Express Dergisi - Sayı: 122, Eylül - Ekim 2011

Hazırlayan:
Merve Erol - Yücel Göktürk
Stok Kodu:
1199146531
Boyut:
23x32
Sayfa Sayısı:
64 s.
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
1199146531
532694
Express Dergisi - Sayı: 122, Eylül - Ekim 2011
Express Dergisi - Sayı: 122, Eylül - Ekim 2011
0.00
MERAM POSTKEMALİZM DÖNEMİNDE AKP'NİN YOL HARİTASI Neo-İttihatçı açılım KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELER Karargah kararları Özal'ın açtığı yoldan Tayyip Erdoğan tam gaz gidiyor, “sivil gelenek” kaldığı yerden devam ediyor: Artık kanun çıkarmak için Meclis'e, hatta Bakanlar Kurulu'na ihtiyaç duyulmuyor, ülkenin kaderini belirleyen kararlar karargâhta alınıyor. Merkezî tahakkümün bu kadarı pes dedirtiyor… ŞEHİR HATLARI İSTANBUL / TOKLU DEDE – Bir intihar girişiminin rantsal anatomisi İSTANBUL / ÇİFTEHAVUZLAR – Sıtmaya razı etmek DERSİM – Olanaklardan uzakta, mümkünün kıyısında İZMİR / KARABURUN – Yavaş direniş HACIBEKTAŞ / NEVŞEHİR – Serçeşmenin gözü TIJUANA / SAN DIEGO - Siyasal ekvator GERZE KİME VE NEYE DİRENİYOR? Devletin eşkali Gerze halkı, 5 Eylül günü Yaykıl köyü Çakıroğlu mevkiine termik santral yapmak isteyen Anadolu Grubu'nun sondaj ekiplerinin ve onların yedeğindeki polis, jandarma birliklerinin karşısına çıktı. O günlerde, Türkiye, Arap Baharını ranta çevirmekle meşguldü. Anayasa reformu üzerinden bir yıl geçmişti. İleri demokrasi adım adım ilerliyordu. Böyle bir dönemde, insan haklarına dayalı sosyal devletimizin polisi ve askeri Gerze önünde idarî usûllere aykırı bir biçimde neden toplanır? İdarenin ajanları, özel şirketin faaliyetinin yürütülmesine nezaret etmeyi neden kendine görev bilir? Yaralı taşımakla görevli ambulans, yangın söndürmekle görevli itfaiye aracı, polise gaz, panzere su takviyesi yapmakla neden memur edilir? Gerzeliler, devleti bu kadar sinirlendirecek ne yapmış olabilirler? Soruların cevabı Gerze'nin neyin ve kimin önünde durduğunda yatıyor. Direnişe ilişkin bir özet geçelim ve Gerze' nin kime ve neye direndiğinin cevabını arayalım. YEŞİL GERZE ÇEVRE PLATFORMU'NDAN CÖMERT UYGAR ERDEM Sesi çoğaltmak lâzım Sermayenin yeni gözdelerinden biri, enerji yatırımı. Anadolu Grubu da devletin ballı teşvikini görmezden gelmeyenlerden. Zaten nükleer santral yüzünden teyakkuzda olan Sinop'un Gerze ilçesinde termik santral kurmak için polisi, jandarmayı vatandaşa saldırtmakta beis görmüyorlar. Ancak, Anadolu Grubu'nun şekeri basıp kakaladığı Efes Pilsen başta olmak üzere, Coca Cola, McDonald's, Faber-Castell gibi markalarını da hatırda tutmakta fayda var. Gerze halkının boykot çağrısı büyüyor! DİLOVASI'NA DİL UZATMAK ŞARLATANLIK MI: ONUR HAMZAOĞLU ANLATIYOR Geçen yılları arayacağız Kocaeli Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Onur Hamzaoğlu, sanayi cehennemi Dilovası üzerine 2005'te ölüm raporları üzerinden yaptığı çok ses getiren araştırmayı 2009'da, bu sefer hava ölçümleri, anne sütü ve bebek kakaları üzerinden, Kandıra'yla karşılaştırmalı olarak sürdürdü. Sonuçlar feciydi. Tam da kente yeni bir demir-çelik fabrikası yapılacağı