#smrgKİTABEVİ Mamak Karanlığında Tecrit 1 - Arka - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dijital Naskı Merkezi
ISBN-10:
6259585826
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199242765
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
168
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
160,80
Havale/EFT ile: 155,98
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199242765
629966
Mamak Karanlığında Tecrit 1 - Arka -        2025
Mamak Karanlığında Tecrit 1 - Arka - 2025 #smrgKİTABEVİ
160.80
12 EYLÜL FAŞİST ASKERİ DARBESİ'nden sonra başlatılan ‘sürek avı' ile adeta Nazi toplama kamplarına dönüştürülen cezaevlerinden onbinler geçti. Bunların çok küçük bir azınlığı dışında kalan büyük çoğunluğunun devrimciler olduğunu söylemeye gerek yok. Cuntacılar, toplum nezdinde ‘eşit'lik algısı oluşturma saikiyle “MHP Ana Davası” adı altında ülke çapında “Ülkücüler”i Mamak'ta toplayarak “solcular”la bir denge kurmaya çalışmışlardı. Mamak, bu amaçlarına hizmet edecek bir ‘vitrin'; bir “pilot” saha çalışması olacaktı. “Yankee”lerin Saygon zindanlarındaki uygulamalarını andırır bir örneklemeyle yola çıkılan Mamak'ı Diyarbakır takip edecek ve Diyarbakır Cezaevi tüm dehşetiyle insanlığın bittiği yer olacaktı. Diyarbakır zindanlarındaki vahşet uygulamalarının yanında Mamak'ta olanlar yine de “hafif” sayılabilirdi. Tutuklulara uygulanan vahşete rağmen Diyarbakır, teslimiyete karşı başkaldırışın örneklerini vermekten geri durmamış ve ağır bedellerin ödendiği direnişlerin de odağı olmuştu. Ne var ki, Mamak'ta 1984 yılına kadar; 1981 Temmuz Açlık Grevi ve ardından aylarca süren Tecrit 1 Arka Direnişi'nden başka kayda değer bir karşı çıkış olmadı. 1981 eylemlerimizin cezaevindeki sisteme darbe vuramamasının nedeni katılımdaki yetersizlikti. Bu kitapta anlatılanlar, 1981 Temmuz Açlık Grevi ve Tecrit 1 Arka Direnişi'ni merkezine almaktadır.
12 EYLÜL FAŞİST ASKERİ DARBESİ'nden sonra başlatılan ‘sürek avı' ile adeta Nazi toplama kamplarına dönüştürülen cezaevlerinden onbinler geçti. Bunların çok küçük bir azınlığı dışında kalan büyük çoğunluğunun devrimciler olduğunu söylemeye gerek yok. Cuntacılar, toplum nezdinde ‘eşit'lik algısı oluşturma saikiyle “MHP Ana Davası” adı altında ülke çapında “Ülkücüler”i Mamak'ta toplayarak “solcular”la bir denge kurmaya çalışmışlardı. Mamak, bu amaçlarına hizmet edecek bir ‘vitrin'; bir “pilot” saha çalışması olacaktı. “Yankee”lerin Saygon zindanlarındaki uygulamalarını andırır bir örneklemeyle yola çıkılan Mamak'ı Diyarbakır takip edecek ve Diyarbakır Cezaevi tüm dehşetiyle insanlığın bittiği yer olacaktı. Diyarbakır zindanlarındaki vahşet uygulamalarının yanında Mamak'ta olanlar yine de “hafif” sayılabilirdi. Tutuklulara uygulanan vahşete rağmen Diyarbakır, teslimiyete karşı başkaldırışın örneklerini vermekten geri durmamış ve ağır bedellerin ödendiği direnişlerin de odağı olmuştu. Ne var ki, Mamak'ta 1984 yılına kadar; 1981 Temmuz Açlık Grevi ve ardından aylarca süren Tecrit 1 Arka Direnişi'nden başka kayda değer bir karşı çıkış olmadı. 1981 eylemlerimizin cezaevindeki sisteme darbe vuramamasının nedeni katılımdaki yetersizlikti. Bu kitapta anlatılanlar, 1981 Temmuz Açlık Grevi ve Tecrit 1 Arka Direnişi'ni merkezine almaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat