#smrgKİTABEVİ Duvarların Arasında - 2025

Editör:
Didem Ünal Demir
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Melisa Matbaacılık
ISBN-10:
6253693480
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199239857
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
256
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
194,70
Havale/EFT ile: 188,86
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199239857
627039
Duvarların Arasında -        2025
Duvarların Arasında - 2025 #smrgKİTABEVİ
194.70
“Bir başkasının başından geçmiş gibi anlatınca her şey biraz daha anlaşılır hale geliyor.”

İstanbul'da, sadece duvarları kalmış yıkık bir konağın restorasyon çalışmaları için, yapının orijinal planları ve hikâyesi araştırılmaktadır. Mimar Murat için ise o günlerde her şey boşluktur; işiyle eşzamanlı olarak hayat onu geçmişle hesaplaşıp gelecekle yüzleşmeye zorlar. Fakat hikâyeler duvarların deliklerine, Ayasofya'nın kubbelerine, kahvelerin köpüklerine kadar girip boşlukları doldurur. Bedenleri bozarak ruhları tedavi eden bir hekim, hayatlarına birlikte son vermeyi kararlaştırdıkları karısının “yoldaş” olmadığını öğrenen bir devrimci, küçük eylemlerin hukukuyla uğraşan bir avukat, konakla ilgili farklı zamanlara ait bir hikâyenin parçaları haline gelir.

“Kalıpların dışındaki” öyküleriyle tanıdığımız Ferhat Özkan bu ilk romanında duvarların arasındaki insanı anlatıyor: İlk evi olan anne karnından ruhunu çevreleyen bedenine, koğuşlardan hücrelere, kurtarılmış bölgelerinden mezarına, hep duvarların arasındaki insanı…

Hayatın bu sakin taraflarını daha önce öğrenemediğim için üzülüyorum. Çok sonraları, “Dolaylı evlerde dolaylı hayatlar yaşamışım meğer,” diye özetleyerek anlatıyorum Metin'e. “Konforlu hücreler, çatılı mezarlar, çok odalı koğuşlar.”
“Bir başkasının başından geçmiş gibi anlatınca her şey biraz daha anlaşılır hale geliyor.”

İstanbul'da, sadece duvarları kalmış yıkık bir konağın restorasyon çalışmaları için, yapının orijinal planları ve hikâyesi araştırılmaktadır. Mimar Murat için ise o günlerde her şey boşluktur; işiyle eşzamanlı olarak hayat onu geçmişle hesaplaşıp gelecekle yüzleşmeye zorlar. Fakat hikâyeler duvarların deliklerine, Ayasofya'nın kubbelerine, kahvelerin köpüklerine kadar girip boşlukları doldurur. Bedenleri bozarak ruhları tedavi eden bir hekim, hayatlarına birlikte son vermeyi kararlaştırdıkları karısının “yoldaş” olmadığını öğrenen bir devrimci, küçük eylemlerin hukukuyla uğraşan bir avukat, konakla ilgili farklı zamanlara ait bir hikâyenin parçaları haline gelir.

“Kalıpların dışındaki” öyküleriyle tanıdığımız Ferhat Özkan bu ilk romanında duvarların arasındaki insanı anlatıyor: İlk evi olan anne karnından ruhunu çevreleyen bedenine, koğuşlardan hücrelere, kurtarılmış bölgelerinden mezarına, hep duvarların arasındaki insanı…

Hayatın bu sakin taraflarını daha önce öğrenemediğim için üzülüyorum. Çok sonraları, “Dolaylı evlerde dolaylı hayatlar yaşamışım meğer,” diye özetleyerek anlatıyorum Metin'e. “Konforlu hücreler, çatılı mezarlar, çok odalı koğuşlar.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat