Malum olduğu üzere "Bugüne kadar kimse bilemedi de ilk olarak siz mi bildiniz?" sorusu, Kur'an merkezli bir din anlayışına sahip olan -Kur'anî hakikatleri ifade edenherkesinsıklıkla karşılaştığı bir sorudur. Bu durum, dini referanslarımızın Kur'andan kopukluğunu resmeden vahim bir tablo olduğu gibi aynı zamanda herkesin zihnini meşgul eden yakıcı da bir meraktır. Buna rağmen bu yaygın soru bugüne kadar müstakil olarak ele alınmış veizah edilmiş (cevaplanmış) değildir. En azından biz böyle bir çalışmaya rastlamış değiliz. İşte elinizdeki bu kitap, busoruyu müstakil olarak ele alıyor ve cevaplarını da okuyucusuna müdellel bir şekilde takdim ediyor. Hacim olarak mütevazi bir büyüklüğe sahip olan bu kitap, bize göre, muhtevasındaki otantik bilgi ve belgeler nedeniyle oldukça iddialı bir eserdir. Eserimizin mahiyeti bakımından bizim bunu söylememiz mümkün ise de takdirin daimaokuyucularımıza ait olduğunu da biliyoruz.
Hasan el-Basri'nin Kader Risalesi gibi oldukça önemli(ve otantik) bir belgeyi tekrar dikkatlere sunan ve onun bu risalesi üzerinden sünnet anlayışını ve Nebi-Resul farkındalığını ortaya çıkaran bu kitabımızda Mu'tezile örneği üzerinden tarihteki eser imhalarını (ilmî soykırımları)ve mezhep tartışmalarını da naklediyor ve bu durumun günümüze intikaleden/edemeyen eserler bağlamında ne anlama geldiğini de yorumluyoruz. Dolayısıyla mezhep tartışmaları bağlamında itikadî ihtilaflar diye takdim edilen bazı meselelerin aslında siyasî ihtilaflar olduğunu ve sürecin de bunlar tarafından belirlendiğini nakletmiş oluyoruz. Böylece günümüze intikal eden eserleri ve hatta bu eserlerin içeriğini belirleyen bu tarihi süreci-belgeleri ile birlikte- özetlemiş oluyoruz. Bu bakımdan, bahsedilen bu konular bağlamında tarihe bir not düşmeyi amaçlayan bu kitabımın, okuyucularım için de hem güzel bir arşiv hem de istifa edecekleri faydalı bir eser olacağını umuyorum. Gayretim ve temennim bunun içindir.
