#smrgKİTABEVİ Osmanlıcılığın Geleceği; Düşmanları ve Dostları - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199253824
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
392
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
81,90
Havale/EFT ile: 79,44
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199253824
640977
Osmanlıcılığın Geleceği; Düşmanları ve Dostları -        2025
Osmanlıcılığın Geleceği; Düşmanları ve Dostları - 2025 #smrgKİTABEVİ
81.90
Osmanlıcılık, imparatorluğu dağılmaktan kurtaramamış olsa da modern Türkiye Cumhuriyeti'nin düşünsel ve kurumsal yapısında kalıcı bir etki bıraktı. Tanzimat'tan itibaren şekillenen eşitlik, meşrutiyet, anayasal yönetim, temsil ve vatandaşlık gibi kavramlar, Osmanlıcılığın merkezinde yer alıyor; bu kavramlar daha sonra Cumhuriyet'in siyasal düzenine yön veren temel ilkeler arasında sağlam bir yer ediniyordu. Osmanlı aydınlarının hukuk devleti fikrine, ortak bir kamu kimliğine ve tebaayı kapsayan geniş bir eşitlik anlayışına yaptığı vurgu, yeni devletin kurucu kadroları açısından hem eleştirel bir referans hem de hazır bir zihinsel malzeme niteliğindeydi. Osmanlıcılık, din, mezhep veya etnik köken ayrımı gözetmeden bütün tebaanın aynı hukuki statüde birleşmesini savunuyordu; bu yaklaşım, Cumhuriyet'in laik vatandaşlık anlayışına geçişte dolaylı fakat güçlü bir hazırlayıcı rol oynadı. İmparatorluk koşullarında tam anlamıyla uygulanamayan bu eşitlik fikri, Cumhuriyet'in ulusal kimliği yeniden tanımlama sürecinde daha net, daha kapsayıcı ve daha seküler bir içerikle bütünleşti. Özellikle hukuki eşitlik ve kamusal alanın dinsel aidiyetlerden arındırılması yönündeki çabalar, Osmanlıcılığın fikir olarak hedeflediği geniş tabanlı vatandaşlık modelinin modern bir uyarlamasını ortaya koydu.
Osmanlıcılık, imparatorluğu dağılmaktan kurtaramamış olsa da modern Türkiye Cumhuriyeti'nin düşünsel ve kurumsal yapısında kalıcı bir etki bıraktı. Tanzimat'tan itibaren şekillenen eşitlik, meşrutiyet, anayasal yönetim, temsil ve vatandaşlık gibi kavramlar, Osmanlıcılığın merkezinde yer alıyor; bu kavramlar daha sonra Cumhuriyet'in siyasal düzenine yön veren temel ilkeler arasında sağlam bir yer ediniyordu. Osmanlı aydınlarının hukuk devleti fikrine, ortak bir kamu kimliğine ve tebaayı kapsayan geniş bir eşitlik anlayışına yaptığı vurgu, yeni devletin kurucu kadroları açısından hem eleştirel bir referans hem de hazır bir zihinsel malzeme niteliğindeydi. Osmanlıcılık, din, mezhep veya etnik köken ayrımı gözetmeden bütün tebaanın aynı hukuki statüde birleşmesini savunuyordu; bu yaklaşım, Cumhuriyet'in laik vatandaşlık anlayışına geçişte dolaylı fakat güçlü bir hazırlayıcı rol oynadı. İmparatorluk koşullarında tam anlamıyla uygulanamayan bu eşitlik fikri, Cumhuriyet'in ulusal kimliği yeniden tanımlama sürecinde daha net, daha kapsayıcı ve daha seküler bir içerikle bütünleşti. Özellikle hukuki eşitlik ve kamusal alanın dinsel aidiyetlerden arındırılması yönündeki çabalar, Osmanlıcılığın fikir olarak hedeflediği geniş tabanlı vatandaşlık modelinin modern bir uyarlamasını ortaya koydu.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat