5 Nisan 1920'de evinden Meclis'e giderken tutuklanan ve 25 Ekim 1921'e kadar Malta'da tutulan Ali Çetinkaya, eşi Mefharet Hanım'la burada bulunduğu bir buçuk yıl boyunca mektuplaşır. Sürgün yaşamının zorluklarını, ailesinin sıkıntıları nedeniyle yaşadığı çaresizliği ve içinde bulunduğu halin belirsizliğinden doğan kaygılarını paylaştığı mektuplarında, hasretini de sürekli dile getirir.
Ali Çetinkaya'nın ilk kez yayımlanan bu mektupları, Malta sürgünleriyle ilgili külliyata bir katkı sağlarken, bu sürgünlüğe insani boyutlarıyla bir bakış fırsatı da sunuyor.
5 Nisan 1920'de evinden Meclis'e giderken tutuklanan ve 25 Ekim 1921'e kadar Malta'da tutulan Ali Çetinkaya, eşi Mefharet Hanım'la burada bulunduğu bir buçuk yıl boyunca mektuplaşır. Sürgün yaşamının zorluklarını, ailesinin sıkıntıları nedeniyle yaşadığı çaresizliği ve içinde bulunduğu halin belirsizliğinden doğan kaygılarını paylaştığı mektuplarında, hasretini de sürekli dile getirir.
Ali Çetinkaya'nın ilk kez yayımlanan bu mektupları, Malta sürgünleriyle ilgili külliyata bir katkı sağlarken, bu sürgünlüğe insani boyutlarıyla bir bakış fırsatı da sunuyor.