#smrgKİTABEVİ Körburun - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
592
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
336,00
Havale/EFT ile:
325,92
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199252273
639286
https://www.simurgkitabevi.com/korburun-2025
Körburun - 2025 #smrgKİTABEVİ
336.00
2017 ATTİLÂ İLHAN ROMAN ÖDÜLÜ Körburun, hayali ama bir o kadar gerçek, gözden ırak ama anakaraya fazlasıyla yakın bir ada. Kendi içine çekilmiş, yavaş akan yaşamı ve yerleşik alışkanlıklarıyla tanıdık bir dünyanın izdüşümü. Hikmet Hükümenoğlu, 2017 Attilâ İlhan Roman Ödülü'ne değer görülen eseri Körburun'da, üç kuşak üzerinden değişimin hızla değil, adım adım; çoğu zaman fark edilmeden, bazen de kaçınılmaz bir baskıya dönüşerek gerçekleştiği bir anlatı kuruyor. Gündelik, küçük seslerin beklenmedik ağırlıklar kazanarak büyüdüğü ve sıradanlığın saf bir yüceliğe dönüştüğü bu romanında, sınırları sapa bir coğrafyadan yola çıkarak hayatın daha büyük örüntülerini gösteren bir perspektif sunuyor. “Şu menekşeyi toprağından söküp başka toprağa ekseniz ne olur? Yaşar elbette, dayanıklıdır menekşe, böyle nazlı göründüğüne bakmayın. Ama bir daha asla çiçek açmaz. Yaprakları kalınlaşır, keçe gibi olur. Eğer toprak değiştirirken çok hırpalarsanız da kökleri çürür. Ben de bu toprağın kokusunu biliyorum, başka toprakta menekşe nasıl yetişir bilmem. Ölünce de başka toprağa gömülmek istemem.”
2017 ATTİLÂ İLHAN ROMAN ÖDÜLÜ Körburun, hayali ama bir o kadar gerçek, gözden ırak ama anakaraya fazlasıyla yakın bir ada. Kendi içine çekilmiş, yavaş akan yaşamı ve yerleşik alışkanlıklarıyla tanıdık bir dünyanın izdüşümü. Hikmet Hükümenoğlu, 2017 Attilâ İlhan Roman Ödülü'ne değer görülen eseri Körburun'da, üç kuşak üzerinden değişimin hızla değil, adım adım; çoğu zaman fark edilmeden, bazen de kaçınılmaz bir baskıya dönüşerek gerçekleştiği bir anlatı kuruyor. Gündelik, küçük seslerin beklenmedik ağırlıklar kazanarak büyüdüğü ve sıradanlığın saf bir yüceliğe dönüştüğü bu romanında, sınırları sapa bir coğrafyadan yola çıkarak hayatın daha büyük örüntülerini gösteren bir perspektif sunuyor. “Şu menekşeyi toprağından söküp başka toprağa ekseniz ne olur? Yaşar elbette, dayanıklıdır menekşe, böyle nazlı göründüğüne bakmayın. Ama bir daha asla çiçek açmaz. Yaprakları kalınlaşır, keçe gibi olur. Eğer toprak değiştirirken çok hırpalarsanız da kökleri çürür. Ben de bu toprağın kokusunu biliyorum, başka toprakta menekşe nasıl yetişir bilmem. Ölünce de başka toprağa gömülmek istemem.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.