#smrgKİTABEVİ Münacatname ve Allah'a Yakarış ve Dualar - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Sistem Matbaacılık
ISBN-10:
6259524344
Kargoya Teslim Süresi:
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199241093
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
96 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Çeviren:
Emre Taşdemir
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
Din
indirimli
92,30
Havale/EFT ile: 89,53
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199241093
628290
Münacatname ve Allah'a Yakarış ve Dualar -        2025
Münacatname ve Allah'a Yakarış ve Dualar - 2025 #smrgKİTABEVİ
92.30
Ey yolunu şaşırmışların yol göstereni!
Ey biçarelere çare, avarelere derman kılan!
Ey dağılmışları birleştiren, düşmüşleri kaldıran!
Tut elimizden…

Münâcâtnâmeler edebiyatın en nadide örneklerindendir. Allah'a yakarış ve tazarrunun en coşkun nidaları yankı bulur bu metinlerde; çağlar, coşar…
Farsça aslından ilk kez Türkçeye tercüme edilen Fars edebiyatının usta kalemlerinden mutasavvıf şair Hâce Abdullah Herevî'ye ait Münâcâtnâme eseri âdeta dua ve yakarışın üslubunu öğretmekte. Aşkın dolup taştığı, cür'aların soluksuz içildiği bu manzumeler, Türk edebiyatında da çok sevilmiş ve neredeyse her şair tarafından bir beyitle bile olsa işlenmeye gayret edilmiştir.
Döküleni toplayan, kırılanı onaran bir merhametin eteğindeki insan, yeniden doğrulmayı öğrenir bu metinlerde. Kendi noksanını bilip kusursuz olan yüce yaratıcıya olan bağlılığın, Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle “şah damarından yakın” olduğunu hatırlatan bu coşkun metinler insana kendi aczini göstermenin yanı sıra her solukta yeni bir ümit tazelemektedir.

Ut ve miskim yoksa da asma dalı getirdim
Kara yüzümü ve ak saçımı getirdim
Ümitsizliğin küfür olduğunu buyurdun
Emrine uydum umut dolu bir gönül getirdim.
Ey yolunu şaşırmışların yol göstereni!
Ey biçarelere çare, avarelere derman kılan!
Ey dağılmışları birleştiren, düşmüşleri kaldıran!
Tut elimizden…

Münâcâtnâmeler edebiyatın en nadide örneklerindendir. Allah'a yakarış ve tazarrunun en coşkun nidaları yankı bulur bu metinlerde; çağlar, coşar…
Farsça aslından ilk kez Türkçeye tercüme edilen Fars edebiyatının usta kalemlerinden mutasavvıf şair Hâce Abdullah Herevî'ye ait Münâcâtnâme eseri âdeta dua ve yakarışın üslubunu öğretmekte. Aşkın dolup taştığı, cür'aların soluksuz içildiği bu manzumeler, Türk edebiyatında da çok sevilmiş ve neredeyse her şair tarafından bir beyitle bile olsa işlenmeye gayret edilmiştir.
Döküleni toplayan, kırılanı onaran bir merhametin eteğindeki insan, yeniden doğrulmayı öğrenir bu metinlerde. Kendi noksanını bilip kusursuz olan yüce yaratıcıya olan bağlılığın, Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle “şah damarından yakın” olduğunu hatırlatan bu coşkun metinler insana kendi aczini göstermenin yanı sıra her solukta yeni bir ümit tazelemektedir.

Ut ve miskim yoksa da asma dalı getirdim
Kara yüzümü ve ak saçımı getirdim
Ümitsizliğin küfür olduğunu buyurdun
Emrine uydum umut dolu bir gönül getirdim.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat