#smrgSAHAF Toplumsalın Yeniden Yapılanması -

Stok Kodu:
1199012181
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
260 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1998
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199012181
398342
Toplumsalın Yeniden Yapılanması -
Toplumsalın Yeniden Yapılanması - #smrgSAHAF
0.00
Habermas belki de modernizmin son temsilcilerinden biridir. Başka kim, “kitaplar yazarak mevcut toplumsal düzene alternatifler getirmek, modası geçmiş bir 18. yüzyıl aydınlanması yanılsaması değildir” diyebilir; ortalığı post-modern “fin-de-siecle” havası sarmışken, artık yaşamsal kararlar vermek için çok geç; herhangi bir karar verilse de nasıl olsa birileri onu “yapı -çözecek” denilen bir zamanda. Sonunda kazanan her zaman iktidar. Bundan kaçış yok. Toplumsal kuram bu havayı çözümlemeli, fakat kendisi de bu havaya girmemelidir. Aslında belki de en büyük çelişki post-modernlerin çelişkisidir. Modern olup da yazan, çizenlerin doğru ya da yanlış bir hedefleri var. Ya post-modernlerin? Doğrusu en namuslu tavrı Wittgenstein göstermiştir. Benzer bir noktaya geldiğinde, her şeyi bırakıp gitme cesaretini göstermiş ve kendini bahçıvanlığa vermişti. Post-modernlerin hala her şeyin bittiği, yapılacak hiçbir şey olmadığı konusunda bizi ikna etmeye çalışıyorlar. Belki de bu noktada şöyle bir soru sorulabilir: Ama Wittgenstein geri dönmemiş miydi? Evet geri dönmüştü, ancak geri döndüğünde o artık başka bir Wittgenstein idi. Böyle geri dönüş herkesin başına! (Arka kapaktan)
Habermas belki de modernizmin son temsilcilerinden biridir. Başka kim, “kitaplar yazarak mevcut toplumsal düzene alternatifler getirmek, modası geçmiş bir 18. yüzyıl aydınlanması yanılsaması değildir” diyebilir; ortalığı post-modern “fin-de-siecle” havası sarmışken, artık yaşamsal kararlar vermek için çok geç; herhangi bir karar verilse de nasıl olsa birileri onu “yapı -çözecek” denilen bir zamanda. Sonunda kazanan her zaman iktidar. Bundan kaçış yok. Toplumsal kuram bu havayı çözümlemeli, fakat kendisi de bu havaya girmemelidir. Aslında belki de en büyük çelişki post-modernlerin çelişkisidir. Modern olup da yazan, çizenlerin doğru ya da yanlış bir hedefleri var. Ya post-modernlerin? Doğrusu en namuslu tavrı Wittgenstein göstermiştir. Benzer bir noktaya geldiğinde, her şeyi bırakıp gitme cesaretini göstermiş ve kendini bahçıvanlığa vermişti. Post-modernlerin hala her şeyin bittiği, yapılacak hiçbir şey olmadığı konusunda bizi ikna etmeye çalışıyorlar. Belki de bu noktada şöyle bir soru sorulabilir: Ama Wittgenstein geri dönmemiş miydi? Evet geri dönmüştü, ancak geri döndüğünde o artık başka bir Wittgenstein idi. Böyle geri dönüş herkesin başına! (Arka kapaktan)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat