Aradığınız sayfa bulunamadı

#smrgKİTABEVİ Uyanış Devirlerinde Tercümenin Rolü: İslam Medeniyetinde Tercümeler ve Tesirleri - 2020

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Kitap Matbaacılık
Dizi Adı:
Seçme Eserleri 6
ISBN-10:
9786053602859
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
1&3
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Stok Kodu:
1199143763
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
X + 315 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199143763
529933
Uyanış Devirlerinde Tercümenin Rolü: İslam Medeniyetinde Tercümeler ve Tesirleri -        2020
Uyanış Devirlerinde Tercümenin Rolü: İslam Medeniyetinde Tercümeler ve Tesirleri - 2020 #smrgKİTABEVİ
0.00
Medeniyet sürekli bir yürüyüştür. Her ulus, büyük medeni akışla birleşen ve ona karışan yeni bir sudur. O kendinden bir şeyler getirir; fakat onu büyük akışa katmasını bilmezse hiçbir şey yapmış olmayacaktır. Medeni akışa ayak uydurmak demek ona karıştığı yere kadar bütün fikir mahsullerini tanımak ve onlarla yoğrulmak demektir. Kendi içine kapanmış, başkalarından habersiz ve kendi kendine doğup büyüyen, devresini tamamlayan medeniyetler yoktur. Eski Sümer ve Mısır Yunan'a, Yunan Latin'e ve İslam'a, İslam ve Latin dünyaları Rönesans vasıtasıyla Avrupa medeniyetine ulaşır. Bu sürekli yoldan ayrılan ve ayrı kalan dallar kendi kendine çürüyüp düşmeğe mahkûmdur: Eski Amerika medeniyetleri bundan dolayı yarım kalmış ve yemişlerini vermeden kaybolup gitmiştir. Bizim için lazım olan eski İslam ve yeni Avrupa uyanışlarında olduğu gibi çok sistemli ve hararetli bir tercüme faaliyeti canlandırmaktır. Tanzimat'tan beri geç kalınan bu yola girmenin tam zamanıdır ve şükredelim ki girilmiştir. (Tanıtım Bülteninden)
Medeniyet sürekli bir yürüyüştür. Her ulus, büyük medeni akışla birleşen ve ona karışan yeni bir sudur. O kendinden bir şeyler getirir; fakat onu büyük akışa katmasını bilmezse hiçbir şey yapmış olmayacaktır. Medeni akışa ayak uydurmak demek ona karıştığı yere kadar bütün fikir mahsullerini tanımak ve onlarla yoğrulmak demektir. Kendi içine kapanmış, başkalarından habersiz ve kendi kendine doğup büyüyen, devresini tamamlayan medeniyetler yoktur. Eski Sümer ve Mısır Yunan'a, Yunan Latin'e ve İslam'a, İslam ve Latin dünyaları Rönesans vasıtasıyla Avrupa medeniyetine ulaşır. Bu sürekli yoldan ayrılan ve ayrı kalan dallar kendi kendine çürüyüp düşmeğe mahkûmdur: Eski Amerika medeniyetleri bundan dolayı yarım kalmış ve yemişlerini vermeden kaybolup gitmiştir. Bizim için lazım olan eski İslam ve yeni Avrupa uyanışlarında olduğu gibi çok sistemli ve hararetli bir tercüme faaliyeti canlandırmaktır. Tanzimat'tan beri geç kalınan bu yola girmenin tam zamanıdır ve şükredelim ki girilmiştir. (Tanıtım Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat