#smrgKİTABEVİ Nefes: Ömer Faruk Tekbilek'in Yaşam Öyküsü = Breath: The Life Story of Ömer Faruk Tekbilek - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6256638297
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Metin:
S. Haluk Uygur
Fotoğraflar:
S. Haluk Uygur
Katkı:
Ünal Zorludemir, İsmail Görkem
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199242289
Boyut:
25x26
Sayfa Sayısı:
162
Basım Yeri:
Adana
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Çeviren:
Tuba Baba
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe - İngilizce
indirimli
874,00
Havale/EFT ile: 847,78
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199242289
629488
Nefes: Ömer Faruk Tekbilek'in Yaşam Öyküsü = Breath: The Life Story of Ömer Faruk Tekbilek -        2025
Nefes: Ömer Faruk Tekbilek'in Yaşam Öyküsü = Breath: The Life Story of Ömer Faruk Tekbilek - 2025 #smrgKİTABEVİ
874.00
Nefes (Breath) kitabını yayına hazırlayan S. Haluk Uygur ve Ünal Zorludemir. Kitap Türkçe ve İngilizce olarak basılmış. Kitap sadece anlatıdan oluşmuyor. İçerisinde görenleri veya kitabı okuyanları oldukça etkileyecek kareler var. Fotoğrafların bir kısmı renkli, bir kısmı siyah-beyaz. Fotoğraflar konuların akışına göre kısa alt yazıları ile birlikte verilmiş. Belli ki kitap yazılırken anlatıya göre de fotoğraf yapılmış. Bu durum yazı ve fotoğrafın gücünü birlikte nasıl da arttıkları adına oldukça güzel bir örnek. Bazı fotoğraflar sanatçının yazılar olmasa dahi zihninizde nasıl bir yaşam, ruh hali içinde olduğunu, nasıl bir müzik yaptığını anlatıyor. Fotoğraflarda kitabın yazarları S. Haluk Uygur ve Ünal Zorludemir'e ait.

Yazımızın giriş paragrafına geri dönersek, Omar Faruk Tekbilek'te insanlığın evrensel dili olan müziği dünyaya taşımış, onu insanlığın ortak mirası ve ortak kültürü haline getirmiştir. Yaşar Kemal kültür konusunda şöyle der: “Dünyamız, ne büyük mutluluktur ki, on binlerce çiçekli bir kültür bahçesidir. Her kültürün bir rengi, bir kokusu vardır. Dünyamızdan bir çiçeğinin koparılması, dünyamızdan bir rengin, bir kokunun yok olmasıdır ”. Omar Faruk Tekbilek'te dünyamızdaki müziğin kültür bahçesine farklı rengi, kokusu, ritmi olan bir çiçek ekmiştir. Yine Yaşar Kemal'in dediği gibi “Her dinden ve ırktan, değişik milliyetlerden gelen insanları aynı masada müzik ve sanattan başka hiçbir güç oturtamaz.” - Ali İhsan Ökten, İfsakblog

“Müzik başlamadan önce içeriye saçı başı darmadağın, gemiden kaçmış tayfalara benzeyen biri girdi. Belinden kavalını çıkardı, çalmaya başladı. Sahne almadı, adeta kendisini sahnenin ortasına attı. Dakikalarca kaval çaldı, kavalı bırakıp, ney üflemeye başladı, diğer müzisyenler ara verince, onların enstrümanlarını alarak devam etti. Bağlama, darbuka, tekrar kaval ve yeniden ney… Bir başka şeydi yaptığı, izleyici için değil, kendi için çalıyordu. Çalmaktan zevk alıyordu. İşte günlerdir arayıp bulamadığım müzisyen bu dedim.” - Brian Keane

“Bir elinde kemanını tutan şef, çubuğuyla işaret verince, ortaya serilmiş bir minderin üzerine oturarak çalmaya başladım. Saba Melikesi kıyafetleri içindeki kırk kadın, kemanlarıyla bana eşlik ediyordu. Elimde sazım, aklımda ise Burhan Tonguç'un söyledikleri vardı; Enstrümanla değil bedeninle çalacaksın. Ruhun bedenini hazır ettiyse elinde ne olduğu önemsiz. Saz. Bendir veya ney… Sazımın tellerine dokundum…. Çaldım. Çaldım yine öçaldım… Sazım ben olmuştu, bense hiç. Özgürdüm artık. Bedenim kalmamıştı ki, onu engelleyen bir şey olsun. Çaldım, çaldım yine çaldım… Benden etkilenen orkestra şefi çubuğunu bırakmış, minderin kenarına diz çökerek kemanıyla bana eşlik etmeye başlamıştı. Durduğumuzda kan ter içindeydim, hıçkırarak ağlıyordum. Alkışları biraz sonra duymaya başladım. Çılgıncaydılar…” - Ömer Faruk Tekbilek

Adana doğumlu olan ve müziğe Adana'da başlayan Ömer Faruk Tekbilek, daha sonra yerleştiği Amerika'da müziğiyle dünya çapında üne kavuşmuş bir ney sanatçısıdır.

Dünyanın yüzden fazla şehrinde, en önemli orkestralarla birlikte, ancak çok önemli sanatçılar için tahsis edilen konser salonlarında, çeşitli dillerde solo konserler veren Tekbilek; Altınoran'nın “Adana'ya Güç Verenler” ismiyle süregelen projesinin 34. kitabı olarak yayımlandı.
Nefes (Breath) kitabını yayına hazırlayan S. Haluk Uygur ve Ünal Zorludemir. Kitap Türkçe ve İngilizce olarak basılmış. Kitap sadece anlatıdan oluşmuyor. İçerisinde görenleri veya kitabı okuyanları oldukça etkileyecek kareler var. Fotoğrafların bir kısmı renkli, bir kısmı siyah-beyaz. Fotoğraflar konuların akışına göre kısa alt yazıları ile birlikte verilmiş. Belli ki kitap yazılırken anlatıya göre de fotoğraf yapılmış. Bu durum yazı ve fotoğrafın gücünü birlikte nasıl da arttıkları adına oldukça güzel bir örnek. Bazı fotoğraflar sanatçının yazılar olmasa dahi zihninizde nasıl bir yaşam, ruh hali içinde olduğunu, nasıl bir müzik yaptığını anlatıyor. Fotoğraflarda kitabın yazarları S. Haluk Uygur ve Ünal Zorludemir'e ait.

Yazımızın giriş paragrafına geri dönersek, Omar Faruk Tekbilek'te insanlığın evrensel dili olan müziği dünyaya taşımış, onu insanlığın ortak mirası ve ortak kültürü haline getirmiştir. Yaşar Kemal kültür konusunda şöyle der: “Dünyamız, ne büyük mutluluktur ki, on binlerce çiçekli bir kültür bahçesidir. Her kültürün bir rengi, bir kokusu vardır. Dünyamızdan bir çiçeğinin koparılması, dünyamızdan bir rengin, bir kokunun yok olmasıdır ”. Omar Faruk Tekbilek'te dünyamızdaki müziğin kültür bahçesine farklı rengi, kokusu, ritmi olan bir çiçek ekmiştir. Yine Yaşar Kemal'in dediği gibi “Her dinden ve ırktan, değişik milliyetlerden gelen insanları aynı masada müzik ve sanattan başka hiçbir güç oturtamaz.” - Ali İhsan Ökten, İfsakblog

“Müzik başlamadan önce içeriye saçı başı darmadağın, gemiden kaçmış tayfalara benzeyen biri girdi. Belinden kavalını çıkardı, çalmaya başladı. Sahne almadı, adeta kendisini sahnenin ortasına attı. Dakikalarca kaval çaldı, kavalı bırakıp, ney üflemeye başladı, diğer müzisyenler ara verince, onların enstrümanlarını alarak devam etti. Bağlama, darbuka, tekrar kaval ve yeniden ney… Bir başka şeydi yaptığı, izleyici için değil, kendi için çalıyordu. Çalmaktan zevk alıyordu. İşte günlerdir arayıp bulamadığım müzisyen bu dedim.” - Brian Keane

“Bir elinde kemanını tutan şef, çubuğuyla işaret verince, ortaya serilmiş bir minderin üzerine oturarak çalmaya başladım. Saba Melikesi kıyafetleri içindeki kırk kadın, kemanlarıyla bana eşlik ediyordu. Elimde sazım, aklımda ise Burhan Tonguç'un söyledikleri vardı; Enstrümanla değil bedeninle çalacaksın. Ruhun bedenini hazır ettiyse elinde ne olduğu önemsiz. Saz. Bendir veya ney… Sazımın tellerine dokundum…. Çaldım. Çaldım yine öçaldım… Sazım ben olmuştu, bense hiç. Özgürdüm artık. Bedenim kalmamıştı ki, onu engelleyen bir şey olsun. Çaldım, çaldım yine çaldım… Benden etkilenen orkestra şefi çubuğunu bırakmış, minderin kenarına diz çökerek kemanıyla bana eşlik etmeye başlamıştı. Durduğumuzda kan ter içindeydim, hıçkırarak ağlıyordum. Alkışları biraz sonra duymaya başladım. Çılgıncaydılar…” - Ömer Faruk Tekbilek

Adana doğumlu olan ve müziğe Adana'da başlayan Ömer Faruk Tekbilek, daha sonra yerleştiği Amerika'da müziğiyle dünya çapında üne kavuşmuş bir ney sanatçısıdır.

Dünyanın yüzden fazla şehrinde, en önemli orkestralarla birlikte, ancak çok önemli sanatçılar için tahsis edilen konser salonlarında, çeşitli dillerde solo konserler veren Tekbilek; Altınoran'nın “Adana'ya Güç Verenler” ismiyle süregelen projesinin 34. kitabı olarak yayımlandı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat