#smrgKİTABEVİ Napoléon ve Dünyanın Fethi: 1812'den 1832'ye Evrensel Monarşinin Tarihi - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
384
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Çeviren:
Onur Yıldız
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
515,90
Havale/EFT ile:
500,42
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199249650
636643
https://www.simurgkitabevi.com/napoleon-ve-dunyanin-fethi-1812den-1832ye-evrensel-monarsinin-tarihi-2025
Napoléon ve Dünyanın Fethi: 1812'den 1832'ye Evrensel Monarşinin Tarihi - 2025 #smrgKİTABEVİ
515.90
Napoléon ve Dünyanın Fethi, Fransız yazar Louis Geoffroy'nun 19. yüzyılda kaleme aldığı ve edebiyat tarihinde “ilk uchronie” eserlerden biri kabul edilen çarpıcı bir anlatı. Uchronie kavramı, yani tarihin belirli bir kırılma noktasından sonra “alternatif bir tarih zinciri”nin tasavvuru, Geoffroy'nun elinde hem edebî hem de düşünsel bir deneye dönüşüyor. Eserde Napoléon Bonaparte, Saint-Helena'da ölmediği; tam tersine dünyayı fethetmeye devam ettiği bir kurguda karşımıza çıkıyor. Geoffroy, anlatısını bir tarihçi ciddiyetiyle kaleme alıyor: savaşları, antlaşmaları, belgeleri ve resmî kayıtları sanki gerçekten yaşanmış gibi kronolojik bir sırayla aktarıyor. Bu yöntem, okura “gerçek ile kurgu” arasındaki sınırın ne kadar kırılgan olduğunu hissettiriyor. Napoléon'u yalnızca bir askerî lider ya da imparator değil, adeta Prometheusvari bir mit figürü olarak resmeden yazar; bireysel iradenin tarihin gidişatını nasıl dönüştürebileceğini gözler önüne seriyor. Hem tarih meraklılarına hem de alternatif tarih edebiyatına ilgi duyanlara hitap eden Napoléon ve Dünyanın Fethi, okuru “Ya şöyle olsaydı?” sorusuyla yüzleştiriyor. Philip K. Dick'in The Man in the High Castle'ı veya Robert Harris'in Fatherland'i gibi eserlerin öncüllerinden olan bu çalışma, yalnızca Napoléon efsanesine değil, tarihin kendisine de eleştirel bir bakış getiriyor. Geoffroy'nun kurgusu, okuru hem tarihin büyüsüne hem de hayal gücünün sınırlarına doğru sürükleyen unutulmaz bir yolculuk sunuyor.
Napoléon ve Dünyanın Fethi, Fransız yazar Louis Geoffroy'nun 19. yüzyılda kaleme aldığı ve edebiyat tarihinde “ilk uchronie” eserlerden biri kabul edilen çarpıcı bir anlatı. Uchronie kavramı, yani tarihin belirli bir kırılma noktasından sonra “alternatif bir tarih zinciri”nin tasavvuru, Geoffroy'nun elinde hem edebî hem de düşünsel bir deneye dönüşüyor. Eserde Napoléon Bonaparte, Saint-Helena'da ölmediği; tam tersine dünyayı fethetmeye devam ettiği bir kurguda karşımıza çıkıyor. Geoffroy, anlatısını bir tarihçi ciddiyetiyle kaleme alıyor: savaşları, antlaşmaları, belgeleri ve resmî kayıtları sanki gerçekten yaşanmış gibi kronolojik bir sırayla aktarıyor. Bu yöntem, okura “gerçek ile kurgu” arasındaki sınırın ne kadar kırılgan olduğunu hissettiriyor. Napoléon'u yalnızca bir askerî lider ya da imparator değil, adeta Prometheusvari bir mit figürü olarak resmeden yazar; bireysel iradenin tarihin gidişatını nasıl dönüştürebileceğini gözler önüne seriyor. Hem tarih meraklılarına hem de alternatif tarih edebiyatına ilgi duyanlara hitap eden Napoléon ve Dünyanın Fethi, okuru “Ya şöyle olsaydı?” sorusuyla yüzleştiriyor. Philip K. Dick'in The Man in the High Castle'ı veya Robert Harris'in Fatherland'i gibi eserlerin öncüllerinden olan bu çalışma, yalnızca Napoléon efsanesine değil, tarihin kendisine de eleştirel bir bakış getiriyor. Geoffroy'nun kurgusu, okuru hem tarihin büyüsüne hem de hayal gücünün sınırlarına doğru sürükleyen unutulmaz bir yolculuk sunuyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.