#smrgKİTABEVİ Münevver - 2025
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Ucuz Romanlar Serisi 9
ISBN-10:
6051218557
Kargoya Teslim Süresi:
3&7
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
64
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
104,00
Havale/EFT ile:
100,88
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199057140
443131

https://www.simurgkitabevi.com/munevver-2025
Münevver - 2025 #smrgKİTABEVİ
104.00
Güzide Sabri sanat hayatını şiir, hikâye gibi türlerle şekillendirse de ona asıl şöhret kapısını aralayan romanları olmuştur. 1899 yılında Hanımlara Mahsus Gazete'de tefrika edilen Münevver, Güzide Sabri'nin 1901 yılında kitap hâline getirilen ilk romanıdır. Bu eseri diğerlerinden ayıran en önemli özelliği ise yazarın, doğum yaptıktan sonra kan kusarak yaşamını yitiren en yakın arkadaşı Münevver Hüsniye'den etkilenerek, gerçeklikten yola çıkarak kaleme almış olmasıdır.
Romanın büsbütün farklı bir tabiata sahip başkahramanı Münevver “aydın” anlamına gelen isminin aksine “karanlık” bir hayat sürmektedir. Öyle ki pek çok kişide hüzünlü duygular uyandıran sonbaharın onun nazarında farklı bir ehemmiyeti vardır. Bütün güzelliklerin ızdıraba döndüğü, rayihalı rengârenk çiçeklerin kuruyup yok olduğu bu ölü mevsim gibi onun da ruhu yaşamaz olmuş, yüreğinde açan tek bir çiçek solmuştu. Okuyucularını tesiri altında bırakan bu kitapta sevenler kavuşacak mı yoksa vuslat mahşere mi kalacaktı?..
Bak, şu dökülen, ölen yapraklara... Hayatın zevalini tasvir eden ne acı, ne ibretli bir levha değil mi? İnsan bunların düştüğünü gördükçe her saadetin bir felaketi, her hayatın acı bir nihayeti, her kemalin bir zevali olduğunu düşünüyor.
Romanın büsbütün farklı bir tabiata sahip başkahramanı Münevver “aydın” anlamına gelen isminin aksine “karanlık” bir hayat sürmektedir. Öyle ki pek çok kişide hüzünlü duygular uyandıran sonbaharın onun nazarında farklı bir ehemmiyeti vardır. Bütün güzelliklerin ızdıraba döndüğü, rayihalı rengârenk çiçeklerin kuruyup yok olduğu bu ölü mevsim gibi onun da ruhu yaşamaz olmuş, yüreğinde açan tek bir çiçek solmuştu. Okuyucularını tesiri altında bırakan bu kitapta sevenler kavuşacak mı yoksa vuslat mahşere mi kalacaktı?..
Bak, şu dökülen, ölen yapraklara... Hayatın zevalini tasvir eden ne acı, ne ibretli bir levha değil mi? İnsan bunların düştüğünü gördükçe her saadetin bir felaketi, her hayatın acı bir nihayeti, her kemalin bir zevali olduğunu düşünüyor.
Güzide Sabri sanat hayatını şiir, hikâye gibi türlerle şekillendirse de ona asıl şöhret kapısını aralayan romanları olmuştur. 1899 yılında Hanımlara Mahsus Gazete'de tefrika edilen Münevver, Güzide Sabri'nin 1901 yılında kitap hâline getirilen ilk romanıdır. Bu eseri diğerlerinden ayıran en önemli özelliği ise yazarın, doğum yaptıktan sonra kan kusarak yaşamını yitiren en yakın arkadaşı Münevver Hüsniye'den etkilenerek, gerçeklikten yola çıkarak kaleme almış olmasıdır.
Romanın büsbütün farklı bir tabiata sahip başkahramanı Münevver “aydın” anlamına gelen isminin aksine “karanlık” bir hayat sürmektedir. Öyle ki pek çok kişide hüzünlü duygular uyandıran sonbaharın onun nazarında farklı bir ehemmiyeti vardır. Bütün güzelliklerin ızdıraba döndüğü, rayihalı rengârenk çiçeklerin kuruyup yok olduğu bu ölü mevsim gibi onun da ruhu yaşamaz olmuş, yüreğinde açan tek bir çiçek solmuştu. Okuyucularını tesiri altında bırakan bu kitapta sevenler kavuşacak mı yoksa vuslat mahşere mi kalacaktı?..
Bak, şu dökülen, ölen yapraklara... Hayatın zevalini tasvir eden ne acı, ne ibretli bir levha değil mi? İnsan bunların düştüğünü gördükçe her saadetin bir felaketi, her hayatın acı bir nihayeti, her kemalin bir zevali olduğunu düşünüyor.
Romanın büsbütün farklı bir tabiata sahip başkahramanı Münevver “aydın” anlamına gelen isminin aksine “karanlık” bir hayat sürmektedir. Öyle ki pek çok kişide hüzünlü duygular uyandıran sonbaharın onun nazarında farklı bir ehemmiyeti vardır. Bütün güzelliklerin ızdıraba döndüğü, rayihalı rengârenk çiçeklerin kuruyup yok olduğu bu ölü mevsim gibi onun da ruhu yaşamaz olmuş, yüreğinde açan tek bir çiçek solmuştu. Okuyucularını tesiri altında bırakan bu kitapta sevenler kavuşacak mı yoksa vuslat mahşere mi kalacaktı?..
Bak, şu dökülen, ölen yapraklara... Hayatın zevalini tasvir eden ne acı, ne ibretli bir levha değil mi? İnsan bunların düştüğünü gördükçe her saadetin bir felaketi, her hayatın acı bir nihayeti, her kemalin bir zevali olduğunu düşünüyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.