#smrgSAHAF Mutluluk Sana Yakışırdı -

Stok Kodu:
1199011251
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
128 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1998
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199011251
397415
Mutluluk Sana Yakışırdı -
Mutluluk Sana Yakışırdı - #smrgSAHAF
0.00
Boğaza bakan geniş terasta yanyana dizdize oturuyorlardı. Gece ılık ve yıldızlıydı. Karşı tepelerde yanan binlerce ışık, köprünün lambaları, coşkuyla atılan havai fişeklerinin renkleri İstanbul'u bir masal şehrine benzetmişti. Karanlığa bürünmüş esrarengiz gemiler geçip giderken yabancı dünyaların gizemli kokusunu bırakıyordu geride. Arada bir büyüleyici güzellikte aydınlatılmış tekneler, dostane vapurlar, küçük kayıklar yakamozlarla ışıldayan sularda süzülerek geçiyor, seyredenleri hayale sürüklüyordu.

Mehveş mutluluğa alışkın olmayan tüm insanlar gibi fazlasıyla heyecanlı, fazlasıyla mutluluğunun farkındaydı. Geçen her dakikayı hissediyor, adeta zamana dokunuyor onu avuçları arasına alabiliyordu. Ama bu mutluluğun huzura yatkın olmayan kışkırtıcı bir yanı da vardı. Sanki yanından geçip gidiyordu. Ona yeterince dokunmalı, seyretmeli, gücünün yettiği kadar onu izlemeli, hissetmeliydi. İçinden ayağa fırlamak, masadaki mumu alıp kaldırmak ve bağırmak geliyordu. Haydi sizler de kaldırın mumlarınızı hep birlikte şarkı söyleyelim. Herkes birbirini sevsin. Sevgimiz o kadar büyük olsun ki, hiç kimseyi dışarda bırakmasın, yüreklerimiz şu parıldayan dolunay kadar aydınlık ve geniş olsun. Gece bizim ışığımızla aydınlansın.

Boğaza bakan geniş terasta yanyana dizdize oturuyorlardı. Gece ılık ve yıldızlıydı. Karşı tepelerde yanan binlerce ışık, köprünün lambaları, coşkuyla atılan havai fişeklerinin renkleri İstanbul'u bir masal şehrine benzetmişti. Karanlığa bürünmüş esrarengiz gemiler geçip giderken yabancı dünyaların gizemli kokusunu bırakıyordu geride. Arada bir büyüleyici güzellikte aydınlatılmış tekneler, dostane vapurlar, küçük kayıklar yakamozlarla ışıldayan sularda süzülerek geçiyor, seyredenleri hayale sürüklüyordu.

Mehveş mutluluğa alışkın olmayan tüm insanlar gibi fazlasıyla heyecanlı, fazlasıyla mutluluğunun farkındaydı. Geçen her dakikayı hissediyor, adeta zamana dokunuyor onu avuçları arasına alabiliyordu. Ama bu mutluluğun huzura yatkın olmayan kışkırtıcı bir yanı da vardı. Sanki yanından geçip gidiyordu. Ona yeterince dokunmalı, seyretmeli, gücünün yettiği kadar onu izlemeli, hissetmeliydi. İçinden ayağa fırlamak, masadaki mumu alıp kaldırmak ve bağırmak geliyordu. Haydi sizler de kaldırın mumlarınızı hep birlikte şarkı söyleyelim. Herkes birbirini sevsin. Sevgimiz o kadar büyük olsun ki, hiç kimseyi dışarda bırakmasın, yüreklerimiz şu parıldayan dolunay kadar aydınlık ve geniş olsun. Gece bizim ışığımızla aydınlansın.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat