#smrgKİTABEVİ Ebabiller Uyuyakaldı - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
6253832322
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
140
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
102,05
Havale/EFT ile:
98,99
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199248292
635415
https://www.simurgkitabevi.com/ebabiller-uyuyakaldi-2025
Ebabiller Uyuyakaldı - 2025 #smrgKİTABEVİ
102.05
Kedere her daim gebe olan bir coğrafya ve onun iki kadim şehri “Halepçe ve Gazze.” İki şehrin de semalarında bir izdiham vardı. Gökyüzünü büyük bir kuş sürüsü kaplamıştı. Çığlıklarından ne kadar telaşlı olduklarını anlayabilmek mümkündü. Onlar da tıpkı insanlar gibi bir seher vakti sıcacık yuvalarında ölümün sıcaklığını hissetmişlerdi. Öyle bir korkuyla havalanmışlardı ki yanı başında onlarla kanat çırpan diğer kuşlara zarar verdiklerinin farkında bile değillerdi. Mekke'nin kurtarıcısı olarak bilinen Ebabiller ise bulundukları yerlerde felç geçirmiş gibilerdi. Ne uçabiliyorlardı ne de imdat çığlıklarına kulak verip harekete geçebiliyorlardı. İşlevsiz, manasız bakakalmışlardı. İnsanlığın harekete geçmesi gereken yerde Ebabil'e sorumluluk yüklenmeye çalışılıyordu. İki milyar Müslüman ve 8 milyar insanın harekete geçmediği bir yerde Ebabil'e mana yüklemek en büyük manasızlık değil miydi? Harekete geçmek yerine ebabillerden medet uman toplumlar ancak vicdanlarını rahatlatabilirlerdi. Ötesi yoktu, olamazdı da. Velhasıl insanlığın uyanmak istemediği yerde ebabillerin uyuyakalmasını çok görmemek lazımdı.
Kedere her daim gebe olan bir coğrafya ve onun iki kadim şehri “Halepçe ve Gazze.” İki şehrin de semalarında bir izdiham vardı. Gökyüzünü büyük bir kuş sürüsü kaplamıştı. Çığlıklarından ne kadar telaşlı olduklarını anlayabilmek mümkündü. Onlar da tıpkı insanlar gibi bir seher vakti sıcacık yuvalarında ölümün sıcaklığını hissetmişlerdi. Öyle bir korkuyla havalanmışlardı ki yanı başında onlarla kanat çırpan diğer kuşlara zarar verdiklerinin farkında bile değillerdi. Mekke'nin kurtarıcısı olarak bilinen Ebabiller ise bulundukları yerlerde felç geçirmiş gibilerdi. Ne uçabiliyorlardı ne de imdat çığlıklarına kulak verip harekete geçebiliyorlardı. İşlevsiz, manasız bakakalmışlardı. İnsanlığın harekete geçmesi gereken yerde Ebabil'e sorumluluk yüklenmeye çalışılıyordu. İki milyar Müslüman ve 8 milyar insanın harekete geçmediği bir yerde Ebabil'e mana yüklemek en büyük manasızlık değil miydi? Harekete geçmek yerine ebabillerden medet uman toplumlar ancak vicdanlarını rahatlatabilirlerdi. Ötesi yoktu, olamazdı da. Velhasıl insanlığın uyanmak istemediği yerde ebabillerin uyuyakalmasını çok görmemek lazımdı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.