#smrgSAHAF Elyazması Rüyalar İMZALI -

Stok Kodu:
1199129774
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
212 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1999
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199129774
515473
Elyazması Rüyalar İMZALI -
Elyazması Rüyalar İMZALI - #smrgSAHAF
0.00
“İnsan her şeyi hatırlasa çok yorulur. Unutmak... Unutmak bazen bir ilaç.”

İyileşebilmek için, ‘Abalı Dede Türbesi'nde rüyaya yatan insanlar arasında başlayan bu roman, çeşitli rüyaların bir örgü gibi birbirine geçmesiyle, şaşırtıcı bir biçimde parçalanmış bir otobiyografiyi oluşturuyor. Belleğin karşı kıyısından bakılan, yaşamın, yalnızca rüyalarda yükü hissedilen eski bölümlerini kapsayan bir otobiyografi. İçinde birçok rüya kişisini barındıran bu türbe, belki de içinde yaşadığımız dünyanın ta kendisi. Şoför Sulakyurtlu Kazım'ın gündüzle geceyi ayıran o çizginin üstündeki garip serüvenleri, İstanbul'u rüyasinda gören adamın anlattıkları, Alfred Jarry'nin burjuva toplumunu tekmeleyen oyunu ‘Kral Übü' Tanrı Ciguri ile başbaşa konuşmalar, anılarını yitiren bir insanın duyduğu o şampanya sarhoşluğu gibi hafiflik, kırmızı ışıklı, geçmişe sıkışımş bir garsoniyer odası, kendi cenazesini taşıyan bir ölü ve Arthur Rimbaud'nun o ürpertici sözü: "Gerçek yaşam yok. Biz dünyada değiliz." Elyazması Rüyalar, içindeki insanları ile, roman okunup bittikten sonra da sürüp gidiyor Tıpkı yaşam gibi.

“İnsan her şeyi hatırlasa çok yorulur. Unutmak... Unutmak bazen bir ilaç.”

İyileşebilmek için, ‘Abalı Dede Türbesi'nde rüyaya yatan insanlar arasında başlayan bu roman, çeşitli rüyaların bir örgü gibi birbirine geçmesiyle, şaşırtıcı bir biçimde parçalanmış bir otobiyografiyi oluşturuyor. Belleğin karşı kıyısından bakılan, yaşamın, yalnızca rüyalarda yükü hissedilen eski bölümlerini kapsayan bir otobiyografi. İçinde birçok rüya kişisini barındıran bu türbe, belki de içinde yaşadığımız dünyanın ta kendisi. Şoför Sulakyurtlu Kazım'ın gündüzle geceyi ayıran o çizginin üstündeki garip serüvenleri, İstanbul'u rüyasinda gören adamın anlattıkları, Alfred Jarry'nin burjuva toplumunu tekmeleyen oyunu ‘Kral Übü' Tanrı Ciguri ile başbaşa konuşmalar, anılarını yitiren bir insanın duyduğu o şampanya sarhoşluğu gibi hafiflik, kırmızı ışıklı, geçmişe sıkışımş bir garsoniyer odası, kendi cenazesini taşıyan bir ölü ve Arthur Rimbaud'nun o ürpertici sözü: "Gerçek yaşam yok. Biz dünyada değiliz." Elyazması Rüyalar, içindeki insanları ile, roman okunup bittikten sonra da sürüp gidiyor Tıpkı yaşam gibi.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat