Yeni
#smrgKİTABEVİ Tohum Adam: Bir Tohumun Fısıltısı,Bir Dünyanın Çığlığı - 2025
Editör:
Yetgül Karaçelik
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Usta Ofset
Dizi Adı:
Yayın No 28
ISBN-10:
6259760551
Kargoya Teslim Süresi:
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
144
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
234,50
Havale/EFT ile:
227,47
Bu üründen 1 adet satın alınmıştır.
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199242601
629802
https://www.simurgkitabevi.com/tohum-adam-bir-tohumun-fisiltisi-bir-dunyanin-cigligi-2025
Tohum Adam: Bir Tohumun Fısıltısı,Bir Dünyanın Çığlığı - 2025 #smrgKİTABEVİ
234.50
Bir Tohumun Fısıltısı, Bir Dünyanın Çığlığı...
Toprak ananın kalbinden süzülen, geçmişin bilgelik tohumları avuçlarımızda yeşeriyor. Bu sadece bir genetik miras değil, aynı zamanda atalarımızın bize fısıldadığı bir yaşam destanı. Onların özenle çoğalttığı bu mucizeler, gezegenimizin biyoçeşitliliğinin can damarı, geleceğimizin yegane güvencesi.
Ancak modern çağın dayattığı tek tip üretim ve patent yasaları, bu kadim mirası yok etme tehdidiyle karşı karşıya. Tohumlarımızın özgürlüğünü kısıtlayan her türlü dayatmaya karşı durmak, sadece bir tercih değil, varoluşsal bir zorunluluktur. Yeryüzüne ve doğmamış nesillere karşı taşıdığımız bu kutsal emaneti korumak için hiçbir kanuna boyun eğmeyecek, doğayla uyumsuz hiçbir teknolojiye teslim olmayacağız.
Çünkü biliyoruz ki, tohumun ölümü, geleceğin ölümüdür. Biz, bu sessiz çığlığa kulak verenler, tohumlarımızı özgürce çoğaltmaya ve paylaşmaya ant içtik. Bu kitap, bu hayati mücadelenin manifestosu, bir direniş çağrısıdır. Gelecek, atalarımızın bize emanet ettiği tohumların bereketiyle yeşerecek!
Toprak ananın kalbinden süzülen, geçmişin bilgelik tohumları avuçlarımızda yeşeriyor. Bu sadece bir genetik miras değil, aynı zamanda atalarımızın bize fısıldadığı bir yaşam destanı. Onların özenle çoğalttığı bu mucizeler, gezegenimizin biyoçeşitliliğinin can damarı, geleceğimizin yegane güvencesi.
Ancak modern çağın dayattığı tek tip üretim ve patent yasaları, bu kadim mirası yok etme tehdidiyle karşı karşıya. Tohumlarımızın özgürlüğünü kısıtlayan her türlü dayatmaya karşı durmak, sadece bir tercih değil, varoluşsal bir zorunluluktur. Yeryüzüne ve doğmamış nesillere karşı taşıdığımız bu kutsal emaneti korumak için hiçbir kanuna boyun eğmeyecek, doğayla uyumsuz hiçbir teknolojiye teslim olmayacağız.
Çünkü biliyoruz ki, tohumun ölümü, geleceğin ölümüdür. Biz, bu sessiz çığlığa kulak verenler, tohumlarımızı özgürce çoğaltmaya ve paylaşmaya ant içtik. Bu kitap, bu hayati mücadelenin manifestosu, bir direniş çağrısıdır. Gelecek, atalarımızın bize emanet ettiği tohumların bereketiyle yeşerecek!
Bir Tohumun Fısıltısı, Bir Dünyanın Çığlığı...
Toprak ananın kalbinden süzülen, geçmişin bilgelik tohumları avuçlarımızda yeşeriyor. Bu sadece bir genetik miras değil, aynı zamanda atalarımızın bize fısıldadığı bir yaşam destanı. Onların özenle çoğalttığı bu mucizeler, gezegenimizin biyoçeşitliliğinin can damarı, geleceğimizin yegane güvencesi.
Ancak modern çağın dayattığı tek tip üretim ve patent yasaları, bu kadim mirası yok etme tehdidiyle karşı karşıya. Tohumlarımızın özgürlüğünü kısıtlayan her türlü dayatmaya karşı durmak, sadece bir tercih değil, varoluşsal bir zorunluluktur. Yeryüzüne ve doğmamış nesillere karşı taşıdığımız bu kutsal emaneti korumak için hiçbir kanuna boyun eğmeyecek, doğayla uyumsuz hiçbir teknolojiye teslim olmayacağız.
Çünkü biliyoruz ki, tohumun ölümü, geleceğin ölümüdür. Biz, bu sessiz çığlığa kulak verenler, tohumlarımızı özgürce çoğaltmaya ve paylaşmaya ant içtik. Bu kitap, bu hayati mücadelenin manifestosu, bir direniş çağrısıdır. Gelecek, atalarımızın bize emanet ettiği tohumların bereketiyle yeşerecek!
Toprak ananın kalbinden süzülen, geçmişin bilgelik tohumları avuçlarımızda yeşeriyor. Bu sadece bir genetik miras değil, aynı zamanda atalarımızın bize fısıldadığı bir yaşam destanı. Onların özenle çoğalttığı bu mucizeler, gezegenimizin biyoçeşitliliğinin can damarı, geleceğimizin yegane güvencesi.
Ancak modern çağın dayattığı tek tip üretim ve patent yasaları, bu kadim mirası yok etme tehdidiyle karşı karşıya. Tohumlarımızın özgürlüğünü kısıtlayan her türlü dayatmaya karşı durmak, sadece bir tercih değil, varoluşsal bir zorunluluktur. Yeryüzüne ve doğmamış nesillere karşı taşıdığımız bu kutsal emaneti korumak için hiçbir kanuna boyun eğmeyecek, doğayla uyumsuz hiçbir teknolojiye teslim olmayacağız.
Çünkü biliyoruz ki, tohumun ölümü, geleceğin ölümüdür. Biz, bu sessiz çığlığa kulak verenler, tohumlarımızı özgürce çoğaltmaya ve paylaşmaya ant içtik. Bu kitap, bu hayati mücadelenin manifestosu, bir direniş çağrısıdır. Gelecek, atalarımızın bize emanet ettiği tohumların bereketiyle yeşerecek!
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
