^#smrgSAHAF Safder Tarim Koleksiyonu: Leopold Levy'den Orhan Peker'e, Kaybolmuş Bir Sanatçı; Aktedron Fikret - 2002

Doktor Safder Tarim'i yitireli 21 yıl oluyor. "Yıllar ne çabuk geçmiş" diye bir söz vardır, bu söz Dr. Safder için çok doğru. Ölümünden sonra bir kişiyi her fırsatta, her olayda andığımız zaman o insanı belleğimizde yaşatıyor ve zamanın geçtiğini anlamıyoruz. Dr. Safder için de öyle oldu. Ortak dostlarımızla konuştuğumuz zaman sık sık o günlere dönüyor, onun fıkralarını birbirimize anlatıyoruz. Sanki çıkıp geliverecekmiş gibi oluyor. Hele hele bugün yaşadığımız bazı olaylar onun fikirlerini o kadar güncel tutuyor ki. Onun 20-30 yıl önce bazı olaylar karşısındaki gözlem ve yorumları bugünün benzer olayları karşısında da geçerli. Ne yazık ki aynı olaylar yeniden yaşanıyor.

It's been 21 years since we lost Doctor Safder. There is an expression, "Time flies", which is very apt here. When we remember a person at every opportunity, on every occasion, after is death, we keep that person alive in our memory and don't realize how much time has passed. That's how it was with Doctor Safder. When we chat with mutual friends, we ofter return to those days and recount his jokes. It's as if he has turned up from somewhere or other. Some of the events happening today in particular keep ideas so topical. His observations and interpretations of certain incidents of 20 - 30 years ago still apply to similar incidents today. Unfortunately the same things are happening all over again.