haberleri ayyuka çıkmışken, ilk verileri açıkladı ve çıngar koptu. Tayyip Erdoğan'ın has adamı, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu Hamzaoğlu'na “şarlatan” diye seslenirken ceza ve hakaret davaları, üniversite soruşturması birbirini izledi. Onur Hamzaoğlu'yla davaların seyri, Kocaeli'nin akıbeti ve bilimin işlevi üstüne konuştuk… İCRAATIN İÇİNDEN: GAYRIMÜSLİM VAKIFLARININ MÜLKLERİNİN İADESİ Sanma ki gasp toptan iptal, lütfedilen birkaç parmak bal Vakıflar Kanunu'na cemaat vakıflarının gaspedilen mallarının iadesi ile ilgili eklenen geçici bir madde, başbakan tarafından azınlıkların verdiği iftar yemeğinde “müjde”lendi. Ardından, milliyetçi cenahtaki malûm infial ve genel geçer medyanın “demokratik devrim”, “tarihî karar” güzellemeleri geldi. Peki hadisenin aslı astarı ne? Olup bitene ve sürüp gidene yakın plandan bakalım… 12 EYLÜL SONRASININ İLK GÜNEYDOĞU GAZİSİ AHMET ŞENER ANLATIYOR Hem gazi hem niyazi Darbe dönemlerinde mahkeme kararı olmadan TSK'dan atılan askerlerin özlük haklarını almalarının önünü açan 6191 sayılı yasa 22 Mart'ta Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bunun üzerine 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat'ta mahkeme kararı olmadan ordudan atılan subay ve astsubaylar emeklilik haklarını almak için Millî Savunma Bakanlığı bünyesinde oluşturulan komisyona başvurdu. Komisyon sadece 28 Şubat'ta irticaî faaliyetlerden ötürü ordudan atılanların haklarını iade edince diğer askerler örgütlenmeye başladı. Askerî Darbelerin Asker Muhalifleri Platformu (ADAM) adıyla örgütlenen darbe mağduru askerler 21 Ağustos'ta Ankara'da bir araya geldi. Hem bölgedeki çatışmalara son verilmesini hem de haklarının iade edilmesini isteyen ADAM üyeleri arasında “Güneydoğu'nun ilk gazisi” olarak tanınan Ahmet Şener de bulunuyordu. Şener, 1983'te pusuya düşerek yaralandıktan sonra yaşadıklarını Express'e anlattı. SURİYE DEMOKRATİK BİRLİK PARTİSİ LİDERİ SALİH MİSLİM Parçalar bağlantılı Suriye'de Baas rejimine karşı direniş gösteren gruplar ikiye ayrılmış durumda: ABD ve Türkiye'nin alenen desteklediği Müslüman Kardeşler ile kendi özgüçleriyle rejime direnen Demokratik Koordinasyon. Ülkeye demokrasiyi getirme çabasından ziyade yeni Ortadoğu düzeninin “arzulanan” İslâmî yönetimini tesis etmeyi amaçlayan Sünnî Müslüman Kardeşler'e karşı da örgütlenen Demokratik Koordinasyon'un, Suriye'deki demokratik kitle örgütleri ve sol partiler tarafından oluşturuldu. Koordinasyon'un öne çıkan bileşeni ise Suriye'deki Kürt örgütü Demokratik Birlik Partisi (PYD). Örgütün lideri Salih Mislim birkaç ay önce dağlardan inerek en büyük Kürt şehri olan Qamişlo'ya geri döndü ve ülkedeki sosyalist, Hıristiyan, Dürzî ve Alevî örgütleriyle görüşerek Demokratik Koordinasyon'u oluşmasına katkıda bulundu. Qamişlo'dan Express'in sorularını yanıtlayan Mislim'i dinliyoruz. RADYOEXPRESS TÜRKİYE: MAVİ MARMARA VE ÖTESİ Merkezle sıfır sorun ŞİLİ: NEOLİBERALİZME SON! Devrimci hafıza ABD: GERONİMO OPERASYONU Neptün'ün üç uçlu mızrağı BRİTANYA: TOTTENHAM AYAKLANMASI Zırnık nasıl koklanır? GDO: