#smrgKİTABEVİ İnanç İlkeleri = Matlaul-itikâd - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Dizi Adı:
Günümüz Türkçesiyle Bütün Eserleri 2
ISBN-10:
6256647701
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
4&6
Hazırlayan:
Abdullah Kahraman
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199238111
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
104
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Holmen
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
105,60
Havale/EFT ile: 102,43
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199238111
625292
İnanç İlkeleri = Matlaul-itikâd -        2025
İnanç İlkeleri = Matlaul-itikâd - 2025 #smrgKİTABEVİ
105.60
Fuzûlî lakabıyla anılan aciz kul der ki: Ben, varlıklara duygu ve akıl gözüyle baktım. Her cinsin, her cinsin nev‘inin, her nev‘in sınıfının, her sınıfın ferdinin ve her ferdin uzvunun, maksatlı veya maksatsız, muhakkak bir işle meşgul olduğunu gördüm. İhtiyarlamaktan ve tembelleşmekten uzaklaştım ve gaflet içinde vakit kaybetmekten sakındım; işler içinden bir iş seçtim. Bunun üzerine kelam ilmini tanzim etme yoluna girdim ve bu yolda kâinattaki intizamın hikmetini anladım. Tanzim ettiğim (bu kitap) beni en sonunda, varlıklardaki düzenin bir düzenleyicisi, duyularla algılanan ve akılla bilinen nakışların bir işleyicisi olduğu neticesine götürdü. Dolayısıyla Allah'ın sonsuz yardımına güvenerek O'nu bilmenin yolunu talep ettim. Dileğim, doğru yoldan gitmektir. VakıfBank Kültür Yayınları, Türk edebiyatının en büyük söz ustası Fuzûlî'nin eserlerini, yedi ciltlik bir külliyat hâlinde bugünün diline kazandırıyor. Külliyatın ikinci cildi olan İnanç İlkeleri - Matla‘u'l-i‘tikad, Fuzûlî'nin yalnızca şiir sanatında değil, aynı zamanda hikmet ve tefekkür sahasında da ne denli derin izler bıraktığını gözler önüne seren müstesna bir eser. Fuzûlî; kelâmın üç ana konusu olan Allah, peygamberlik ve ahiret meselelerini ele aldığı bu eserinde, kâinatın varoluşunu, insanlığın peygamberlere olan ihtiyacını ve ahiret inancının toplumsal düzen açısından önemini, sade ama etkili bir üslupla okura sunuyor. Şairin kelam ilmine vukufiyetinin bir nişanesi olan bu kitap, insanı sadece okumaya değil düşünmeye, sorgulamaya ve aynı zamanda derin ve kadim bir suale cevap aramaya davet ediyor: “Nereden geldik, nereye gidiyoruz?”

Fuzûlî
Türk edebiyatının en büyük şairlerinden biri olan Fuzûlî'nin asıl adı Mehmed, babasının adı Süleyman'dır. Ne zaman ve nerede doğduğu kesin olarak bilinmese de Irak coğrafyasında doğup yaşadığı kesindir. 15. yüzyıl sonlarına doğru doğduğu düşünülmektedir. Nasıl bir eğitim aldığı bilinmiyorsa da Arapça ve Farsçayı bu dillerde eser verecek ve şiir söyleyebilecek kadar iyi bildiği açıktır. Kanûnî Sultan Süleyman 1534'te Bağdat'ı fethedince, “Geldi burc-ı evliyâya pâdişâh-ı nâmdâr” tarih mısraını da ihtiva eden meşhur kasidesiyle beraber padişaha yaklaşmak ve böylece çok arzu ettiği İstanbul'a gitmek istedi ancak bu emeline nail olamadı. Kendisine evkaftan maaş bağlanacağına dair söz verilip çok az bir meblağ layık görülmesi, Şikâyetnâme'sini kaleme almasına yol açtı. 1556 yılındaki büyük veba salgını sırasında -muhtemelen Kerbela'da- vefat etti. Türkçe eserlerinden Dîvân ve Leylâ vü Mecnûn mesnevisi en önemli iki eseridir. Diğer manzum Türkçe eserleri 440 beyit tutarındaki Beng ü Bâde ve Tercüme-i Hadîs-i Erbaîn'dir. Ona aidiyeti kesin olmayan 200 beyitlik Sohbetü'l-esmâr da eserleri arasında anılır. Kerbela vakasının edebiyatımızda en güzel anlatımı olan Hadîkatü's-suadâ ise mensur tek eseridir. Farsça manzum eserleri Dîvân, Heft Câm, Enîsü'l-kalb; mensur eserleri Risâle-i Mu‘ammeyât, Rind ü Zâhid ve Sıhhat ü Maraz'dır. Matla‘u'l-i‘tikad aldı mensur eserini Arapça yazan Fuzûlî'nin 470 beyit tutarındaki Hz. Ali övgülerinden oluşan Arapça şiirleri Arapça Dîvân olarak da kabul edilir.
Fuzûlî lakabıyla anılan aciz kul der ki: Ben, varlıklara duygu ve akıl gözüyle baktım. Her cinsin, her cinsin nev‘inin, her nev‘in sınıfının, her sınıfın ferdinin ve her ferdin uzvunun, maksatlı veya maksatsız, muhakkak bir işle meşgul olduğunu gördüm. İhtiyarlamaktan ve tembelleşmekten uzaklaştım ve gaflet içinde vakit kaybetmekten sakındım; işler içinden bir iş seçtim. Bunun üzerine kelam ilmini tanzim etme yoluna girdim ve bu yolda kâinattaki intizamın hikmetini anladım. Tanzim ettiğim (bu kitap) beni en sonunda, varlıklardaki düzenin bir düzenleyicisi, duyularla algılanan ve akılla bilinen nakışların bir işleyicisi olduğu neticesine götürdü. Dolayısıyla Allah'ın sonsuz yardımına güvenerek O'nu bilmenin yolunu talep ettim. Dileğim, doğru yoldan gitmektir. VakıfBank Kültür Yayınları, Türk edebiyatının en büyük söz ustası Fuzûlî'nin eserlerini, yedi ciltlik bir külliyat hâlinde bugünün diline kazandırıyor. Külliyatın ikinci cildi olan İnanç İlkeleri - Matla‘u'l-i‘tikad, Fuzûlî'nin yalnızca şiir sanatında değil, aynı zamanda hikmet ve tefekkür sahasında da ne denli derin izler bıraktığını gözler önüne seren müstesna bir eser. Fuzûlî; kelâmın üç ana konusu olan Allah, peygamberlik ve ahiret meselelerini ele aldığı bu eserinde, kâinatın varoluşunu, insanlığın peygamberlere olan ihtiyacını ve ahiret inancının toplumsal düzen açısından önemini, sade ama etkili bir üslupla okura sunuyor. Şairin kelam ilmine vukufiyetinin bir nişanesi olan bu kitap, insanı sadece okumaya değil düşünmeye, sorgulamaya ve aynı zamanda derin ve kadim bir suale cevap aramaya davet ediyor: “Nereden geldik, nereye gidiyoruz?”

Fuzûlî
Türk edebiyatının en büyük şairlerinden biri olan Fuzûlî'nin asıl adı Mehmed, babasının adı Süleyman'dır. Ne zaman ve nerede doğduğu kesin olarak bilinmese de Irak coğrafyasında doğup yaşadığı kesindir. 15. yüzyıl sonlarına doğru doğduğu düşünülmektedir. Nasıl bir eğitim aldığı bilinmiyorsa da Arapça ve Farsçayı bu dillerde eser verecek ve şiir söyleyebilecek kadar iyi bildiği açıktır. Kanûnî Sultan Süleyman 1534'te Bağdat'ı fethedince, “Geldi burc-ı evliyâya pâdişâh-ı nâmdâr” tarih mısraını da ihtiva eden meşhur kasidesiyle beraber padişaha yaklaşmak ve böylece çok arzu ettiği İstanbul'a gitmek istedi ancak bu emeline nail olamadı. Kendisine evkaftan maaş bağlanacağına dair söz verilip çok az bir meblağ layık görülmesi, Şikâyetnâme'sini kaleme almasına yol açtı. 1556 yılındaki büyük veba salgını sırasında -muhtemelen Kerbela'da- vefat etti. Türkçe eserlerinden Dîvân ve Leylâ vü Mecnûn mesnevisi en önemli iki eseridir. Diğer manzum Türkçe eserleri 440 beyit tutarındaki Beng ü Bâde ve Tercüme-i Hadîs-i Erbaîn'dir. Ona aidiyeti kesin olmayan 200 beyitlik Sohbetü'l-esmâr da eserleri arasında anılır. Kerbela vakasının edebiyatımızda en güzel anlatımı olan Hadîkatü's-suadâ ise mensur tek eseridir. Farsça manzum eserleri Dîvân, Heft Câm, Enîsü'l-kalb; mensur eserleri Risâle-i Mu‘ammeyât, Rind ü Zâhid ve Sıhhat ü Maraz'dır. Matla‘u'l-i‘tikad aldı mensur eserini Arapça yazan Fuzûlî'nin 470 beyit tutarındaki Hz. Ali övgülerinden oluşan Arapça şiirleri Arapça Dîvân olarak da kabul edilir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat