^#smrgSAHAF Orhan Veli -

Orhan Veli Kanık, kendi hayatım şöyle anlatıyor : "1914 de doğdum, 1 yaşında kurbağadan korktum, 2 yaşında gurbete, yedisinde mektebe başladım. 9 yaşında okumaya, 10 yaşında yazmaya merak saldım. 13 de Oktay Rifat'ı 16 da Melih Cevdet'i tanıdım. 17 yaşında bara gittim 18 de rakıya başladım. 19 dan sonra avarelik devrim başlar. 20 yaşından sonra da para kazanmasını ve sefalet çekmesini öğrendim. 25 de başımdan bir otomobil kazası geçti. Çok âşık oldum.."

Orhan Veli avarelikten de âvâre sanattan da çok çabuk kurtuldu. Şiirlerine bambaşka bir yön verdi. Tek insanın değil toplumun şairi oldu. Fikir ve sanat arkadaşlariyle beraber çıkardığı Yaprak dergisi ile artık iyiden iyiye ileri sanatın savaşçıları arasına katıldı. Yeniyi, ileriyi çekemiyenler çelme takmakta gecikmediler. îşini, ekmeğini elinden aldılar. Zaten hırkası, lokması olmayan "Bir fakir Orhan Veli" idi. Yılgınlık göstermedi, yoluna devam etti. Artık o âvâre kişi değildi. Rakı şişesinde balık değildi. Melih Cevdetin dediği gibi "O bir iş görüyordu." (Kitaptan)