#smrgKİTABEVİ Kolektif Zeka : Yeni Medya Perspektifinden Katkılar - 2018

Editör:
Oya Morva, Erkan Saka
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6054979005
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199245063
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
190
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
indirimli
200,10
Havale/EFT ile: 194,10
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199245063
632366
Kolektif Zeka : Yeni Medya Perspektifinden Katkılar -        2018
Kolektif Zeka : Yeni Medya Perspektifinden Katkılar - 2018 #smrgKİTABEVİ
200.10
Kolektif zekayı, bir bütünlüğe (kolektiviteye) ait bir ya da daha fazla kaynaktan edinilen zeka olarak tanımlanabilir. Kolektivite vurgusu nedeniyle, “biyolojik, sosyal ve bilişsel sistemlerin daha yüksek bir kompleksiteye ve uyuma evrilme hali” olarak da ele alınabilir.

Yakın zamanlı olarak, medya ve iletişim çalışmaları bu alanlara eklenmiştir. Zira yeni medya, enformasyonu paylaşma, veriyi kolaylıkla depolayabilme, gerektiğinde geri çağırma kapasitesi ile kolektif zekanın gelişip güçlenmesinde önemli bir aktör olarak belirmiştir. Üstelik bu aktörün, tek güçlü yanı teknolojik yeterliliği değildir. Yeni medya, sağladığı çevrimiçi etkileşim olanakları ile bilginin geleneksel yapılanmasını, hiyerarşileri dönüştürebilme potansiyelini de barındırır. Bu ortamda geleneksel kültürün dili, kavramları, şeylerin tanımları, bireyin rolü, hafızanın konumlanışı sürekli müzakere edilir. Bilgi, tek bir bilen öznenin, bir kurumun, bir otoritenin tekelinden çıkar; bir daha asla statik olmayacak bir şekilde bir kolektiviteye devredilir.

Dolayısıyla medya ve iletişim araştırmaları, bir yandan aracın teknolojik yeterlilikleri/sınırlılıkları ve potansiyeli üzerinden kolektif zeka kavramı ile ilişkilenirken; öte yandan kavramı çevrimiçi etkileşime dayalı tamamen özgün bir tecrübe olarak ele alıp, bireysel ve toplumsal düzeydeki sonuçlarına odaklanır. Bu çalışma, her iki bakış açısından metinleri bir araya getirerek, kolektif zeka kavramının iletişim araştırmaları açısından ne anlama geldiği sorusunu yanıtlamayı amaçlar.
Kolektif zekayı, bir bütünlüğe (kolektiviteye) ait bir ya da daha fazla kaynaktan edinilen zeka olarak tanımlanabilir. Kolektivite vurgusu nedeniyle, “biyolojik, sosyal ve bilişsel sistemlerin daha yüksek bir kompleksiteye ve uyuma evrilme hali” olarak da ele alınabilir.

Yakın zamanlı olarak, medya ve iletişim çalışmaları bu alanlara eklenmiştir. Zira yeni medya, enformasyonu paylaşma, veriyi kolaylıkla depolayabilme, gerektiğinde geri çağırma kapasitesi ile kolektif zekanın gelişip güçlenmesinde önemli bir aktör olarak belirmiştir. Üstelik bu aktörün, tek güçlü yanı teknolojik yeterliliği değildir. Yeni medya, sağladığı çevrimiçi etkileşim olanakları ile bilginin geleneksel yapılanmasını, hiyerarşileri dönüştürebilme potansiyelini de barındırır. Bu ortamda geleneksel kültürün dili, kavramları, şeylerin tanımları, bireyin rolü, hafızanın konumlanışı sürekli müzakere edilir. Bilgi, tek bir bilen öznenin, bir kurumun, bir otoritenin tekelinden çıkar; bir daha asla statik olmayacak bir şekilde bir kolektiviteye devredilir.

Dolayısıyla medya ve iletişim araştırmaları, bir yandan aracın teknolojik yeterlilikleri/sınırlılıkları ve potansiyeli üzerinden kolektif zeka kavramı ile ilişkilenirken; öte yandan kavramı çevrimiçi etkileşime dayalı tamamen özgün bir tecrübe olarak ele alıp, bireysel ve toplumsal düzeydeki sonuçlarına odaklanır. Bu çalışma, her iki bakış açısından metinleri bir araya getirerek, kolektif zeka kavramının iletişim araştırmaları açısından ne anlama geldiği sorusunu yanıtlamayı amaçlar.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat