#smrgKİTABEVİ Saraybosna Radyosu - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786259578576
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
160
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Çeviren:
Ayça Sabuncuoğlu
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
165,00
Havale/EFT ile:
160,05
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199253009
640115
https://www.simurgkitabevi.com/saraybosna-radyosu-2025
Saraybosna Radyosu - 2025 #smrgKİTABEVİ
165.00
“Bu, çocukluğumun hikâyesi.”
Saraybosna, 1992. Saraybosna Radyosu'nun anlatıcısı Tijan, savaş başladığında henüz on yaşındadır, ve o gün ilk defa tanıştığı patlayıcı kokusunu bir daha asla unutamaz. Saraybosna alevler içindeyken bu naif çocuk da yavaş yavaş ergenliğe adım atar. Ateş altındaki kentin harabelerinde dolaşır, kaçanların ve ölenlerin geride bıraktığı eşyaları toplar, topladıklarını karaborsada yiyecek karşılığında değiş tokuş eder. O ve arkadaşları hayatta kalmayı öğrenirlerken savaşın onları kuşatan varlığını kabullenirler. Gelgelelim her şey gibi bunun da bedelleri vardır ve ağırdır.
Saraybosna Radyosu, yakın geçmişin en yıkıcı dönemlerinden birini büyüme eşiğindeki bir çocuğun gözünden anlatıyor. Bir şehrin yıkımı bir ailenin savruluşuna, bir çağın kapanışı bir bireyin arayışlarına zemin hazırlıyor. Ingeborg Bachmann ödüllü Tijan Sila, zamanımızın bir portresini melankolik ve trajikomik bir dille resmediyor.
Saraybosna, 1992. Saraybosna Radyosu'nun anlatıcısı Tijan, savaş başladığında henüz on yaşındadır, ve o gün ilk defa tanıştığı patlayıcı kokusunu bir daha asla unutamaz. Saraybosna alevler içindeyken bu naif çocuk da yavaş yavaş ergenliğe adım atar. Ateş altındaki kentin harabelerinde dolaşır, kaçanların ve ölenlerin geride bıraktığı eşyaları toplar, topladıklarını karaborsada yiyecek karşılığında değiş tokuş eder. O ve arkadaşları hayatta kalmayı öğrenirlerken savaşın onları kuşatan varlığını kabullenirler. Gelgelelim her şey gibi bunun da bedelleri vardır ve ağırdır.
Saraybosna Radyosu, yakın geçmişin en yıkıcı dönemlerinden birini büyüme eşiğindeki bir çocuğun gözünden anlatıyor. Bir şehrin yıkımı bir ailenin savruluşuna, bir çağın kapanışı bir bireyin arayışlarına zemin hazırlıyor. Ingeborg Bachmann ödüllü Tijan Sila, zamanımızın bir portresini melankolik ve trajikomik bir dille resmediyor.
“Bu, çocukluğumun hikâyesi.”
Saraybosna, 1992. Saraybosna Radyosu'nun anlatıcısı Tijan, savaş başladığında henüz on yaşındadır, ve o gün ilk defa tanıştığı patlayıcı kokusunu bir daha asla unutamaz. Saraybosna alevler içindeyken bu naif çocuk da yavaş yavaş ergenliğe adım atar. Ateş altındaki kentin harabelerinde dolaşır, kaçanların ve ölenlerin geride bıraktığı eşyaları toplar, topladıklarını karaborsada yiyecek karşılığında değiş tokuş eder. O ve arkadaşları hayatta kalmayı öğrenirlerken savaşın onları kuşatan varlığını kabullenirler. Gelgelelim her şey gibi bunun da bedelleri vardır ve ağırdır.
Saraybosna Radyosu, yakın geçmişin en yıkıcı dönemlerinden birini büyüme eşiğindeki bir çocuğun gözünden anlatıyor. Bir şehrin yıkımı bir ailenin savruluşuna, bir çağın kapanışı bir bireyin arayışlarına zemin hazırlıyor. Ingeborg Bachmann ödüllü Tijan Sila, zamanımızın bir portresini melankolik ve trajikomik bir dille resmediyor.
Saraybosna, 1992. Saraybosna Radyosu'nun anlatıcısı Tijan, savaş başladığında henüz on yaşındadır, ve o gün ilk defa tanıştığı patlayıcı kokusunu bir daha asla unutamaz. Saraybosna alevler içindeyken bu naif çocuk da yavaş yavaş ergenliğe adım atar. Ateş altındaki kentin harabelerinde dolaşır, kaçanların ve ölenlerin geride bıraktığı eşyaları toplar, topladıklarını karaborsada yiyecek karşılığında değiş tokuş eder. O ve arkadaşları hayatta kalmayı öğrenirlerken savaşın onları kuşatan varlığını kabullenirler. Gelgelelim her şey gibi bunun da bedelleri vardır ve ağırdır.
Saraybosna Radyosu, yakın geçmişin en yıkıcı dönemlerinden birini büyüme eşiğindeki bir çocuğun gözünden anlatıyor. Bir şehrin yıkımı bir ailenin savruluşuna, bir çağın kapanışı bir bireyin arayışlarına zemin hazırlıyor. Ingeborg Bachmann ödüllü Tijan Sila, zamanımızın bir portresini melankolik ve trajikomik bir dille resmediyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.