#smrgKİTABEVİ Göç ve Sürgün Diyalektiğinde Hicret - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
6255536297
Kargoya Teslim Süresi:
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
130
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
112,50
Havale/EFT ile:
109,13
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199242311
629510

https://www.simurgkitabevi.com/goc-ve-surgun-diyalektiginde-hicret-2025
Göç ve Sürgün Diyalektiğinde Hicret - 2025 #smrgKİTABEVİ
112.50
Günlük hayatımızda yoğun olarak karşılaştığımız aynı zamanda her toplumda ve her zamanda görülebilen, insanlığın temel hareketlerinden birisi olan göç kavramı özellikleri itibariyle zorunlu bir göç çeşidi olan sürgün ve özel bir göç çeşidi olan hicret birlikteliğinde incelenmiştir. Çalışma, Deleuze'ün göçebe imgesi çerçevesinde açıklandığı gibi bir süreci esas alır. Buna insan hareketlerinde mevcut olan dinamikleri inceleyerek başlar. Deleuze'ün dünyevi göçebe imgesini benimsemekle birlikte hareketin, seküler modelden daha ilahi perspektife geçiş olduğunu savunur. Daha sonra çalışma, bu geçişin izlerini yabancı/öteki ile yerli/yerleşik açısından muhacir-ensar kavramları üzerinden Peygamberin hicretinde araştırır. Her iki modelin hareketin yapısı içindeki ters bir yönü vurguladığı gösterilir. Çalışma, hareketteki ters yönün Gazze-İsrail haberlerinde göründüğünü savunur ve sürgüne itilen Gazzelilerin hicret imkânını sorgular. Bu haberler, hareketin göç-sürgün diyalektiğinde yeniden tanımlamada dönüşümünü anlamayı sağlarken aynı zamanda Gazzeli halkın kuzey ve güney arasında hareket ederek nasıl varoluşsal mücadele ettiğini göstermeye çalışır. Eser, hicretin yapısındaki hareketin toplumun dönüşümü ve inşasında kolektif olarak paylaşılan tecrübeye yansıdığı ve anlam bulduğu iddiasındadır.
Günlük hayatımızda yoğun olarak karşılaştığımız aynı zamanda her toplumda ve her zamanda görülebilen, insanlığın temel hareketlerinden birisi olan göç kavramı özellikleri itibariyle zorunlu bir göç çeşidi olan sürgün ve özel bir göç çeşidi olan hicret birlikteliğinde incelenmiştir. Çalışma, Deleuze'ün göçebe imgesi çerçevesinde açıklandığı gibi bir süreci esas alır. Buna insan hareketlerinde mevcut olan dinamikleri inceleyerek başlar. Deleuze'ün dünyevi göçebe imgesini benimsemekle birlikte hareketin, seküler modelden daha ilahi perspektife geçiş olduğunu savunur. Daha sonra çalışma, bu geçişin izlerini yabancı/öteki ile yerli/yerleşik açısından muhacir-ensar kavramları üzerinden Peygamberin hicretinde araştırır. Her iki modelin hareketin yapısı içindeki ters bir yönü vurguladığı gösterilir. Çalışma, hareketteki ters yönün Gazze-İsrail haberlerinde göründüğünü savunur ve sürgüne itilen Gazzelilerin hicret imkânını sorgular. Bu haberler, hareketin göç-sürgün diyalektiğinde yeniden tanımlamada dönüşümünü anlamayı sağlarken aynı zamanda Gazzeli halkın kuzey ve güney arasında hareket ederek nasıl varoluşsal mücadele ettiğini göstermeye çalışır. Eser, hicretin yapısındaki hareketin toplumun dönüşümü ve inşasında kolektif olarak paylaşılan tecrübeye yansıdığı ve anlam bulduğu iddiasındadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.