#smrgSAHAF Yas Ayini -

Stok Kodu:
1199064036
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
95 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2005
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199064036
449973
Yas Ayini -
Yas Ayini - #smrgSAHAF
0.00
Bunca yıl, burada tek başıma yaşadım, gelmedi. Her zil sesinden ürperdim, dürbünden baktım, kapıcıdan başkası değildi. Hiç mi merak edenim olmadı?

Hiç merak edenim olmadı.

Hep bir korku hali mi yaşayacağım?

Şu duvarlar, şu pencereler, şu kapılar, şu koltuklar, şu tablolar korkutuyor beni.

Kapının dışından gelen her ses ürkütüyor. Rüzgarın fısırtısı, yağmurun şıpırtısı, bulutların pötürtüsü, kuşların cıvıltısı...

Pencere karardı.

Gökyüzünün maviliği açılmış, kapanmış; yağmur inmiş, dinmiş; havayı teneffüs etmişim, etmemişim... bu korkuyla neye yarar?... bütün fezâ gudubet çıdan gibi bir hâle bürünmüştü. Yapayalnız talihsizliğimle ne yapabilirdim? Dost bildiklerim, bir bir uzaklaşmışlardı. Hayatımın müreni nuhuset alev halini almıştı. Ben kendimi, bunların içinde şen sanduvaç tasavvur edebilir, öylece vakit geçirebilirdim. Kalbimin şarlarında sevgililer gezdirebilirdim. Oyalanmaktan başka sevgililer gezdirebilirdim. Oyalanmaktan başka neye yarardı ki...

Iskarçaya döndürülmüş hayatımın bu boşluğuna hangi kolyozu koysam, hangi mineleri yerleştirsem, ağır bir zokadan gayn ne olabilirdi ki?.. (Arka kapaktan)

Bunca yıl, burada tek başıma yaşadım, gelmedi. Her zil sesinden ürperdim, dürbünden baktım, kapıcıdan başkası değildi. Hiç mi merak edenim olmadı?

Hiç merak edenim olmadı.

Hep bir korku hali mi yaşayacağım?

Şu duvarlar, şu pencereler, şu kapılar, şu koltuklar, şu tablolar korkutuyor beni.

Kapının dışından gelen her ses ürkütüyor. Rüzgarın fısırtısı, yağmurun şıpırtısı, bulutların pötürtüsü, kuşların cıvıltısı...

Pencere karardı.

Gökyüzünün maviliği açılmış, kapanmış; yağmur inmiş, dinmiş; havayı teneffüs etmişim, etmemişim... bu korkuyla neye yarar?... bütün fezâ gudubet çıdan gibi bir hâle bürünmüştü. Yapayalnız talihsizliğimle ne yapabilirdim? Dost bildiklerim, bir bir uzaklaşmışlardı. Hayatımın müreni nuhuset alev halini almıştı. Ben kendimi, bunların içinde şen sanduvaç tasavvur edebilir, öylece vakit geçirebilirdim. Kalbimin şarlarında sevgililer gezdirebilirdim. Oyalanmaktan başka sevgililer gezdirebilirdim. Oyalanmaktan başka neye yarardı ki...

Iskarçaya döndürülmüş hayatımın bu boşluğuna hangi kolyozu koysam, hangi mineleri yerleştirsem, ağır bir zokadan gayn ne olabilirdi ki?.. (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat