#smrgSAHAF Kimlik Pazarlığı: Fransa ve Almanya'da Devlet ve Göçmen İlişkileri -

Stok Kodu:
1199008481
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
274 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2000
Çeviren:
Ali Berktay
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199008481
394645
Kimlik Pazarlığı: Fransa ve Almanya'da Devlet ve Göçmen İlişkileri -
Kimlik Pazarlığı: Fransa ve Almanya'da Devlet ve Göçmen İlişkileri - #smrgSAHAF
0.00
Toplu kimliklerin oluşumunda devletlerin rolü nedir? Kültürel, etnik, dil ve din kökenli toplulukların kamu alanında görülmeye başlamaları, bu topluluklara dahil olan kişilerin kendi cemaatlerine ve ulus-devlete siyasal bağlılıkları çerçevesinde gelişiyor. Riva Kastoryano, kitabında, Fransa ve Almanya'da devletle Müslüman göçmenler arasındaki ilişkilerden hareket ederek, “ulusal modellere” dayalı çözümlemelerin sınırlarını gösteriyor. Günümüzün önemli sorularından birisi olan, kamu alanında ortaya çıkan farklılıklar, ulusal bütünlüğe dokunulmadan birbirine nasıl eklemlenir sorusunu aydınlatmaya çalışıyor. Amerika'yı kendilerine hem örnek hem de karşı-örnek alarak kabul eden bu iki ülkede, siyasal tepkiler ilginç bir benzerlik sunuyorlar. Üç ülkede de yöntem olarak demokrasi benimsenmesine rağmen, kimliklerin kendilerini ifade etmeleri konusunda bir tür “liberalizm”den esinleniliyor. Bu durumda çözülmesi zor bir ikilem ortaya çıkıyor: “Farklılıklar” hukuki-kültürel alanda tanınırken, kaynak dağılımı sürecinde bu “farklılıklara” olan ilgisizlik devam ediyor. Bu iki ve neredeyse zıt eğilim arasında nasıl bir denge kurulabilir? Yazara göre, “kimlik pazarlığı”, bu ikilemi çözebilecek bir model. Göçmen kimlikleriyle ilgili öngörülmedik sorunları aşmak ve yeni bir tarihsel uzlaşmaya varabilmek için, demokratik devlet kimlik pazarlığı sürecinden başka bir yol seçebilir mi? Riva Kastoryano'nun çalışmasında, günümüz Türkiye'si için de geçerli olan bu sorulara, somut olgularla işlenmiş yanıtlar yer alıyor.
Toplu kimliklerin oluşumunda devletlerin rolü nedir? Kültürel, etnik, dil ve din kökenli toplulukların kamu alanında görülmeye başlamaları, bu topluluklara dahil olan kişilerin kendi cemaatlerine ve ulus-devlete siyasal bağlılıkları çerçevesinde gelişiyor. Riva Kastoryano, kitabında, Fransa ve Almanya'da devletle Müslüman göçmenler arasındaki ilişkilerden hareket ederek, “ulusal modellere” dayalı çözümlemelerin sınırlarını gösteriyor. Günümüzün önemli sorularından birisi olan, kamu alanında ortaya çıkan farklılıklar, ulusal bütünlüğe dokunulmadan birbirine nasıl eklemlenir sorusunu aydınlatmaya çalışıyor. Amerika'yı kendilerine hem örnek hem de karşı-örnek alarak kabul eden bu iki ülkede, siyasal tepkiler ilginç bir benzerlik sunuyorlar. Üç ülkede de yöntem olarak demokrasi benimsenmesine rağmen, kimliklerin kendilerini ifade etmeleri konusunda bir tür “liberalizm”den esinleniliyor. Bu durumda çözülmesi zor bir ikilem ortaya çıkıyor: “Farklılıklar” hukuki-kültürel alanda tanınırken, kaynak dağılımı sürecinde bu “farklılıklara” olan ilgisizlik devam ediyor. Bu iki ve neredeyse zıt eğilim arasında nasıl bir denge kurulabilir? Yazara göre, “kimlik pazarlığı”, bu ikilemi çözebilecek bir model. Göçmen kimlikleriyle ilgili öngörülmedik sorunları aşmak ve yeni bir tarihsel uzlaşmaya varabilmek için, demokratik devlet kimlik pazarlığı sürecinden başka bir yol seçebilir mi? Riva Kastoryano'nun çalışmasında, günümüz Türkiye'si için de geçerli olan bu sorulara, somut olgularla işlenmiş yanıtlar yer alıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat