Doğru mu, değil mi bilinmez ama, o çağda vezirlerin vasiyetnamelerini ceplerinde taşıdıklarını söylerler. Koca devlet adamları padişahın yanından her çıkışta kendilerini yeniden düyaya gelmiş sayarlarmış. Derler ki, bir gün Sadrazam Pirî Paşa bir dengine getirip Yavuz'a şaka yollu şöyle demiş:
-Padişahım, bu sadık kulunu da ergeç bir bahane ile öldüreceğini biliyorum. O gün gelmeden dünyadaki işlerimi düzeltmek ve öbür dünyaya hazırlanabilmek için bana birkaç saat izin vermez misin?
Yavuz gülmekten kendini alamamış. Gülmüş, gülmüş, sonra şöyle karşılık vermiş:
-Gerçek, çoktandır ben de bunu düşünüyordum. Lâkin sadrazamlık yapacak senin gibi başka bir kimse bulamıyorum, yoksa istediğini yapmak benim için kolay bir iştir. (Kitaptan)
Doğru mu, değil mi bilinmez ama, o çağda vezirlerin vasiyetnamelerini ceplerinde taşıdıklarını söylerler. Koca devlet adamları padişahın yanından her çıkışta kendilerini yeniden düyaya gelmiş sayarlarmış. Derler ki, bir gün Sadrazam Pirî Paşa bir dengine getirip Yavuz'a şaka yollu şöyle demiş:
-Padişahım, bu sadık kulunu da ergeç bir bahane ile öldüreceğini biliyorum. O gün gelmeden dünyadaki işlerimi düzeltmek ve öbür dünyaya hazırlanabilmek için bana birkaç saat izin vermez misin?
Yavuz gülmekten kendini alamamış. Gülmüş, gülmüş, sonra şöyle karşılık vermiş:
-Gerçek, çoktandır ben de bunu düşünüyordum. Lâkin sadrazamlık yapacak senin gibi başka bir kimse bulamıyorum, yoksa istediğini yapmak benim için kolay bir iştir. (Kitaptan)