İşlenen temaların çeşitliliği ve üslup yetkinliğiyle Flaubert'in yeteneğini tüm yönleriyle ortaya koyan bu kitabın, Madame Bovary yazarının başyapıtı olduğu kabul edilir. Daha ilk yayınladığında nerdeyse tüm eleştirmenlerce bir “edebiyat olayı” olarak karşılanan, okurlardan büyük ilgi gören bu küçük kitap, Tahsin Yücel'in deyişiyle, “yazarın tüm çabalarının, tüm yönelimlerinin, tüm özlemlerinin somutlaştığı bir yapıttır”.
Birçoklarınca, Flaubert'in Madame Bovary ve Duygusal Eğitim gibi büyük metinleri kadar önemli sayılan Üç Öykü'yü Samih Rifat'ın ustalıklı çevirisi ve Tahsin Yücel'in önsözüyle sunuyoruz.
Gustave Flaubert, 1821'de Fransa'nın Rouen kentinde doğdu. Daha gençlik çağından başlayarak, yaygın kabul gören basmakalıp düşüncelere karşı büyük bir tiksinti duydu. 22 yaşındayken, bir sinir rahatsızlığına yakalanan Flaubert, hukuk öğrenimini yarım bırakmak zorunda kaldı; artık bütün zamanını edebiyata ayırabilecekti. Duygusal Eğitim adlı romanını 1843-45 yıllarında yayınlayan Flaubert'in beş yılını verdiği Madame Bovary, 1856'da Revue de Paris'te tefrika edildiğinde ahlakdışılık suçlamasıyla yargılandı. Son yılları parasal sıkıntılar yüzünden üzüntü içinde geçen yazar kendini çalışmalarına verdi, George Sand, Turgenyev, Zola, Alphonse Daudet gibi dönemin genç romancılarıyla, özellikle Guy de Maupassant'la kurduğu dostluklarla kendini avuttu. 1880'de Croisset'de öldü. Bouvard ile Pécuchet (Bilirbilmezler) adlı ünlü yergisi ve birçoklarınca başyapıtı olarak kabul edilen Üç Öykü ölümünden sonra yayınlandı
İşlenen temaların çeşitliliği ve üslup yetkinliğiyle Flaubert'in yeteneğini tüm yönleriyle ortaya koyan bu kitabın, Madame Bovary yazarının başyapıtı olduğu kabul edilir. Daha ilk yayınladığında nerdeyse tüm eleştirmenlerce bir “edebiyat olayı” olarak karşılanan, okurlardan büyük ilgi gören bu küçük kitap, Tahsin Yücel'in deyişiyle, “yazarın tüm çabalarının, tüm yönelimlerinin, tüm özlemlerinin somutlaştığı bir yapıttır”.
Birçoklarınca, Flaubert'in Madame Bovary ve Duygusal Eğitim gibi büyük metinleri kadar önemli sayılan Üç Öykü'yü Samih Rifat'ın ustalıklı çevirisi ve Tahsin Yücel'in önsözüyle sunuyoruz.
Gustave Flaubert, 1821'de Fransa'nın Rouen kentinde doğdu. Daha gençlik çağından başlayarak, yaygın kabul gören basmakalıp düşüncelere karşı büyük bir tiksinti duydu. 22 yaşındayken, bir sinir rahatsızlığına yakalanan Flaubert, hukuk öğrenimini yarım bırakmak zorunda kaldı; artık bütün zamanını edebiyata ayırabilecekti. Duygusal Eğitim adlı romanını 1843-45 yıllarında yayınlayan Flaubert'in beş yılını verdiği Madame Bovary, 1856'da Revue de Paris'te tefrika edildiğinde ahlakdışılık suçlamasıyla yargılandı. Son yılları parasal sıkıntılar yüzünden üzüntü içinde geçen yazar kendini çalışmalarına verdi, George Sand, Turgenyev, Zola, Alphonse Daudet gibi dönemin genç romancılarıyla, özellikle Guy de Maupassant'la kurduğu dostluklarla kendini avuttu. 1880'de Croisset'de öldü. Bouvard ile Pécuchet (Bilirbilmezler) adlı ünlü yergisi ve birçoklarınca başyapıtı olarak kabul edilen Üç Öykü ölümünden sonra yayınlandı