#smrgKİTABEVİ Gökyüzünün Anahtarı Usturlap Kılavuzu - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Araştırma İnceleme
ISBN-10:
9751761613
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199251078
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
indirimli
198,00
Havale/EFT ile: 192,06
1199251078
638076
Gökyüzünün Anahtarı Usturlap Kılavuzu -        2025
Gökyüzünün Anahtarı Usturlap Kılavuzu - 2025 #smrgKİTABEVİ
198.00
Bilim, kısaca insanoğlunun başlangıçtan bu yana görüntüden ibaret olan dünyayı algılama, algıladıklarını anlamlandırma ve anlamlandırdıklarını da yorumlama çabası olarak değerlendirilebilir. Bu çabanın bir sonucu olarak da görünemeyenler hakkında öngörü veya varsayımlar üretmek yer alabilir. Bu açıdan bakıldığında bilimin bir anda oluştuğu iddia edilemez. Kültürler arası etkileşimle, tarih boyunca ilerleyerek bugünkü şeklini almıştır. Her toplum kendi dinamikleri boyutunda bilimsel bilgiye katkıda bulunmuştur. Bu katkıyı da bilimsel eserlerin niteliği ve niceliği belirlemektedir. Bu bilimsel bilgi zamanla farklı dallara ayrılmıştır. Bunların içinde en önemli alanlardan birisi de astronomidir. Astronomi eski uygarlıklardan bugüne kadar insanoğlunun en fazla üzerinde düşündüğü ve uğraştığı bir alan olmuştur. Bunun iki nedeni vardır. Birincisi, gökyüzü ve yeryüzü arasında var olduğuna inanılan gizemli ilişki ve ikincisi, insanoğlunun zamanı, gökyüzüne bakarak tanımlama ihtiyacıdır. Zaman kavramının sırrını öğrenme arzusu ve onu iyi kullanma bilinci, sonsuzca yaşama emeli ile birleşince ortaya uygarlığın ilk kıvılcımları çıkmıştır. Gece ile gündüzün sürekli birbirini takip etmesi, aynı şekilde Ay'ın düzenli olarak aynı safhalardan geçmesi, insanların zihninde ilk zaman kavramını yaratmıştır. İlk çağlardan beri insanlar gök cisimlerini önce korkarak izlemişler, onların periyodik hareketlerine çeşitli anlamlar yüklemeye çalışmışlardır. Bu korkularını çeşitli gök cisimlerine tapacak kadar ileri götürenler olmuştur. Daha sonra bu hareketlerin belirli bir düzen dâhilinde olduğunu anladıkça, zamanı bir belirleme aracı olarak kullanmaya başlamışlardır. İster dini-mitolojik, ister ekonomik veya bilimsel nedenlerle olsun, bütün uygarlıklarda mevsimlerden aylara, aylardan haftalara ve günlere doğru aşama aşama bir bilinçlenmenin olduğu görülmektedir. Amaç ne olursa olsun bu bilinçlenme gökyüzü ile ilgili daha kesin ve net bilgilere ulaşmak için bir takım araçları zorunlu kılmıştır. İşte bu araçlardan belki de en ünlüsü Usturlabtır. - Yavuz Unat, Ertan Tağman
Bilim, kısaca insanoğlunun başlangıçtan bu yana görüntüden ibaret olan dünyayı algılama, algıladıklarını anlamlandırma ve anlamlandırdıklarını da yorumlama çabası olarak değerlendirilebilir. Bu çabanın bir sonucu olarak da görünemeyenler hakkında öngörü veya varsayımlar üretmek yer alabilir. Bu açıdan bakıldığında bilimin bir anda oluştuğu iddia edilemez. Kültürler arası etkileşimle, tarih boyunca ilerleyerek bugünkü şeklini almıştır. Her toplum kendi dinamikleri boyutunda bilimsel bilgiye katkıda bulunmuştur. Bu katkıyı da bilimsel eserlerin niteliği ve niceliği belirlemektedir. Bu bilimsel bilgi zamanla farklı dallara ayrılmıştır. Bunların içinde en önemli alanlardan birisi de astronomidir. Astronomi eski uygarlıklardan bugüne kadar insanoğlunun en fazla üzerinde düşündüğü ve uğraştığı bir alan olmuştur. Bunun iki nedeni vardır. Birincisi, gökyüzü ve yeryüzü arasında var olduğuna inanılan gizemli ilişki ve ikincisi, insanoğlunun zamanı, gökyüzüne bakarak tanımlama ihtiyacıdır. Zaman kavramının sırrını öğrenme arzusu ve onu iyi kullanma bilinci, sonsuzca yaşama emeli ile birleşince ortaya uygarlığın ilk kıvılcımları çıkmıştır. Gece ile gündüzün sürekli birbirini takip etmesi, aynı şekilde Ay'ın düzenli olarak aynı safhalardan geçmesi, insanların zihninde ilk zaman kavramını yaratmıştır. İlk çağlardan beri insanlar gök cisimlerini önce korkarak izlemişler, onların periyodik hareketlerine çeşitli anlamlar yüklemeye çalışmışlardır. Bu korkularını çeşitli gök cisimlerine tapacak kadar ileri götürenler olmuştur. Daha sonra bu hareketlerin belirli bir düzen dâhilinde olduğunu anladıkça, zamanı bir belirleme aracı olarak kullanmaya başlamışlardır. İster dini-mitolojik, ister ekonomik veya bilimsel nedenlerle olsun, bütün uygarlıklarda mevsimlerden aylara, aylardan haftalara ve günlere doğru aşama aşama bir bilinçlenmenin olduğu görülmektedir. Amaç ne olursa olsun bu bilinçlenme gökyüzü ile ilgili daha kesin ve net bilgilere ulaşmak için bir takım araçları zorunlu kılmıştır. İşte bu araçlardan belki de en ünlüsü Usturlabtır. - Yavuz Unat, Ertan Tağman
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat