#smrgKİTABEVİ Duino Ağıtları - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Dünyadan Şiirler
ISBN-10:
6259626611
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
80
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Çeviren:
Cenk Kolçak, Erkan Murtezaoğlu
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
156,00
Havale/EFT ile:
151,32
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199247716
634892
https://www.simurgkitabevi.com/duino-agitlari-2025
Duino Ağıtları - 2025 #smrgKİTABEVİ
156.00
Rilke, 1912 yılının fırtınalı bir gününde, Duino Şatosu'nun kayalık kıyılarında yürürken göğsünden içsel bir çığlık gibi kopan ilk dizeyle başlar büyük haykırışına:
“Haykırsam, kim duyardı sesimi melekler katından?”
Prenses Maria von Thurn ve Taxis'in davetlisi olarak gittiği Trieste Körfezi'nde, uçurumların üzerine kurulmuş Duino Şatosu, Rilke için artık yalnızca bir konaklama yeri değil, “melekler”in, “genç ölüler”in ve “sonsuz özlem”in ses verdiği bir mekâna dönüşür. Duino Ağıtları, on yıllık bir suskunluk ve içsel arayış sürecinin ardından, 1922'de tamamlandığında, modern Almanca şiirinin en etkileyici yapı taşlarından biri haline gelmiştir.
Her ağıt, ölümle yaşam arasındaki o ince çizgide, insanın kırılganlığına, zamanın tozuna ve varoluşun gizemine tutulan bir aynadır. Rilke'nin evrensel dili hem Tanrı'ya hem insana sesleniyor; ama bir yandan da kimsenin sahip çıkmaya cesaret edemediği sızıdaki boşluğa çağırıyor okuru.
Rainer Maria Rilke'nin ölümsüz eseri Duino Ağıtları, insan varoluşunun acısını, yüceliğini ve çaresizliğini dile getiren bir nehir ağıt olarak şiirle soran, şiirle yanıt arayanlar için yazıldığı günden beri başyapıt olmaya devam ediyor.
“Haykırsam, kim duyardı sesimi melekler katından?”
Prenses Maria von Thurn ve Taxis'in davetlisi olarak gittiği Trieste Körfezi'nde, uçurumların üzerine kurulmuş Duino Şatosu, Rilke için artık yalnızca bir konaklama yeri değil, “melekler”in, “genç ölüler”in ve “sonsuz özlem”in ses verdiği bir mekâna dönüşür. Duino Ağıtları, on yıllık bir suskunluk ve içsel arayış sürecinin ardından, 1922'de tamamlandığında, modern Almanca şiirinin en etkileyici yapı taşlarından biri haline gelmiştir.
Her ağıt, ölümle yaşam arasındaki o ince çizgide, insanın kırılganlığına, zamanın tozuna ve varoluşun gizemine tutulan bir aynadır. Rilke'nin evrensel dili hem Tanrı'ya hem insana sesleniyor; ama bir yandan da kimsenin sahip çıkmaya cesaret edemediği sızıdaki boşluğa çağırıyor okuru.
Rainer Maria Rilke'nin ölümsüz eseri Duino Ağıtları, insan varoluşunun acısını, yüceliğini ve çaresizliğini dile getiren bir nehir ağıt olarak şiirle soran, şiirle yanıt arayanlar için yazıldığı günden beri başyapıt olmaya devam ediyor.
Rilke, 1912 yılının fırtınalı bir gününde, Duino Şatosu'nun kayalık kıyılarında yürürken göğsünden içsel bir çığlık gibi kopan ilk dizeyle başlar büyük haykırışına:
“Haykırsam, kim duyardı sesimi melekler katından?”
Prenses Maria von Thurn ve Taxis'in davetlisi olarak gittiği Trieste Körfezi'nde, uçurumların üzerine kurulmuş Duino Şatosu, Rilke için artık yalnızca bir konaklama yeri değil, “melekler”in, “genç ölüler”in ve “sonsuz özlem”in ses verdiği bir mekâna dönüşür. Duino Ağıtları, on yıllık bir suskunluk ve içsel arayış sürecinin ardından, 1922'de tamamlandığında, modern Almanca şiirinin en etkileyici yapı taşlarından biri haline gelmiştir.
Her ağıt, ölümle yaşam arasındaki o ince çizgide, insanın kırılganlığına, zamanın tozuna ve varoluşun gizemine tutulan bir aynadır. Rilke'nin evrensel dili hem Tanrı'ya hem insana sesleniyor; ama bir yandan da kimsenin sahip çıkmaya cesaret edemediği sızıdaki boşluğa çağırıyor okuru.
Rainer Maria Rilke'nin ölümsüz eseri Duino Ağıtları, insan varoluşunun acısını, yüceliğini ve çaresizliğini dile getiren bir nehir ağıt olarak şiirle soran, şiirle yanıt arayanlar için yazıldığı günden beri başyapıt olmaya devam ediyor.
“Haykırsam, kim duyardı sesimi melekler katından?”
Prenses Maria von Thurn ve Taxis'in davetlisi olarak gittiği Trieste Körfezi'nde, uçurumların üzerine kurulmuş Duino Şatosu, Rilke için artık yalnızca bir konaklama yeri değil, “melekler”in, “genç ölüler”in ve “sonsuz özlem”in ses verdiği bir mekâna dönüşür. Duino Ağıtları, on yıllık bir suskunluk ve içsel arayış sürecinin ardından, 1922'de tamamlandığında, modern Almanca şiirinin en etkileyici yapı taşlarından biri haline gelmiştir.
Her ağıt, ölümle yaşam arasındaki o ince çizgide, insanın kırılganlığına, zamanın tozuna ve varoluşun gizemine tutulan bir aynadır. Rilke'nin evrensel dili hem Tanrı'ya hem insana sesleniyor; ama bir yandan da kimsenin sahip çıkmaya cesaret edemediği sızıdaki boşluğa çağırıyor okuru.
Rainer Maria Rilke'nin ölümsüz eseri Duino Ağıtları, insan varoluşunun acısını, yüceliğini ve çaresizliğini dile getiren bir nehir ağıt olarak şiirle soran, şiirle yanıt arayanlar için yazıldığı günden beri başyapıt olmaya devam ediyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.