#smrgSAHAF Polonyalı Simeon'un Seyahatnamesi 1608 - 1619 -

Stok Kodu:
1199071800
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
VII + 206
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1964
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199071800
457701
Polonyalı Simeon'un Seyahatnamesi 1608 - 1619 -
Polonyalı Simeon'un Seyahatnamesi 1608 - 1619 - #smrgSAHAF
0.00
Osmanlı ülkelerinin XVII. asır başlarındaki vaziyetini aydınlatması bakımından ehemmiyetli olan Seyahatnamesiyle, ilgi çeken Polonyalı Simeon, aslen Kefeli bir ermeni ailesine mensub olup takriben 1584 senesinde Polonya'nın Zamotsa (Zamosc) şehrinde doğmuştur. Servet itibariyle mütevazı bir durumda bulunan babasının isteğiyle ilk derecede bir tahsil görmüş olan Simeon, kilise ve ruhanî şahsiyetlerle olan sıkı münâsebeti sayesinde, zamanı ve muhitinin bahş ettiği bilgi sahasında az çok ilerlemiş ve aranılan bir müstensih olmuştur. Yazılarından anlaşıldığı gibi çok dindar bir genç olan Simeon, ruhban sınıfına girmeği heveslenmişse de, ancak tıbir (kilise hanendesi) mertebesine kadar çıkmış ve nihayet, 1620 senesinde Lemberg'de evlenerek dünyevî hayâta girmiştir. Dindarlığı ve bilgiye karsı duyduğu şiddetli alâka sebebiyle, Simeon, binbir meşakkati göze alarak mukaddes mahalleri ziyaret arzusunu tahakkuk ettirmiş ve çeşitli sıkıntılarla geçen yolculuğu sırasında "hacılar ve seyyahlara faydalı olabilecek" olan eserinin notlarını toplamağa gayret sarf etmiştir. Kudüs'e hacca gitmek gayesiyle çıktığı seyahat dolayısiyle istanbul'a gelince, önüne çıkan her fırsattan istifade ederek, Venedik ve Roma gibi yabancı şehirleri, Anadolu'nun en uzak bölgelerini ve Osmanlı ülkelerinden Mısır, Suriye ve Filistin'i de görebilmiştir.

15 şubat 1608'de, 24 yaşında olduğu halde, Lemberg'den yola çıkan Simeon, 10 eylülde İstanbul'a varmış ve bir sene kadar burada kaldıktan sonra Ege ve Marmara havzasında bir gezinti yapmış, 1611'de, ermeni katolikosunun bir mümessiline refakat ederek Rumeli yolu ile Venedik ve Roma'ya gitmiş, 1612'de deniz yolu ile avdetinde İzmir'e çıkarak 1613'de seyahatini Anadolu'nun içlerinden Muş'a kadar uzatmış ve 1614'de tekrar İstanbul'a gelmiştir. Simeon, nihayet, 15 ağustos 1615'de, seyahatinin asıl hedefine gitmek üzere gemiye binerek Mısır'a ve oradan da kara yolu ile Kudüs'e vâsıl olmuş ve ahdini yerine getirmiştir. 1616'da oradan ayrılan Simeon, Suriye yolu ile yine Anadolu'ya geçerek 1618 senesinde tekrar istanbul'a gelmiş ve ayni sene içinde Polonya'ya avdet etmiştir.

ihata ve muhakeme bakımından mütevazı bir vasıf taşıyan Simeon, Seyahatnâme'sinde, gördüklerini ve duyduklarını olduğu gibi nakletmişdir ki, bu keyfiyet eserin kaynak olarak 'değerini artırmaktadır. Müellif, dinî hislerini uyandıran ziyaret yerlerinden mâada, uğradığı mahallin topografik, etnik ve iktisadî durumunu belirten basit teferruat vererek, dolayısiyle içtimaî hayatın çerçevesini çizmiştir. Bu bakımdan İstanbul, Tokat, Diyarbakır, Kahire, Kudüs, Halep ve diğer bâzı şehirler hakkında verdiği nisbeten mufassal malûmat dikkate şayandır.

Müellif, yazmasında kayd etmiş olduğu gibi, eserini 1619 senesinde kaleme almıştır. Binâenaleyh, seyahati esnasında yazdığı notları, avdetinden sonra Lemberg'de tasnif ve tedvin etmiştir. Eserin dili, ermeni edebî ve halk dilinin halitası olup, birçok yerlerde - tercümesinde italik olarak aynen verdiğimiz - türkçe, bâzan da lehçe kelimeler kullanılmıştır.

