#smrgKİTABEVİ Yara : Ben Yalnızım Ben Yalnızım Ben Yalnız - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6256155237
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
280
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
224,00
Havale/EFT ile:
217,28
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199247005
634153
https://www.simurgkitabevi.com/yara-ben-yalnizim-ben-yalnizim-ben-yalniz-2025
Yara : Ben Yalnızım Ben Yalnızım Ben Yalnız - 2025 #smrgKİTABEVİ
224.00
BİZİ EN ÇOK SEVDİKLERİMİZ Mİ YARALAR, YOKSA HİÇ SEVİLMEMİŞ OLMAMIZ MI?
Yara, “Ben nereye aitim?” sorusunun peşinden giden ve yüzleşmekten korkmayan bir kadının kendi içine dönüşü. Sevmenin ve sevilmenin ne anlama geldiğini bilmeden büyüyen, en sonunda ise kendine anne olmayı öğrenen bir ruhun hikâyesi.
İpek, sevilmek için uğraşıyor hep. Anlaşılmak için susuyor, kabul görmek için kendinden ödün veriyor. Ama ne yaparsa yapsın, çocukken içine işleyen o eksiklik hissi bir türlü geçmiyor.
Bir terapi odasında, yıllardır yutulmuş cümleler birer birer dökülüyor ortaya. İstenmeden doğan bir çocuk olmanın yüküyle, sevgiye muhtaç büyüyen bir kadın olarak hayatta kalmaya çalışıyor İpek. Bir babanın sessiz şiddeti, bir annenin kırılganlığı, bir kocanın yokluğu, bir kedinin yalnızlığı... Her şey, her ilişki yeni bir yara onun için.
Özlen Alpaslan özenli kalemiyle sadece anlatmıyor; hatırlatıyor, sarsıyor, sessizliğin içindeki yankıyı kelimelere dönüştürüyor.
Her kadın bu hikâyede kendine ait bir suskunluk bulacak. Belki bir gün affetmeye cesaret edecek, belki de ilk defa ağlamaya...
Yara, “Ben nereye aitim?” sorusunun peşinden giden ve yüzleşmekten korkmayan bir kadının kendi içine dönüşü. Sevmenin ve sevilmenin ne anlama geldiğini bilmeden büyüyen, en sonunda ise kendine anne olmayı öğrenen bir ruhun hikâyesi.
İpek, sevilmek için uğraşıyor hep. Anlaşılmak için susuyor, kabul görmek için kendinden ödün veriyor. Ama ne yaparsa yapsın, çocukken içine işleyen o eksiklik hissi bir türlü geçmiyor.
Bir terapi odasında, yıllardır yutulmuş cümleler birer birer dökülüyor ortaya. İstenmeden doğan bir çocuk olmanın yüküyle, sevgiye muhtaç büyüyen bir kadın olarak hayatta kalmaya çalışıyor İpek. Bir babanın sessiz şiddeti, bir annenin kırılganlığı, bir kocanın yokluğu, bir kedinin yalnızlığı... Her şey, her ilişki yeni bir yara onun için.
Özlen Alpaslan özenli kalemiyle sadece anlatmıyor; hatırlatıyor, sarsıyor, sessizliğin içindeki yankıyı kelimelere dönüştürüyor.
Her kadın bu hikâyede kendine ait bir suskunluk bulacak. Belki bir gün affetmeye cesaret edecek, belki de ilk defa ağlamaya...
BİZİ EN ÇOK SEVDİKLERİMİZ Mİ YARALAR, YOKSA HİÇ SEVİLMEMİŞ OLMAMIZ MI?
Yara, “Ben nereye aitim?” sorusunun peşinden giden ve yüzleşmekten korkmayan bir kadının kendi içine dönüşü. Sevmenin ve sevilmenin ne anlama geldiğini bilmeden büyüyen, en sonunda ise kendine anne olmayı öğrenen bir ruhun hikâyesi.
İpek, sevilmek için uğraşıyor hep. Anlaşılmak için susuyor, kabul görmek için kendinden ödün veriyor. Ama ne yaparsa yapsın, çocukken içine işleyen o eksiklik hissi bir türlü geçmiyor.
Bir terapi odasında, yıllardır yutulmuş cümleler birer birer dökülüyor ortaya. İstenmeden doğan bir çocuk olmanın yüküyle, sevgiye muhtaç büyüyen bir kadın olarak hayatta kalmaya çalışıyor İpek. Bir babanın sessiz şiddeti, bir annenin kırılganlığı, bir kocanın yokluğu, bir kedinin yalnızlığı... Her şey, her ilişki yeni bir yara onun için.
Özlen Alpaslan özenli kalemiyle sadece anlatmıyor; hatırlatıyor, sarsıyor, sessizliğin içindeki yankıyı kelimelere dönüştürüyor.
Her kadın bu hikâyede kendine ait bir suskunluk bulacak. Belki bir gün affetmeye cesaret edecek, belki de ilk defa ağlamaya...
Yara, “Ben nereye aitim?” sorusunun peşinden giden ve yüzleşmekten korkmayan bir kadının kendi içine dönüşü. Sevmenin ve sevilmenin ne anlama geldiğini bilmeden büyüyen, en sonunda ise kendine anne olmayı öğrenen bir ruhun hikâyesi.
İpek, sevilmek için uğraşıyor hep. Anlaşılmak için susuyor, kabul görmek için kendinden ödün veriyor. Ama ne yaparsa yapsın, çocukken içine işleyen o eksiklik hissi bir türlü geçmiyor.
Bir terapi odasında, yıllardır yutulmuş cümleler birer birer dökülüyor ortaya. İstenmeden doğan bir çocuk olmanın yüküyle, sevgiye muhtaç büyüyen bir kadın olarak hayatta kalmaya çalışıyor İpek. Bir babanın sessiz şiddeti, bir annenin kırılganlığı, bir kocanın yokluğu, bir kedinin yalnızlığı... Her şey, her ilişki yeni bir yara onun için.
Özlen Alpaslan özenli kalemiyle sadece anlatmıyor; hatırlatıyor, sarsıyor, sessizliğin içindeki yankıyı kelimelere dönüştürüyor.
Her kadın bu hikâyede kendine ait bir suskunluk bulacak. Belki bir gün affetmeye cesaret edecek, belki de ilk defa ağlamaya...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.