CABLEGATE BELGELERİNDE ANKARA Besin hakkının gaspı KOZMOMİLİTAN 12 EYLÜL VE DİL YARASI Acı dile gelir mi? KAYIPLARIN PEŞİNDE Ortak kavramlar CEVDET YILMAZ'LA “RİSK KAPIYI KIRINCA” ÜZERİNE Kaygılı kent kargaları Doktora tezini “Risk Kapıyı Kırınca: Kentlerde Yoksulluk, Dayanışma, Güven ve Güvenlik” başlığı altında kitaplaştıran Cevdet Yılmaz, neoliberal küreselleşme bağlamında giderek derinleşen risk kavramının izdüşümlerini İzmir'in yoksul mahallelerinden birinde aradı. Ancak, risk ve şehirlerin, daha doğrusu şehirlerde yaşamayı mümkün kılan toplumsal ağların dönüşümü arasındaki ilişkiye dair teorisi yoksul sınıfların ötesine geçiyor, orta sınıfları çok daha yakından ilgilendiriyor. Bir başka deyişle, şehirlerin kıyılarına atılan alt sınıfların hikâyesinden yola çıkarak riskin henüz kapıyı kırmadığı, ama çaldığı orta sınıfları bekleyen muhtemel senaryolara bir kapı aralıyor. Cevdet Yılmaz'ı dinliyoruz… BİR İÇ EGE KASABASININ ÇÖKÜŞ ÖYKÜSÜ Gördes düğümü Dilimizde “Bir incecik yolum da gider Gördes'e” türküsü, direksiyonu Akhisar'ın doğusuna kırdık, dağı ovaya kattık, kızılçamlar, karaçamlar arasından kıvrıla kıvrıla 55 kilometre sonra menzile vardık. “İzmir Postası'nın Adamları”, “Kumrunun Gördüğü” kitaplarının yazarı, öykücü Ahmet Büke'yle, doğup büyüdüğü topraklarda, Gördes'te buluşup uzun uzun muhabbet ettik. Şimdi, Bir+Bir'in Ağustos-Eylül sayısındaki bu söyleşinin “kamera arkası”na bakalım: Haşin doğasıyla, güzel insanlarıyla, dünü, bugünü, yarınıyla Gördes'in gözümüzdeki yansımaları… AĞIR ÇEKİM KENTSEL DÖNÜŞÜME SİNEMASAL TANIKLIKLAR Kaotik bir şehrin portreleri MÜZİK DOLABI PATTI SMITH'TEN RETROSPEKTİF ALBÜM Amplifike Rimbaud
MERAM POSTKEMALİZM DÖNEMİNDE AKP'NİN YOL HARİTASI Neo-İttihatçı açılım KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELER Karargah kararları Özal'ın açtığı yoldan Tayyip Erdoğan tam gaz gidiyor, “sivil gelenek” kaldığı yerden devam ediyor: Artık kanun çıkarmak için Meclis'e, hatta Bakanlar Kurulu'na ihtiyaç duyulmuyor, ülkenin kaderini belirleyen kararlar karargâhta alınıyor. Merkezî tahakkümün bu kadarı pes dedirtiyor… ŞEHİR HATLARI İSTANBUL / TOKLU DEDE – Bir intihar girişiminin rantsal anatomisi İSTANBUL / ÇİFTEHAVUZLAR – Sıtmaya razı etmek DERSİM – Olanaklardan uzakta, mümkünün kıyısında İZMİR / KARABURUN – Yavaş direniş HACIBEKTAŞ / NEVŞEHİR – Serçeşmenin gözü TIJUANA / SAN DIEGO - Siyasal ekvator GERZE KİME VE NEYE DİRENİYOR? Devletin eşkali Gerze halkı, 5 Eylül günü Yaykıl köyü Çakıroğlu mevkiine termik santral yapmak isteyen Anadolu Grubu'nun sondaj ekiplerinin ve onların yedeğindeki polis, jandarma birliklerinin karşısına çıktı. O günlerde, Türkiye, Arap Baharını ranta çevirmekle meşguldü. Anayasa reformu üzerinden bir yıl geçmişti. İleri demokrasi adım adım ilerliyordu. Böyle bir dönemde, insan haklarına dayalı sosyal devletimizin polisi ve askeri Gerze önünde idarî usûllere aykırı bir biçimde neden toplanır? İdarenin ajanları, özel şirketin faaliyetinin yürütülmesine nezaret etmeyi neden kendine görev bilir? Yaralı taşımakla görevli ambulans, yangın