ve 1911 yılları Yemen'deki olayların kontrolden çıkıp umumî isyanlara dönüştüğü yıllardır. 1891 ve 1898 isyanlarının elebaşı İmam Hamidüddin, 1904-1906 isyanının Yemen tarafındaki elebaşı İmam Yahya, Asir tarafındaki elebaşı Muhammed bin Ayz'ın oğlu Şeyh Ali, 1911 isyanının Yemen tarafındaki elebaşı yine İmam Yahya ve Asir tarafındaki elebaşı da Seyyid İdris'tir.
Redifler askerliğini yapmış, olağanüstü durumlarda silah altına alınan yedek askerlerdir. Normal zamanlarda aileleriyle birlikte rutin günlük işleriyle meşguldürler. Rediflerin silah altına alınması, devletin ciddi bir olayla karşı karşıya olduğunun göstergesidir. Herhangi bir şehrin adını taşıyan redif taburu o şehrin rediflerinden oluşmaktaydı. Bir redif taburunun silah altına alınması için muhakkak padişahın iradesi gerekmekteydi.
Yemen'de redif taburları ilk olarak 1891 yılındaki isyan sebebiyle gönderilmiş olup bu isyan sırasında on iki redif taburu görevlendirilmiştir. 1898 isyanında on altı, 1903 Asir olayında üç, 1904-1906 isyanında elli altı ve 1911 isyanında on dokuz redif taburu isyanların bastırılmasında görev almışlardır. Dolayısıyla bazıları iki kere olmak üzere Yemen'e toplam yüz altı redif taburu sevkiyatı yapılmıştır.
Niçin Yemen adı geçtiğinde insanların gözleri yaşarmakta, niçin yürekleri sızlamaktadır?
Kimler gitti?
Kaç kişi gitti?
Orada neler oldu?
Niçin gidenler gelemedi?
Ateş düşmeyen yer yok ama en fazla nereye düştü?
Yemen'in Türk Milleti'nde açtığı maddî ve manevî hasarın boyutu nedir?
Yoksa bunun hesaba gelir tarafı yok mudur?
Yemen'i bilmeden Trablusgarp Savaşını, Balkan Savaşlarını, I. Dünya Harbini, Çanakkale'yi, hatta Millî Mücadele'yi tam olarak anlayabilir, çözebilir miyiz?
Sorular, sorular daha birçok cevapsız sorular...
Osmanlı hâkimiyeti boyunca Yemen her zaman problemli bir bölge olmakla beraber son dönemde burada cereyan eden olaylar üzerinde bilhassa durmak gerekir. Bu dönemin zaman aralığı 1870 - 1918'dir. Bu kırk sekiz yıllık dönem gerçekten çok önemli olaylarla doludur.
1891, 1898, 1904 - 1906 ve 1911 yılları Yemen'deki olayların kontrolden çıkıp umumî isyanlara dönüştüğü yıllardır. 1891 ve 1898 isyanlarının elebaşı İmam Hamidüddin, 1904-1906 isyanının Yemen tarafındaki elebaşı İmam Yahya, Asir tarafındaki elebaşı Muhammed bin Ayz'ın oğlu Şeyh Ali, 1911 isyanının Yemen tarafındaki elebaşı yine İmam Yahya ve Asir tarafındaki elebaşı da Seyyid İdris'tir.
Redifler askerliğini yapmış, olağanüstü durumlarda silah altına alınan yedek askerlerdir. Normal zamanlarda aileleriyle birlikte rutin günlük işleriyle meşguldürler. Rediflerin silah altına alınması, devletin ciddi bir olayla karşı karşıya olduğunun göstergesidir. Herhangi bir şehrin adını taşıyan redif taburu o şehrin rediflerinden oluşmaktaydı. Bir redif taburunun silah altına alınması için muhakkak padişahın iradesi gerekmekteydi.
Yemen'de redif taburları ilk olarak 1891 yılındaki isyan sebebiyle gönderilmiş olup bu isyan sırasında on iki redif taburu görevlendirilmiştir. 1898 isyanında on altı, 1903 Asir olayında üç, 1904-1906 isyanında elli altı ve 1911 isyanında on dokuz redif taburu isyanların bastırılmasında görev almışlardır. Dolayısıyla bazıları iki kere olmak üzere Yemen'e toplam yüz altı redif taburu sevkiyatı yapılmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.