#smrgKİTABEVİ Söylemez Hanım - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6255592132
Kargoya Teslim Süresi:
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199239574
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
156
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
indirimli
238,00
Havale/EFT ile: 230,86
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199239574
626756
Söylemez Hanım -        2025
Söylemez Hanım - 2025 #smrgKİTABEVİ
238.00
“Gelenek görenek olmasa çıplak kalırız. Geçmişini unutan kişiler kendisini çıplak ve yüzsüz hisseder.”

Yaşam öyküsünü kişinin doğumu, eğitimi, görevleriyle sınırlamak, kişinin özgün kimliğine aykırıdır. Üstelik ülke gerçeği yanında yavan kalır. Yaşam öyküleri; yaşanılan kentin kültür değerleriyle yoğrulduğundan döneminin izlerini taşır. Kuşkusuz bu izler, toplumun kimliğine yansıyıp kişilikleri bir biçimde etkiler.

Bu betikte Sevim Kandemir'in yaşam öyküsünü vermeye çalıştık. Sevim Kansav Kandemir'in baba soyu Kafkasya'dan Türkiye'ye savrulup, yurt özlemini iliklerinde duyan Çerkez bir aileden gelir. Anne soyu 300 yıllık şeceresi olan Kürümoğlu ailesine dayanır. Şu anda (2024) 88 yaşını sürmektedir. Sevim Kansavı'ın geçmişinde kalan o güzelim yılların özünü, yansıtmak adına buraya kısa bir kesit aldık.

“Çocukluğumuz ilk gençliğimiz, Cumhuriyet coşkusunun yoğun olduğu yıllarda geçti. Yaşananlardan geriye sımsıcak anılar kaldı. Saygının, sevginin toplumu sarıp sarmaladığı bir dönemdi. Andımızda olduğu gibi büyüğe saygı küçüğe sevgi beslenirdi. Yurt, insan, doğa, aile mahalle sevgisi yüreğimizde arı ve duruydu. Yokluk toplumun çoğunluğunda geçerliydi. Ancak yokluk varlık arasında derin ayrım yoktu. Üstelik varlıkta yoklukta ailelere özgüydü dışarıya pek yansıtılmazdı. Evler kerpiçti. Bahçe içinde yüksek damlı havadar her aliye özgü yapılardı. Yaşam herkes için güçtü. Ancak Cumhuriyetin yaraları sarmasıyla kimse yokluğun acısını duymaz olanla gönenir, kıvanırdı. Toplumu en çok etkileyen ulusal ile dinsel bayramlar yediden yetmişe herkesin ortak eğlencesiydi. Halkı bütünleştiren, eğlendiren gönendiren kıvandıran, olağanüstü coşkulu anlardı. Kimliğimiz bu duygularla beslendi.” - Engin Kansav Ortaköylüoğlu
“Gelenek görenek olmasa çıplak kalırız. Geçmişini unutan kişiler kendisini çıplak ve yüzsüz hisseder.”

Yaşam öyküsünü kişinin doğumu, eğitimi, görevleriyle sınırlamak, kişinin özgün kimliğine aykırıdır. Üstelik ülke gerçeği yanında yavan kalır. Yaşam öyküleri; yaşanılan kentin kültür değerleriyle yoğrulduğundan döneminin izlerini taşır. Kuşkusuz bu izler, toplumun kimliğine yansıyıp kişilikleri bir biçimde etkiler.

Bu betikte Sevim Kandemir'in yaşam öyküsünü vermeye çalıştık. Sevim Kansav Kandemir'in baba soyu Kafkasya'dan Türkiye'ye savrulup, yurt özlemini iliklerinde duyan Çerkez bir aileden gelir. Anne soyu 300 yıllık şeceresi olan Kürümoğlu ailesine dayanır. Şu anda (2024) 88 yaşını sürmektedir. Sevim Kansavı'ın geçmişinde kalan o güzelim yılların özünü, yansıtmak adına buraya kısa bir kesit aldık.

“Çocukluğumuz ilk gençliğimiz, Cumhuriyet coşkusunun yoğun olduğu yıllarda geçti. Yaşananlardan geriye sımsıcak anılar kaldı. Saygının, sevginin toplumu sarıp sarmaladığı bir dönemdi. Andımızda olduğu gibi büyüğe saygı küçüğe sevgi beslenirdi. Yurt, insan, doğa, aile mahalle sevgisi yüreğimizde arı ve duruydu. Yokluk toplumun çoğunluğunda geçerliydi. Ancak yokluk varlık arasında derin ayrım yoktu. Üstelik varlıkta yoklukta ailelere özgüydü dışarıya pek yansıtılmazdı. Evler kerpiçti. Bahçe içinde yüksek damlı havadar her aliye özgü yapılardı. Yaşam herkes için güçtü. Ancak Cumhuriyetin yaraları sarmasıyla kimse yokluğun acısını duymaz olanla gönenir, kıvanırdı. Toplumu en çok etkileyen ulusal ile dinsel bayramlar yediden yetmişe herkesin ortak eğlencesiydi. Halkı bütünleştiren, eğlendiren gönendiren kıvandıran, olağanüstü coşkulu anlardı. Kimliğimiz bu duygularla beslendi.” - Engin Kansav Ortaköylüoğlu
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat