#smrgKİTABEVİ Lapaza - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
12x21
Sayfa Sayısı:
93
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
107,20
Havale/EFT ile:
103,98
1199253168
640298
https://www.simurgkitabevi.com/lapaza-2025
Lapaza - 2025 #smrgKİTABEVİ
107.20
Dağın yamacından uçan kartal gibiydim. Sımsıkı tutunduğum iple Aya fırlatıldım. Sis birden aralandı. Mehmet yokuşun başında; abim ve ablam aşağı doğru yürüyordu. Yaylıma saldığımız at, dörtnala balyaların olduğu yöne doğru tozu dumana katıp koşuyordu. Bulutlara yakın olmak güzeldi. Bir şey yukarı doğru gitmeme engel oluyordu. Dünya tersine dönmüştü. Hızla yere doğru düşerken, balyaları gördüğümü hatırlıyorum. Işık hüzmeleri arasında gökyüzünde balıklar yüzüyordu. İncecik bir zar ayırıyordu göğü; bir tek ben görebiliyordum. Nehar Çakır, Fadime dediğinde bir Fadime daha diyesiniz gelir. Abdullah dediğinde bir Abdullah daha. Mizah yapmak için çaba sarf etmiyor yazar. Çocukluğundan gelen doğal bir akışla kaleme alıyor öykülerini; Karadeniz gibi hırçın, dalgalı. Dikkatli bakarsanız, Çakır'ın çizdiği resimde nice manzaralar görürsünüz. Göğü incecik bir zar ayırırken, yüksek yaylalar, yemyeşil ormanlar çıkar karşınıza. Yöre halkının yüzyıllardır aşina olduğu kavramlar öykülerin içinde yer bulur. Lapaza, hartoma, ligarba ve daha fazlası. Eseri bitirdiğinizde Karadeniz'e gidesiniz gelir. Bizden söylemesi.
Dağın yamacından uçan kartal gibiydim. Sımsıkı tutunduğum iple Aya fırlatıldım. Sis birden aralandı. Mehmet yokuşun başında; abim ve ablam aşağı doğru yürüyordu. Yaylıma saldığımız at, dörtnala balyaların olduğu yöne doğru tozu dumana katıp koşuyordu. Bulutlara yakın olmak güzeldi. Bir şey yukarı doğru gitmeme engel oluyordu. Dünya tersine dönmüştü. Hızla yere doğru düşerken, balyaları gördüğümü hatırlıyorum. Işık hüzmeleri arasında gökyüzünde balıklar yüzüyordu. İncecik bir zar ayırıyordu göğü; bir tek ben görebiliyordum. Nehar Çakır, Fadime dediğinde bir Fadime daha diyesiniz gelir. Abdullah dediğinde bir Abdullah daha. Mizah yapmak için çaba sarf etmiyor yazar. Çocukluğundan gelen doğal bir akışla kaleme alıyor öykülerini; Karadeniz gibi hırçın, dalgalı. Dikkatli bakarsanız, Çakır'ın çizdiği resimde nice manzaralar görürsünüz. Göğü incecik bir zar ayırırken, yüksek yaylalar, yemyeşil ormanlar çıkar karşınıza. Yöre halkının yüzyıllardır aşina olduğu kavramlar öykülerin içinde yer bulur. Lapaza, hartoma, ligarba ve daha fazlası. Eseri bitirdiğinizde Karadeniz'e gidesiniz gelir. Bizden söylemesi.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.