söndürmekle görevli itfaiye aracı, polise gaz, panzere su takviyesi yapmakla neden memur edilir? Gerzeliler, devleti bu kadar sinirlendirecek ne yapmış olabilirler? Soruların cevabı Gerze'nin neyin ve kimin önünde durduğunda yatıyor. Direnişe ilişkin bir özet geçelim ve Gerze' nin kime ve neye direndiğinin cevabını arayalım. YEŞİL GERZE ÇEVRE PLATFORMU'NDAN CÖMERT UYGAR ERDEM Sesi çoğaltmak lâzım Sermayenin yeni gözdelerinden biri, enerji yatırımı. Anadolu Grubu da devletin ballı teşvikini görmezden gelmeyenlerden. Zaten nükleer santral yüzünden teyakkuzda olan Sinop'un Gerze ilçesinde termik santral kurmak için polisi, jandarmayı vatandaşa saldırtmakta beis görmüyorlar. Ancak, Anadolu Grubu'nun şekeri basıp kakaladığı Efes Pilsen başta olmak üzere, Coca Cola, McDonald's, Faber-Castell gibi markalarını da hatırda tutmakta fayda var. Gerze halkının boykot çağrısı büyüyor! DİLOVASI'NA DİL UZATMAK ŞARLATANLIK MI: ONUR HAMZAOĞLU ANLATIYOR Geçen yılları arayacağız Kocaeli Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Onur Hamzaoğlu, sanayi cehennemi Dilovası üzerine 2005'te ölüm raporları üzerinden yaptığı çok ses getiren araştırmayı 2009'da, bu sefer hava ölçümleri, anne sütü ve bebek kakaları üzerinden, Kandıra'yla karşılaştırmalı olarak sürdürdü. Sonuçlar feciydi. Tam da kente yeni bir demir-çelik fabrikası yapılacağı haberleri ayyuka çıkmışken, ilk verileri açıkladı ve çıngar koptu. Tayyip Erdoğan'ın has adamı, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu Hamzaoğlu'na “şarlatan” diye seslenirken ceza ve hakaret davaları, üniversite soruşturması birbirini izledi. Onur Hamzaoğlu'yla davaların seyri, Kocaeli'nin akıbeti ve bilimin işlevi üstüne konuştuk… İCRAATIN İÇİNDEN: GAYRIMÜSLİM VAKIFLARININ MÜLKLERİNİN İADESİ Sanma ki gasp toptan iptal, lütfedilen birkaç parmak bal Vakıflar Kanunu'na cemaat vakıflarının gaspedilen mallarının iadesi ile ilgili eklenen geçici bir madde, başbakan tarafından azınlıkların verdiği iftar yemeğinde “müjde”lendi. Ardından, milliyetçi cenahtaki malûm infial ve genel geçer medyanın “demokratik devrim”, “tarihî karar” güzellemeleri geldi. Peki hadisenin aslı astarı ne? Olup bitene ve sürüp gidene yakın plandan bakalım… 12 EYLÜL SONRASININ İLK GÜNEYDOĞU GAZİSİ AHMET ŞENER ANLATIYOR Hem gazi hem niyazi Darbe dönemlerinde mahkeme kararı olmadan TSK'dan atılan askerlerin özlük haklarını almalarının önünü açan 6191 sayılı yasa 22 Mart'ta Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bunun üzerine 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat'ta mahkeme kararı olmadan ordudan atılan subay ve astsubaylar emeklilik haklarını almak için Millî Savunma Bakanlığı bünyesinde oluşturulan komisyona başvurdu. Komisyon sadece 28 Şubat'ta irticaî faaliyetlerden ötürü ordudan atılanların haklarını iade edince diğer askerler örgütlenmeye başladı. Askerî Darbelerin Asker Muhalifleri Platformu (ADAM) adıyla örgütlenen darbe mağduru askerler 21 Ağustos'ta Ankara'da bir araya geldi. Hem bölgedeki çatışmalara son verilmesini hem de haklarının iade edilmesini isteyen ADAM üyeleri arasında “Güneydoğu'nun ilk gazisi” olarak tanınan Ahmet Şener de bulunuyordu. Şener, 1983'te pusuya düşerek yaralandıktan sonra yaşadıklarını Express'e anlattı. SURİYE DEMOKRATİK BİRLİK PARTİSİ LİDERİ SALİH MİSLİM Parçalar bağlantılı Suriye'de Baas rejimine karşı direniş gösteren gruplar ikiye ayrılmış durumda: ABD ve Türkiye'nin alenen desteklediği Müslüman Kardeşler ile kendi özgüçleriyle rejime direnen Demokratik Koordinasyon. Ülkeye demokrasiyi getirme çabasından ziyade yeni Ortadoğu düzeninin “arzulanan” İslâmî yönetimini tesis etmeyi amaçlayan Sünnî Müslüman Kardeşler'e karşı da örgütlenen Demokratik Koordinasyon'un, Suriye'deki demokratik kitle örgütleri ve sol partiler tarafından oluşturuldu. Koordinasyon'un öne çıkan bileşeni ise Suriye'deki Kürt örgütü Demokratik Birlik Partisi (PYD). Örgütün lideri Salih Mislim birkaç ay önce dağlardan inerek en büyük Kürt şehri olan Qamişlo'ya geri döndü ve ülkedeki sosyalist, Hıristiyan, Dürzî ve Alevî örgütleriyle görüşerek Demokratik Koordinasyon'u oluşmasına katkıda bulundu. Qamişlo'dan Express'in sorularını yanıtlayan Mislim'i dinliyoruz. RADYOEXPRESS TÜRKİYE: MAVİ MARMARA VE ÖTESİ Merkezle sıfır sorun ŞİLİ: NEOLİBERALİZME SON! Devrimci hafıza ABD: GERONİMO OPERASYONU Neptün'ün üç uçlu mızrağı BRİTANYA: TOTTENHAM AYAKLANMASI Zırnık nasıl koklanır? GDO: CABLEGATE BELGELERİNDE ANKARA Besin hakkının gaspı KOZMOMİLİTAN 12 EYLÜL VE DİL YARASI Acı dile gelir mi? KAYIPLARIN PEŞİNDE Ortak kavramlar CEVDET YILMAZ'LA “RİSK KAPIYI KIRINCA” ÜZERİNE Kaygılı kent kargaları Doktora tezini “Risk Kapıyı Kırınca: Kentlerde Yoksulluk, Dayanışma, Güven ve Güvenlik” başlığı altında kitaplaştıran Cevdet Yılmaz, neoliberal küreselleşme bağlamında giderek derinleşen risk kavramının izdüşümlerini İzmir'in yoksul mahallelerinden birinde aradı. Ancak, risk ve şehirlerin, daha doğrusu şehirlerde yaşamayı mümkün kılan toplumsal ağların dönüşümü arasındaki ilişkiye dair teorisi yoksul sınıfların ötesine geçiyor, orta sınıfları çok daha yakından ilgilendiriyor. Bir başka deyişle, şehirlerin kıyılarına atılan alt sınıfların hikâyesinden yola çıkarak riskin henüz kapıyı kırmadığı, ama çaldığı orta sınıfları bekleyen muhtemel senaryolara bir kapı aralıyor. Cevdet Yılmaz'ı dinliyoruz… BİR İÇ EGE KASABASININ ÇÖKÜŞ ÖYKÜSÜ Gördes düğümü Dilimizde “Bir incecik yolum da gider Gördes'e” türküsü, direksiyonu Akhisar'ın doğusuna kırdık, dağı ovaya kattık, kızılçamlar, karaçamlar arasından kıvrıla kıvrıla 55 kilometre sonra menzile vardık. “İzmir Postası'nın Adamları”, “Kumrunun Gördüğü” kitaplarının yazarı, öykücü Ahmet Büke'yle, doğup büyüdüğü topraklarda, Gördes'te buluşup uzun uzun muhabbet ettik. Şimdi, Bir+Bir'in Ağustos-Eylül sayısındaki bu söyleşinin “kamera arkası”na bakalım: Haşin doğasıyla, güzel insanlarıyla, dünü, bugünü, yarınıyla Gördes'in gözümüzdeki yansımaları… AĞIR ÇEKİM KENTSEL DÖNÜŞÜME SİNEMASAL TANIKLIKLAR Kaotik bir şehrin portreleri MÜZİK DOLABI PATTI SMITH'TEN RETROSPEKTİF ALBÜM Amplifike Rimbaud
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat