#smrgKİTABEVİ Edebiyatın Sınırlarında : Sınırları Aşarak Okumak Yazmak ve Yaşamak - 2019
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6057872067
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
134
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
265,30
Havale/EFT ile:
257,34
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199242849
630050
https://www.simurgkitabevi.com/edebiyatin-sinirlarinda-sinirlari-asarak-okumak-yazmak-ve-yasamak-2019
Edebiyatın Sınırlarında : Sınırları Aşarak Okumak Yazmak ve Yaşamak - 2019 #smrgKİTABEVİ
265.30
“Edebiyat olarak adlandırılan şu esrarengiz şey” üzerine düşünmelerin izini sürüyor elinizdeki kitap. Edebiyatın hem kendi içindeki değişim ve dönüşümleri hem de yaşamla ilişkisinin sürekli oluş halindeki devingenliğini anlamlandırmaya girişiyor. Bu minvalde edebiyatın tek bir nitelikle ya da işlevle, örneğin eğlendirici olma ya da haz vermeyle veya salt kurgusal, gerçekdışı anlatılar olmayla sınırlandırılamayacağını ileri sürüyor. Aksine, edebiyatı bir karşılaşmalar alanı, dolayısıyla sınırların ve işlevlerin her daim ihlal edilip yeniden kurulduğu, yaşamın ve dünyanın biteviye yeniden anlamlandırıldığı, kendimize ve birbirimize temas edebilmenin yeni imkânlarının yaratıldığı bir ilişkisellik uzamı olarak tarif ediyor. Dolayısıyla edebiyat sadece mevcut dünyanın ve ilişkilerin anlatısı olmakla kalmaz, aynı zamanda hâkim, değişmez ve sorgulanamaz olduğu varsayılanı dağıtma, çözme ve altüst etme, “unutulanı”, yok sayılanı, görmezden gelineni ifade etme gücünü de barındırır. Kendi sınırlarını ihlal edip yeni ufuklar açarken, özgürlükçü yaşam tarzlarının ve ilişkilerin güzergâhlarını da biçimlendirir.
“Edebiyat olarak adlandırılan şu esrarengiz şey” üzerine düşünmelerin izini sürüyor elinizdeki kitap. Edebiyatın hem kendi içindeki değişim ve dönüşümleri hem de yaşamla ilişkisinin sürekli oluş halindeki devingenliğini anlamlandırmaya girişiyor. Bu minvalde edebiyatın tek bir nitelikle ya da işlevle, örneğin eğlendirici olma ya da haz vermeyle veya salt kurgusal, gerçekdışı anlatılar olmayla sınırlandırılamayacağını ileri sürüyor. Aksine, edebiyatı bir karşılaşmalar alanı, dolayısıyla sınırların ve işlevlerin her daim ihlal edilip yeniden kurulduğu, yaşamın ve dünyanın biteviye yeniden anlamlandırıldığı, kendimize ve birbirimize temas edebilmenin yeni imkânlarının yaratıldığı bir ilişkisellik uzamı olarak tarif ediyor. Dolayısıyla edebiyat sadece mevcut dünyanın ve ilişkilerin anlatısı olmakla kalmaz, aynı zamanda hâkim, değişmez ve sorgulanamaz olduğu varsayılanı dağıtma, çözme ve altüst etme, “unutulanı”, yok sayılanı, görmezden gelineni ifade etme gücünü de barındırır. Kendi sınırlarını ihlal edip yeni ufuklar açarken, özgürlükçü yaşam tarzlarının ve ilişkilerin güzergâhlarını da biçimlendirir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.