Yeni
#smrgKİTABEVİ Dört Akli Yolculukta Aşkın Hikmet 1 - 2023
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6256368064
Kargoya Teslim Süresi:
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
812
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Çeviren:
Mustafa Borsbuğa, Şamil Öçal
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Arapça - Türkçe (Paralel Baskı
Kategori:
indirimli
480,00
Havale/EFT ile:
465,60
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199242653
629854
https://www.simurgkitabevi.com/dort-akli-yolculukta-askin-hikmet-1-2023
Dört Akli Yolculukta Aşkın Hikmet 1 - 2023 #smrgKİTABEVİ
480.00
Molla Sadrâ'nın uzun bir inziva döneminin ardından kaleme almış olduğu ve Aşkın Hikmet'in en temel kaynağı olan el-Esfârü'l-Erba'a; felsefe, tasavvuf ve kelam gibi geleneksel ilimlerin derinlikli sentezini içermektedir. Kitabın isminde yer alan "sefer” teması, insanın kendi cehaletinin karanlıklarından kurtularak varlık nizamı ile ilgili işrâka ve bunun sonucu olarak da bilince ulaşma yolculuğuna işaret eder. Bu yolculuğun her aşamasında Hak, hem bir ulvî gayedir hem de yolcunun keşiflerini derinleştiren bir yardımcıdır.
Molla Sadrâ'nın halktan Hakk'a, Hak'tan Hak ile Hakk'a, Hak'tan Hak ile halka, halktan Hak ile Hakk'a olan bu dört seferi bir mutasavvıfın seferinden daha öte bir şeydir. Çünkü Esfâr, kendi felsefi sisteminde tasavvufi düşüncenin de temel bir bileşen olarak yer aldığı bir filozofun akli yolculuğudur. Bu akli yolculukta mütellih hâkim, zihnî soyutlama yoluyla, rabbani âlemi müşahede eder ve metafizik bir bakış açısıyla yaratılışın anlamlarına vakıf olur. Hatta doğa ve nefs ile ilgili konular bile metafiziğin hakikatleri açısından ele alınır. Ancak onun bu seferleri, bir filozofun saf akli istidlallerle yaptığı düşünsel seferlerden de farklıdır. Çünkü yolculuğunun her aşamasında, kendisi keşf ve müşahedelerle filozofların ulaşamayacağı derinliklere ulaşmaktadır. Molla Sadrâ bir konuyu ele alırken kendinden önceki Müslüman ve Yunanlı filozofların, kelamcıların görüşlerine yer verdikten sonra evrensel olduğunu düşündüğü kendisine özgü mantıki ve incelikli delilleri zikreder.
Molla Sadrâ'nın halktan Hakk'a, Hak'tan Hak ile Hakk'a, Hak'tan Hak ile halka, halktan Hak ile Hakk'a olan bu dört seferi bir mutasavvıfın seferinden daha öte bir şeydir. Çünkü Esfâr, kendi felsefi sisteminde tasavvufi düşüncenin de temel bir bileşen olarak yer aldığı bir filozofun akli yolculuğudur. Bu akli yolculukta mütellih hâkim, zihnî soyutlama yoluyla, rabbani âlemi müşahede eder ve metafizik bir bakış açısıyla yaratılışın anlamlarına vakıf olur. Hatta doğa ve nefs ile ilgili konular bile metafiziğin hakikatleri açısından ele alınır. Ancak onun bu seferleri, bir filozofun saf akli istidlallerle yaptığı düşünsel seferlerden de farklıdır. Çünkü yolculuğunun her aşamasında, kendisi keşf ve müşahedelerle filozofların ulaşamayacağı derinliklere ulaşmaktadır. Molla Sadrâ bir konuyu ele alırken kendinden önceki Müslüman ve Yunanlı filozofların, kelamcıların görüşlerine yer verdikten sonra evrensel olduğunu düşündüğü kendisine özgü mantıki ve incelikli delilleri zikreder.
Molla Sadrâ'nın uzun bir inziva döneminin ardından kaleme almış olduğu ve Aşkın Hikmet'in en temel kaynağı olan el-Esfârü'l-Erba'a; felsefe, tasavvuf ve kelam gibi geleneksel ilimlerin derinlikli sentezini içermektedir. Kitabın isminde yer alan "sefer” teması, insanın kendi cehaletinin karanlıklarından kurtularak varlık nizamı ile ilgili işrâka ve bunun sonucu olarak da bilince ulaşma yolculuğuna işaret eder. Bu yolculuğun her aşamasında Hak, hem bir ulvî gayedir hem de yolcunun keşiflerini derinleştiren bir yardımcıdır.
Molla Sadrâ'nın halktan Hakk'a, Hak'tan Hak ile Hakk'a, Hak'tan Hak ile halka, halktan Hak ile Hakk'a olan bu dört seferi bir mutasavvıfın seferinden daha öte bir şeydir. Çünkü Esfâr, kendi felsefi sisteminde tasavvufi düşüncenin de temel bir bileşen olarak yer aldığı bir filozofun akli yolculuğudur. Bu akli yolculukta mütellih hâkim, zihnî soyutlama yoluyla, rabbani âlemi müşahede eder ve metafizik bir bakış açısıyla yaratılışın anlamlarına vakıf olur. Hatta doğa ve nefs ile ilgili konular bile metafiziğin hakikatleri açısından ele alınır. Ancak onun bu seferleri, bir filozofun saf akli istidlallerle yaptığı düşünsel seferlerden de farklıdır. Çünkü yolculuğunun her aşamasında, kendisi keşf ve müşahedelerle filozofların ulaşamayacağı derinliklere ulaşmaktadır. Molla Sadrâ bir konuyu ele alırken kendinden önceki Müslüman ve Yunanlı filozofların, kelamcıların görüşlerine yer verdikten sonra evrensel olduğunu düşündüğü kendisine özgü mantıki ve incelikli delilleri zikreder.
Molla Sadrâ'nın halktan Hakk'a, Hak'tan Hak ile Hakk'a, Hak'tan Hak ile halka, halktan Hak ile Hakk'a olan bu dört seferi bir mutasavvıfın seferinden daha öte bir şeydir. Çünkü Esfâr, kendi felsefi sisteminde tasavvufi düşüncenin de temel bir bileşen olarak yer aldığı bir filozofun akli yolculuğudur. Bu akli yolculukta mütellih hâkim, zihnî soyutlama yoluyla, rabbani âlemi müşahede eder ve metafizik bir bakış açısıyla yaratılışın anlamlarına vakıf olur. Hatta doğa ve nefs ile ilgili konular bile metafiziğin hakikatleri açısından ele alınır. Ancak onun bu seferleri, bir filozofun saf akli istidlallerle yaptığı düşünsel seferlerden de farklıdır. Çünkü yolculuğunun her aşamasında, kendisi keşf ve müşahedelerle filozofların ulaşamayacağı derinliklere ulaşmaktadır. Molla Sadrâ bir konuyu ele alırken kendinden önceki Müslüman ve Yunanlı filozofların, kelamcıların görüşlerine yer verdikten sonra evrensel olduğunu düşündüğü kendisine özgü mantıki ve incelikli delilleri zikreder.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
