#smrgKİTABEVİ İlmin ve Kur'an'ın Işığında Evrenin Oluşumu - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dedemat Matbaa
ISBN-10:
9756391945
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
128
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
81,25
Havale/EFT ile:
78,81
Bu üründen 1 adet satın alınmıştır.
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199243510
630751
https://www.simurgkitabevi.com/ilmin-ve-kuranin-isiginda-evrenin-olusumu-2025
İlmin ve Kur'an'ın Işığında Evrenin Oluşumu - 2025 #smrgKİTABEVİ
81.25
Bu kitapta, Kur'an'ın bilimle çelişmediğini kanıtlayan araştırmacı yazar Mevlüt IŞKIN, bu görüşünü ilgili Sure ve Ayetlerle desteklemektedir.
“Allah'ın insana verdiği en büyük nimetin akıl olduğunu” söyleyen IŞKIN, okullarda “Öğrenci ve gençlere aklını kullanmaları, muhakeme yapmaları yönünde eğitim verilmesini; farklı kaynakların incelenmesini, laboratuvar ortamının sağlanmasını ve bilimsel çalışmanın önünün açılmasını” önermektedir.
Bu konuda din adamlarına düşen görevlerin önemine değinilen kitapta din adamlarının da kendilerini yenilemelerini, insanları öbür dünyaya hazırlamanın ötesinde gençleri ve öğrencileri Kur'an'ın anlamı üzerinde çalışmaya, bilimsel çalışma yapmaya yönlendirmeleri gereği ortaya konulmakta; bilimsel çalışmanın, mantık yürütmenin insanın imanını da artıracağı savunulmaktadır. Kur'an'ın sadece din adamlarınca ve Arapça harflerle okunabileceği düşüncesinin yanlışlığı üzerinde durularak Kur'an ile insan arasına farklı yolların, farklı kişilerin, Şeyhlerin, Şıhların girmemesi gerektiği belirtilmektedir. Kur'an'ı inceleyenlerin, Kur'an'ın bilimle çelişmediğini anlayacakları vurgulanmaktadır.
“Allah'ın insana verdiği en büyük nimetin akıl olduğunu” söyleyen IŞKIN, okullarda “Öğrenci ve gençlere aklını kullanmaları, muhakeme yapmaları yönünde eğitim verilmesini; farklı kaynakların incelenmesini, laboratuvar ortamının sağlanmasını ve bilimsel çalışmanın önünün açılmasını” önermektedir.
Bu konuda din adamlarına düşen görevlerin önemine değinilen kitapta din adamlarının da kendilerini yenilemelerini, insanları öbür dünyaya hazırlamanın ötesinde gençleri ve öğrencileri Kur'an'ın anlamı üzerinde çalışmaya, bilimsel çalışma yapmaya yönlendirmeleri gereği ortaya konulmakta; bilimsel çalışmanın, mantık yürütmenin insanın imanını da artıracağı savunulmaktadır. Kur'an'ın sadece din adamlarınca ve Arapça harflerle okunabileceği düşüncesinin yanlışlığı üzerinde durularak Kur'an ile insan arasına farklı yolların, farklı kişilerin, Şeyhlerin, Şıhların girmemesi gerektiği belirtilmektedir. Kur'an'ı inceleyenlerin, Kur'an'ın bilimle çelişmediğini anlayacakları vurgulanmaktadır.
Bu kitapta, Kur'an'ın bilimle çelişmediğini kanıtlayan araştırmacı yazar Mevlüt IŞKIN, bu görüşünü ilgili Sure ve Ayetlerle desteklemektedir.
“Allah'ın insana verdiği en büyük nimetin akıl olduğunu” söyleyen IŞKIN, okullarda “Öğrenci ve gençlere aklını kullanmaları, muhakeme yapmaları yönünde eğitim verilmesini; farklı kaynakların incelenmesini, laboratuvar ortamının sağlanmasını ve bilimsel çalışmanın önünün açılmasını” önermektedir.
Bu konuda din adamlarına düşen görevlerin önemine değinilen kitapta din adamlarının da kendilerini yenilemelerini, insanları öbür dünyaya hazırlamanın ötesinde gençleri ve öğrencileri Kur'an'ın anlamı üzerinde çalışmaya, bilimsel çalışma yapmaya yönlendirmeleri gereği ortaya konulmakta; bilimsel çalışmanın, mantık yürütmenin insanın imanını da artıracağı savunulmaktadır. Kur'an'ın sadece din adamlarınca ve Arapça harflerle okunabileceği düşüncesinin yanlışlığı üzerinde durularak Kur'an ile insan arasına farklı yolların, farklı kişilerin, Şeyhlerin, Şıhların girmemesi gerektiği belirtilmektedir. Kur'an'ı inceleyenlerin, Kur'an'ın bilimle çelişmediğini anlayacakları vurgulanmaktadır.
“Allah'ın insana verdiği en büyük nimetin akıl olduğunu” söyleyen IŞKIN, okullarda “Öğrenci ve gençlere aklını kullanmaları, muhakeme yapmaları yönünde eğitim verilmesini; farklı kaynakların incelenmesini, laboratuvar ortamının sağlanmasını ve bilimsel çalışmanın önünün açılmasını” önermektedir.
Bu konuda din adamlarına düşen görevlerin önemine değinilen kitapta din adamlarının da kendilerini yenilemelerini, insanları öbür dünyaya hazırlamanın ötesinde gençleri ve öğrencileri Kur'an'ın anlamı üzerinde çalışmaya, bilimsel çalışma yapmaya yönlendirmeleri gereği ortaya konulmakta; bilimsel çalışmanın, mantık yürütmenin insanın imanını da artıracağı savunulmaktadır. Kur'an'ın sadece din adamlarınca ve Arapça harflerle okunabileceği düşüncesinin yanlışlığı üzerinde durularak Kur'an ile insan arasına farklı yolların, farklı kişilerin, Şeyhlerin, Şıhların girmemesi gerektiği belirtilmektedir. Kur'an'ı inceleyenlerin, Kur'an'ın bilimle çelişmediğini anlayacakları vurgulanmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.