#smrgSAHAF Türk Çağdaşlaşması, 1919 - 1938: İslama Etki - İslamdan Tepki - 1995

Basıldığı Matbaa:
Boyut Matbaacılık
Stok Kodu:
1199064296
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
296 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1995
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199064296
450233
Türk Çağdaşlaşması, 1919 - 1938: İslama Etki - İslamdan Tepki -        1995
Türk Çağdaşlaşması, 1919 - 1938: İslama Etki - İslamdan Tepki - 1995 #smrgSAHAF
0.00
İslam toplumları 21. yüzyıla kişilik bunalımı içinde giriyorlar, kendilerini daha iyi yargılayıp çözümler bulabilmeleri için, 1920 sonrasındaki yol ayırımında neler yapılmış ve söylenmiş olduğunun, duygusallıktan uzak, objektif şekilde değerlendirilmesi şarttır. Bu ancak, çağımızda İslam dünyasındaki etken özeleştiri öğesini oluşturan 1919-1938 Türk Çağdaşlaşması'nın gününde dünya ve İslam alemi içindeki yerine oturtulmasıyla mümkündür. İnkarlara, redlere, suçlamalara rağmen sonradan benimsenen ilkeler; o an içinde gerekli olan ama zamanla geçerliliğini yitiren yöntemler; ya da bile bile ısrar edilen ütopyalar, gerçekçi bir şekilde ortaya konabilirse, bu bunalımı aşmak daha kolaylaşacaktır.

Yöntem açısından bir noktaya daha işaret etmek istiyoruz. Her bölümde o dönemin himayeci güçlerinin İslam kamouylarını yönlendirme çabalarını da ayrıntıyla işledik. Bunun Komplo Teorisi'ne güç verecek bir nitelikle algılanmasına karşıyız. Sömürgeciler kendi çıkarları için çaba sarfederken İslam toplumlarının liderleri ve düşünürleri de kendi çıkarlarına en uygun olan formülü aramak zorundaydılar. Alınan kararlardan doğan başarılar kadar başarısızlıkların sorumluluğu da -dış etken ne olursa olsun- bu liderlere ve düşünürlere aittir. Bazı kavramların bazı eğilimleri ifade eder şekilde kullanılmasıyla da etkilenmediğimizi belirtmeliyiz. Devrim denebileceği gibi inkılap da denebilir. Gazi, M. Kemal ve Kemalizm deyimlerini Atatürk'ten çok kullanmamız da bir tercihin değil, araştırmamızın özelliğinin sonucudur. 1919-38 dönemi yayınlarında, 1934'den sonra beliren Atatürk ismi az bulunmaktadır. (Önsözden)

İslam toplumları 21. yüzyıla kişilik bunalımı içinde giriyorlar, kendilerini daha iyi yargılayıp çözümler bulabilmeleri için, 1920 sonrasındaki yol ayırımında neler yapılmış ve söylenmiş olduğunun, duygusallıktan uzak, objektif şekilde değerlendirilmesi şarttır. Bu ancak, çağımızda İslam dünyasındaki etken özeleştiri öğesini oluşturan 1919-1938 Türk Çağdaşlaşması'nın gününde dünya ve İslam alemi içindeki yerine oturtulmasıyla mümkündür. İnkarlara, redlere, suçlamalara rağmen sonradan benimsenen ilkeler; o an içinde gerekli olan ama zamanla geçerliliğini yitiren yöntemler; ya da bile bile ısrar edilen ütopyalar, gerçekçi bir şekilde ortaya konabilirse, bu bunalımı aşmak daha kolaylaşacaktır.

Yöntem açısından bir noktaya daha işaret etmek istiyoruz. Her bölümde o dönemin himayeci güçlerinin İslam kamouylarını yönlendirme çabalarını da ayrıntıyla işledik. Bunun Komplo Teorisi'ne güç verecek bir nitelikle algılanmasına karşıyız. Sömürgeciler kendi çıkarları için çaba sarfederken İslam toplumlarının liderleri ve düşünürleri de kendi çıkarlarına en uygun olan formülü aramak zorundaydılar. Alınan kararlardan doğan başarılar kadar başarısızlıkların sorumluluğu da -dış etken ne olursa olsun- bu liderlere ve düşünürlere aittir. Bazı kavramların bazı eğilimleri ifade eder şekilde kullanılmasıyla da etkilenmediğimizi belirtmeliyiz. Devrim denebileceği gibi inkılap da denebilir. Gazi, M. Kemal ve Kemalizm deyimlerini Atatürk'ten çok kullanmamız da bir tercihin değil, araştırmamızın özelliğinin sonucudur. 1919-38 dönemi yayınlarında, 1934'den sonra beliren Atatürk ismi az bulunmaktadır. (Önsözden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat