#smrgKİTABEVİ İstanbul Efsanesi Helene 848 - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
6256651838
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
11x19
Sayfa Sayısı:
180
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
182,00
Havale/EFT ile:
176,54
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199247592
634767
https://www.simurgkitabevi.com/istanbul-efsanesi-helene-848-2025
İstanbul Efsanesi Helene 848 - 2025 #smrgKİTABEVİ
182.00
Gözünü yavaşça açtı… ‘Neredeyim?' diye mırıldandı. Heyecanla etrafına baktı. Acaba ölmüş müydü? Vücudunu yokladı, ağrı sızı haricinde kötü bir durumu yok gibiydi. Ayağa kalkmaya çalıştı, uzandığı yer samanlarla doluydu. Derken, bastığı zemin kaydı, yine düştü... Bu sefer ayağı sert bir zemine temas etti. Topallayarak yürüdü. Duvarlarda garip yazılar, fısıltılar...
Mehmet Gazi, İstanbul'un taşlı sokaklarında sıradan bir gün yaşarken, eline geçen gizemli bir defter onu beklenmedik bir yolculuğa sürükler. Bir kuyunun karanlığında başlayan bu serüven, onu Bizans'ın kalbine, 848 yılına Konstantinapol'e götürecektir. Orada onu karşılayan yalnızca eski freskler, tılsımlı semboller değil; altın saçlı, mavi gözlü bir kadın: Helene'dir. Tarih, aşk, gizem ve zamanın ötesine geçen bir karşılaşma... Bu sadece bir yolculuk değil; iki yürek, iki çağ ve bir şehrin kesiştiği efsanevi bir hikâye.
Mehmet Gazi, İstanbul'un taşlı sokaklarında sıradan bir gün yaşarken, eline geçen gizemli bir defter onu beklenmedik bir yolculuğa sürükler. Bir kuyunun karanlığında başlayan bu serüven, onu Bizans'ın kalbine, 848 yılına Konstantinapol'e götürecektir. Orada onu karşılayan yalnızca eski freskler, tılsımlı semboller değil; altın saçlı, mavi gözlü bir kadın: Helene'dir. Tarih, aşk, gizem ve zamanın ötesine geçen bir karşılaşma... Bu sadece bir yolculuk değil; iki yürek, iki çağ ve bir şehrin kesiştiği efsanevi bir hikâye.
Gözünü yavaşça açtı… ‘Neredeyim?' diye mırıldandı. Heyecanla etrafına baktı. Acaba ölmüş müydü? Vücudunu yokladı, ağrı sızı haricinde kötü bir durumu yok gibiydi. Ayağa kalkmaya çalıştı, uzandığı yer samanlarla doluydu. Derken, bastığı zemin kaydı, yine düştü... Bu sefer ayağı sert bir zemine temas etti. Topallayarak yürüdü. Duvarlarda garip yazılar, fısıltılar...
Mehmet Gazi, İstanbul'un taşlı sokaklarında sıradan bir gün yaşarken, eline geçen gizemli bir defter onu beklenmedik bir yolculuğa sürükler. Bir kuyunun karanlığında başlayan bu serüven, onu Bizans'ın kalbine, 848 yılına Konstantinapol'e götürecektir. Orada onu karşılayan yalnızca eski freskler, tılsımlı semboller değil; altın saçlı, mavi gözlü bir kadın: Helene'dir. Tarih, aşk, gizem ve zamanın ötesine geçen bir karşılaşma... Bu sadece bir yolculuk değil; iki yürek, iki çağ ve bir şehrin kesiştiği efsanevi bir hikâye.
Mehmet Gazi, İstanbul'un taşlı sokaklarında sıradan bir gün yaşarken, eline geçen gizemli bir defter onu beklenmedik bir yolculuğa sürükler. Bir kuyunun karanlığında başlayan bu serüven, onu Bizans'ın kalbine, 848 yılına Konstantinapol'e götürecektir. Orada onu karşılayan yalnızca eski freskler, tılsımlı semboller değil; altın saçlı, mavi gözlü bir kadın: Helene'dir. Tarih, aşk, gizem ve zamanın ötesine geçen bir karşılaşma... Bu sadece bir yolculuk değil; iki yürek, iki çağ ve bir şehrin kesiştiği efsanevi bir hikâye.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.