Simeon'un Seyahatname'si, meşhur ermeni Mekhitarist filolog Per Nerses Akinian tarafından, 1932'de, Lemberg Üniversitesi yazmaları arasında keşf ve 1936'da Viyana Mekhitarist manastırı matbaasında bastırılmıştır. -Hrant D. Andreasyan (Önsözden)

Osmanlı ülkelerinin XVII. asır başlarındaki vaziyetini aydınlatması bakımından ehemmiyetli olan Seyahatnamesiyle, ilgi çeken Polonyalı Simeon, aslen Kefeli bir ermeni ailesine mensub olup takriben 1584 senesinde Polonya'nın Zamotsa (Zamosc) şehrinde doğmuştur. Servet itibariyle mütevazı bir durumda bulunan babasının isteğiyle ilk derecede bir tahsil görmüş olan Simeon, kilise ve ruhanî şahsiyetlerle olan sıkı münâsebeti sayesinde, zamanı ve muhitinin bahş ettiği bilgi sahasında az çok ilerlemiş ve aranılan bir müstensih olmuştur. Yazılarından anlaşıldığı gibi çok dindar bir genç olan Simeon, ruhban sınıfına girmeği heveslenmişse de, ancak tıbir (kilise hanendesi) mertebesine kadar çıkmış ve nihayet, 1620 senesinde Lemberg'de evlenerek dünyevî hayâta girmiştir. Dindarlığı ve bilgiye karsı duyduğu şiddetli alâka sebebiyle, Simeon, binbir meşakkati göze alarak mukaddes mahalleri ziyaret arzusunu tahakkuk ettirmiş ve çeşitli sıkıntılarla geçen yolculuğu sırasında "hacılar ve seyyahlara faydalı olabilecek" olan eserinin notlarını toplamağa gayret sarf etmiştir. Kudüs'e hacca gitmek gayesiyle çıktığı seyahat dolayısiyle istanbul'a gelince, önüne çıkan her fırsattan istifade ederek, Venedik ve Roma gibi yabancı şehirleri, Anadolu'nun en uzak bölgelerini ve Osmanlı ülkelerinden Mısır, Suriye ve Filistin'i de görebilmiştir.

15 şubat 1608'de, 24 yaşında olduğu halde, Lemberg'den yola çıkan Simeon, 10 eylülde İstanbul'a varmış ve bir sene kadar burada kaldıktan sonra Ege ve Marmara havzasında bir gezinti yapmış, 1611'de, ermeni katolikosunun bir mümessiline refakat ederek Rumeli yolu ile Venedik ve Roma'ya gitmiş, 1612'de deniz yolu ile avdetinde İzmir'e çıkarak 1613'de seyahatini Anadolu'nun içlerinden Muş'a kadar uzatmış ve 1614'de tekrar İstanbul'a gelmiştir. Simeon, nihayet, 15 ağustos 1615'de, seyahatinin asıl hedefine gitmek üzere gemiye binerek Mısır'a ve oradan da kara yolu ile Kudüs'e vâsıl olmuş ve ahdini yerine getirmiştir. 1616'da oradan ayrılan Simeon, Suriye yolu ile yine Anadolu'ya geçerek 1618 senesinde tekrar istanbul'a gelmiş ve ayni sene içinde Polonya'ya avdet etmiştir.

ihata ve muhakeme bakımından mütevazı bir vasıf taşıyan Simeon, Seyahatnâme'sinde, gördüklerini ve duyduklarını olduğu gibi nakletmişdir ki, bu keyfiyet eserin kaynak olarak 'değerini artırmaktadır. Müellif, dinî hislerini uyandıran ziyaret yerlerinden mâada, uğradığı mahallin topografik, etnik ve iktisadî durumunu belirten basit teferruat vererek, dolayısiyle içtimaî hayatın çerçevesini çizmiştir. Bu bakımdan İstanbul, Tokat, Diyarbakır, Kahire, Kudüs, Halep ve diğer bâzı şehirler hakkında verdiği nisbeten mufassal malûmat dikkate şayandır.

Müellif, yazmasında kayd etmiş olduğu gibi, eserini 1619 senesinde kaleme almıştır. Binâenaleyh, seyahati esnasında yazdığı notları, avdetinden sonra Lemberg'de tasnif ve tedvin etmiştir. Eserin dili, ermeni edebî ve halk dilinin halitası olup, birçok yerlerde - tercümesinde italik olarak aynen verdiğimiz - türkçe, bâzan da lehçe kelimeler kullanılmıştır.

Simeon'un Seyahatname'si, meşhur ermeni Mekhitarist filolog Per Nerses Akinian tarafından, 1932'de, Lemberg Üniversitesi yazmaları arasında keşf ve 1936'da Viyana Mekhitarist manastırı matbaasında bastırılmıştır. -Hrant D. Andreasyan (Önsözden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat